Dörtlü koalisyon hükümetimize daha pratik bir adı sonunda buldum. Facebook Hükümeti! Nedenine gelince:
Seçimlerden önce birbirlerini “takibe” aldılar. Seçimler sırasında her biri, diğeri için özellikle de DP için önemli sözler söylediler. Sonra seçimler oldu, bu sefer Serdar Bey diğer üçünü “dürtü.”
Hükümet kurma çalışmalarında ilk kez bir araya geldiklerinde ise birbirlerini “beğendiler.” Ve anlaşıp hükümet kurdular. Ancak etkisi altına girdikleri Facebook’tan öyle kolay kolay kurtulamadılar. 
Neredeyse tüm açıklamalarını basın büroları aracılığı ile değil de Facebook üzerinden yapıyorlar. Bakınız Başbakan ve kabinedeki bakanların Facebook hesaplarına. Her gün yaptıkları işler ile alakalı paylaşımları kendi sayfalarından yapıyorlar. Oysa her bakanlığın resmi sosyal medya hesabı zaten var.
Bir yerde bir olay mı oldu? Birisi bir eleştiri mi getirdi? Hemen cevap Facebook’tan yapıştırılıyor. Bakın Pazar günü Nevruz kutlamalarında olanlara bile cevap Facebook’tan geldi. 
İşin özü bu hükümet Facebook Hükümeti, orada kuruldu, orada yaşamaya devam ediyor. 
 

İcraata bak, hizaya gel!
Göreve geleli daha 45 gün oldu ama hükümetimiz üçüncü kez akaryakıta zam yaptı. Üstelik zam duyurusunu yapmayı bile tenezzül etmedi. Onun yerine Enerji Bakanlığı görevden almaları, göreve yeni atamaları haber yaptı. 
Öyle ya zam kimin umurunda, görevden alma, göreve partili atama daha önemli, halkın ilgisi de bu noktada. Hem zaten kurulurken ne denmişti “Şeffaf ve hesap verebilen bir koalisyon hükümeti...”
Şeffaf ve hesap verebilmek adına halka zam değil görevden alma haberleri verildi. Oysa daha bir hafta önce asgari ücrete 190 TL zam yapmıştı hükümet. 
Şimdi yapılan akaryakıt zammı ile temel gıda maddeleri yeniden zamlanacak. Tüketici ekmeği daha yüksek fiyatla yiyecek. Kısacası zam her yerde olacak. Ve daha geçen hafta en düşük ücretli çalışan olan asgari ücretliye verilen 190 TL misli ile geri alınacak. 
Hayırlı ve uğurlu olsun! 

Güzel insandı, Güzel…
Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihine adını yazdırabilen önemli isimlerden bir tanesiydi Hasan Celal Güzel. Dün tedavi gördüğü Ankara’da 73 yaşında vefat etti. Allah rahmet eylesin.
Özal dönemi ile birlikte adından sıkça söz ettiren ve lakabı “Tank Hasan” olan Hasan Celal Güzel sık sık KKTC’ye de gelirdi. Bu gelişlerin bir tanesinde Kıbrıs’ta nasıl bir model olması konusunda önemli tespitlerde bulunmuştu. Hatırlatmakta fayda var;
BİRİNCİSİ: Tayvan Modeli: Buna göre, devletler KKTC'yi tanımadan izolasyonları de facto olarak, fiilen kaldırabilirler. Esasen devletler arasında ilişki kurabilmek için tanımak şart değildir. Bu konuda hem KKTC'nin hem de Türkiye'nin yoğun şekilde faaliyette bulunması gerekir.
İKİNCİSİ: Tanınma Kampanyası: BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 No'lu kararlarına rağmen, KKTC'nin tanınması konusunda yoğun bir kampanya başlatılabilir. Bu sayede kısa zamanda çok sayıda ülkenin KKTC'yi tanıması sağlanabilir.
ÜÇÜNCÜSÜ: Türkiye ile Entegrasyon: Başka çare kalmadığı takdirde KKTC'nin Türkiye ile entegrasyonu düşünülmelidir.
 

MESAJLAR

Besim TİBUK: Mülkiyeden de yakın arkadaşınız olan ve Türkiye’nin siyasi tarihine iz bırakmayı başaranlardan Hasan Celal Güzel, Hakk’ın rahmetine kavuştu. Merhuma Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun.

Candan AVUNDUK: Sanayi odası başkanı olduktan sonra özellikle karşılıklı ticaretin geliştirilmesi adına yoğun ziyaret programları başlatmışsınız. Bu bağlamda Ankara Ticaret Odası ile yararlı bir görüşme gerçekleştirmişsiniz. 

Mustafa EVLEKSİZ: Emekli olduktan sonra siyasete girmeye karar vermişsiniz ve bu konuda ilk adımı atıp YDP’den PM üyesi seçilmişsiniz. Hayırlı olsun. 

Ferit ERGÜN: Kıbrıs Yörük Türkmen Kültür Derneği olarak yazın habercisi olan şu günlerde bir şenlik yapmayı düşünüyor musunuz? Zira geçen yıl çadırlarda yapılan şenlik gayet başarılı geçmişti. 

Tolga ATAKAN: Şu partinin tüzük kurultayı neden ilk ilan edildiği gün değil de bir sonraki hafta yapıldı? Bu konuda kulağımıza bir şeyler de geldi, belki siz bize doğrusunu söylersiniz. 

Bertan ZAROĞLU: Vatandaşlıklar konusunda İçişleri Bakanından görüşme talep edecekmişsiniz. Bakalım bakan size gereği yapılacaktır türünden bir cevap verecek mi? 

Ali KORALP: Vay be meğerse gençlik yıllarınız bayağı hareketliymiş, bu arada eski günlere ait fotoğraflarınızı araştırıyoruz, yakında bulacağız. 

Tümgeneral Yılmaz YILDIRIM: Merit Alsancak Yeşilova ile Türk Ocağı Limasol arasında oynan lig mücadelesini dün akşam tribünlerden izlemişsiniz. Nasıl beğendiniz mi iki takımın da ortaya koyduğu performansı? 

Tufan ERHÜRMAN: Başbakanlığın kapılarını değiştirmeniz çok güzel oldu. Umarız önümüzdeki günlerde başka önemli icraatlara da imza atarsınız. Kolay gelsin. 

Kudret ÖZERSAY: Son günlerde sanki de herkes üstünüze üstünüze geliyor gibi bir hava var değil mi? Oysa bize gelen bilgilere göre sanki bu bir başlangıç. 

Ayşegül BAYBARS: Bugün bütçe görüşmelerinde sıra sizde. Bakalım seçim yasaklarının kalkmasından bu yana neden vatandaşlık işlemlerinin yapılmadığı konusunda yasal bir cevap verirsiniz. 

Bilal KENDİRCİ: Aşk olsun size, hani Alsancak’a beraber gidecektik? Neyse dün Kalkınma Ofisi’nden uzman ekip ile birlikte Alsancak’ta incelemelerde bulunmuşsunuz. 

Serhat ÖZÇELİK: Son günlerde bir yakınınız kaset çıkartmak için stüdyoya girmiş. Ama bu arkadaşın sesi güzel olmadığı için çıkaracağı kaset daha ilk günden elde kalmış diyorlar. 

Feriha YİĞİTTÜRK: Sekiz yıldır görev yaptığınız Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan istifa edip kamudan tamamen ayrılmışsınız. Hayırlı ve uğurlu olsun sizin içinde.

Saffet AŞIKSOY: Son günlerde yaptığınız açıklamalar ile HP’yi hayli zora soktunuz. Ancak daha ileriki günlerde başka açıklamalarınız da olacakmış. Anlaşılan sular durulacak gibi değil. 

POLEMİX
 “KKTC için Türk Hava Yolları 400 lira ve Anadolu Jet de 200 lira civarında fiyatlandırılmıştır. Bu fiyatlar çok yüksektir. KKTC'ye yapılan uçuşlarda ve Türkiye üzerinden Ercan'a yapılan uçuşlarda kâr amacı gözetmemek lâzımdır. Altını çizerek tekrarlayalım: Kıbrıs'ta turizmi ancak Türk Hava Yolları geliştirebilir.”
Hasan Celal Güzel (14 Ağustos 2012, Sabah Gazetesi)