banner564

Etkili değişim bir bireyin değişmesiyle başlar

 ‘Ben’, ‘Sen’ ve ‘Biz.’ Her birimiz bu hayatta birer gelişim değişim ve dönüşüm yolculuğundayız. En derin arzumuz farkında olsak da olmasak da ‘Biz’ arayışı ve kavrayışıdır. 
   Dışarıda gördüğümüz hem olumlu, hem olumsuz her şeyi hep beraber yaratıyoruz. Her birimiz sorumluyuz dışarıya baktığımızda beğenmediklerimizden ve beğendiklerimizden. Çünkü kollektif bir bilinçle yaratıyoruz; Dünyamıza ve kendi toplumumuza baktığımızda çoğunlukla problem görüyorsak, bir şeyleri hep beraber yanlış yaptığımızı kabul ederek başlamalıyız yola ve yöntemlerimizi sorgulamalıyız. 
   Günümüzde toplumlardaki ve toplumumuzdaki en büyük huzursuzluk ‘Biz’ anlayışından yoksun yaşamlar sürmemizden kaynaklanmaktadır. 
   Peki, nedir bu ‘Biz’ anlayışından yoksunluk ve  ’Biz’ anlayışından yoksunluğu nasıl değiştirip dönüştüreceğiz? 
   Bu noktada ‘Önce Ben’ kavramına geliyoruz. Evet ‘Biz’e giden yol ‘Ben’ den geçmektedir. Kendini tanımayan kendi içsel bütünlüğünü ve içsel barışını sağlamamış bireyler, ancak sağlıksız, çatışma dolu ve birlik bilincinden yoksun yani ‘Biz’ algısından yoksun toplumlar oluşturabilir. Huzursuz toplumları huzursuz bireyler oluşturur. 
   Dolayısıyla, ‘Önce Ben’ kavramı bireyler tarafından anlaşılmadıkça, o toplumlarda başarılı üretken, sevgi saygı çerçevesinde gelişmiş ve birlik bilincine sahip toplumlar yaratmak imkânsızdır.   
   Çünkü ‘Ben’ in yoksunluğunda ‘Sen’ ve ‘Biz’ varoluşu mümkün değildir. Eğer sağlıklı ve birlik bilincine ulaşan toplumlar yaratmak istiyorsak, her birimizin sorumluluğu ve zorunluluğu olmalıdır ‘Ben’ kavramına geri dönmek. 
   Peki ‘Önce Ben’ derken ne demek istiyoruz? Bu noktada bahsettiğimiz bencil olma olgusu değildir. Burada bahsettiğimiz kişilerin kendi içine dönüp, kendi içsel bölünmüşlüklerini iyileştirip, içeride kaybedilen dengeyi tekrardan sağlayıp kendi potansiyellerine uyanmalarını sağlamaktır. Ancak kendi içsel huzurunu yakalamış ve kendi potansiyeline uyanmış bir birey topluma yarar sağlayabilir. 
   Bugün günümüzde dışarıya baktığımızda beğenmediklerimiz bizim kendi içsel bölünmüşlüğümüzün bize geri yansımasıdır. Eğer gerçekten bir değişim istiyorsak, bunu önce aynadaki insandan başlayarak yapabileceğimizi kabul etmeliyiz. 
  Çünkü ‘ Ben’ kavramını anlayan bir insan, yani gerçek anlamda kendini tanıyan ve kendi içsel bütünlüğünü, sağlığını, anlamını ve potansiyelini bulan bir birey, huzurlu bir birey olabilir.  Huzurlu toplumların oluşumu huzurlu bireylerle başlar. 
   Gerçekten hem bireysel hem toplumsal bir değişim istiyorsak, ‘Ben’, ‘Sen’ ve ‘Biz’ kavramlarını anlama ve uygulama yolculuğuna girmek, kurtuluş yolumuz olacaktır ve ben de bugünden itibaren her hafta sizlerle bu gelişim, değişim ve dönüşüm yolculuğunu paylaşıyor olacağım. 
   Her etkili değişim bir bireyin değişmesiyle başlar ve bu, toplumları oluşturan her bir bireyin asli görevi olmalıdır.  

YORUM EKLE

banner608

banner474