Eğer hükümet aklımızla alay etmiyorsa ben de ne olayım! Bu kadar iddialıyım çünkü aksi halde bu kadar beceriksiz olamazlar. O yüzden aklımızla alay ettiklerini düşünmek istiyorum.
Çıkıp diyorlar ki “Elektrik çok pahalı, doğalgazdan üretime geçiyoruz.”
Çıkıp diyorlar ki “175 kişinin vatandaşlığını iptal ettik.”
Çıkıp diyorlar ki “Felsefemiz, adamına göre iş değil, işe göre adam.”
Çıkıp diyorlar ki “Şeffaf olacağız, biz diğerleri gibi yapmayacağız.”
Çıkıp diyorlar ki “Hükümet olalı daha 24 saat olmadı ama biz bu kadar iş, proje hazırladık.”
Kısacası hükümet gündemi değiştirmek için aklımızla oynuyor. Bunu yıllarca Türkiye’de Demirel hükümetleri döneminde görmüştük. Ya Van Gölü Canavarı ortaya çıkardı ya da konuşan sakallı bebek.
Hükümet zamları bu arada hızlı bir şekilde yürürlüğe sokar, gazete ve televizyonlar ise Van Gölü Canavarının peşinde koşardı. Böylece halk ve kamuoyu yapılan zamları sezmezdi.
Şimdi aynı taktiği uyguluyor hükümetimiz. 175 kişinin vatandaşlığının iptal olduğunu söylediler mesela. Ortada liste yok, ortada Resmi Gazetede yayınlanmış bir karar yok.
Sadece dedikodu var, sadece yapılan bir açıklama var. Ama bu arada zamlar devam etti, iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Kimse farkında değil, özellikle de kamuoyu ve muhalefet…
Meclis’te kıyım
2009’dan bu yana mecliste görev yapan üst düzey bürokratlar dün tamamen keyfi bir kararla görevlerinden alındı. Konu mecliste gündeme geldi, UBP Milletvekili Dr. Özdemir Berova bu durumu meclis başkanına sordu.
Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay “Ben böyle istedim” dedi. İşte yeni müşavir yaratılmayacağı safsatası ile sizi bizi uyutan hükümetin seçtiği meclis başkanı.
İşte demokrasi, işte hukukun üstünlüğü, işte hükümet programında yazılan safsatalar…
Sonuç ortada, görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz…
100 gün
İlk yüz günde neler oldu neler. İlk önce Serdar Denktaş’ın bir projesi olarak ortaya çıkan Dörtlü Koalisyon Hükümeti, kendi içinde pazarlık yaptı. Serdar Denktaş istediklerinin tümünü aldı, CTP’ye pek bir şey kalmasa da Başbakanlık verildi, HP ise ilk kez bakanlık alacağından çok mutluydu. TDP ise ilk günden deyim yerinde ise kazıklanan oldu ortakları tarafından.
Yaptıkları tüm hamleler anayasaya aykırı olsa da meclisin yemin töreninde bile yasa, hukuk ihlal edildi. Yasaları ihlal ederek başladıkları yolculukta, utanmadan bir de kendilerine “Hukukçular Hükümeti” dedirttiler.
Halkın geçim sorunu, mecliste 100 günde geçmeyen yasalar umurlarında bile olmadı. “Binmeyeceğiz” dedikleri Kara Mercedes’lere bile ilk günden binip düğün dernek cenazelere gittiler.
100 günde şov yapmaktan geri durmadılar, ortada tek bir kanun, tek bir yasa yok. Sadece şov var, adam kayırmacılık var, torpil var, hukukun ayaklar altına alınması var.
MESAJLAR
Gürkan KARA: Artık daha fazla dayanamayıp İçişleri Bakanlığı müsteşarlığı görevinden azlinizi istemişsiniz. Valla iyi bile dayandınız bu kadar sürede. Hayırlı olsun müşavirliğiniz.
Mustafa AKINCI: Valla bu hükümet ile birlikte hareket etmek akıllıca mı değil mi isterseniz bir kamuoyu anketi yaptırın. Zira yanlış yere kürek çekiyormuşsunuz gibi geliyor bize.
Ahmet BENLİ: Dün bir röportajda “Osman Işısal aday olmazsa ben de olmam” demediğinizi basının bunu manipüle ettiğini söylemişsiniz.
Tufan ERHÜRMAN: Mesela diyorum, bu Cuma günü hükümetin ilk 100 günü ile ilgili bir basın toplantısı düzenlesiniz, tüm olanı biteni şöyle bir bir anlatsanız, nasıl olur?
Erhan ARIKAN: Gelecek dönem Baf Ülkü Yurdu Başkanlığı için önemli bir ekip kurup şimdiden kolları sıvamışsınız.
Teberrüken ULUÇAY: 2009’dan bu yana gerek UBP’li gerek CTP’li gerekse DP’li isimlere hizmet eden meclisin üst düzey bürokratlarını tamamen kendi keyfiniz doğrultusunda almanızı kamuoyuna nasıl izah edeceksiniz?
Ayşegül BAYBARS: Hani şu 175 kişi var ya, gözlerinin yaşına bakmadan iptal ettiğinizi söylediğiniz 175 kişi. Neden hala kararı resmi gazetede yayınlatmıyorsunuz? Madem bir karar aldınız, uygulayın.
Dr. Bülent DİZDARLI: Bu yıl denize girmeme kararı almışsınız. Hayırdır ne oldu da böyle bir karar aldınız? Oysa dünyanın en güzel plajlarına sahibiz.
Kudret ÖZERSAY: Dün meclis genel kurulu sırasında meclisteki görevlerinden alınan bürokratların konusu gündeme gelince daha fazla dayanamayıp genel kurulu terk etmişsiniz.
Mehmet ÖZSEZER: Başkan adayı olmaktan vazgeçtikten sonra vatandaşlardan gelen ısrar üzerine yeniden Dikmen’de belediye meclisi üyesi olmaya karar vermişsiniz, hadi hayırlısı.
Serdar DENKTAŞ: Bazı bankaların mevduat sürelerini kısaltmaya ve döviz ile borçlanmanın önüne geçilmesi adına bir takım adımlar atmaya hazırlandıkları yönde haberler geliyor. Maliye Bakanlığı olarak bu konuda bir bilginiz var mı?
Ercan İBRAHİMOĞLU: Kalkınma Bankası Genel Müdürlüğü görevinden alındığınıza göre artık kamuoyuna çıkıp bazı gerçekleri açıklayabilirsiniz. Zira geçen günlerde ilgili bakanın sözleri cevapsız kalmıştı.
Cemal ÖZYİĞİT: Tüm bu yoğun koşuşturmanın içinde biricik kızınızı hafta sonu sözlemişsiniz. Allah gençleri bir ömür boyu bahtiyar etsin ve tamamına erdirsin.
Özdil NAMİ: 20 trilyonluk alım, ihale olmadan eski alana verilince her şey hukuka uygun mu oluyor? Gerçi bu hükümete göre gayet normal bir durum. Devam devam…
POLEMİX
"Evinden, yurdundan edilmiş çaresiz insanların Akdeniz’de can vermeleri içimizi acıtıyor. Sahillerimize ulaşan cansız bedenler, bölgemizde barış ve istikrarın ne kadar gerekli olduğunu bize yeniden hatırlatıyor. Adamızda ve bölgemizde barış, huzur ve istikrar için uğraş vermek, başta toplumumuz olmak üzere tüm insanlık adına en büyük sorumluluk anlamındadır."
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı
