Güneşli günlerin kendini göstermesi ile birlikte dünya genelinde Coronavirüs salgınında bir düşme trendinin başladığını görüyoruz ve yavaş yavaş dünya normalleşme günleri için hazırlıklara başladı.
Bakın Güney Kıbrıs’ta da ilk kez hastalığın yayılma hızı aşağıya doğru dönmeye başladı. İşte bu noktada tüm dünyanın günlerdir evlerinde kaldığı ve bunaldığı şu günlerde “Güvenli Liman” denilen yerler tatilciler için bir fırsatı oluşturuyor.
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Nisan sonu Mayıs başında kırılmalar olacağını öngörüyoruz. Mayıs’ın sonuna doğru normalleşmenin mümkün olacağını düşünüyorum. Böyle devam ederse Mayıs sonuna doğru turizmin başlayacağına eminim" dedi. 
İngiltere, Fransa, İspanya ve İtalya’nın hala daha salgın ile boğuşuyor olması bu yıl bu ülkelerin turizm çekme potansiyelini zayıflatıyor. Dolasıyla turistler güvenli liman dediğimiz yerlere gidip tatillerini gerçekleştirecekler. 
Türkiye, Corona olmayan alanlar için uluslararası kabul gören bir sertifikasyon bir sistemi oluşturuyor. Tesislerde sertifikasyon dönemi başlayacak. Tesislere, önlemleri aldıktan sonra sertifika verilecek. Böylece güvenli tatil için gerekli güvence verilmiş olacak. 

Savaşan da uyardı
Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Başkan Yardımcısı ve Kıbrıs Başkanı 
Dr. Ahmet Savaşan, turistlerin güvenli ve sağlıklı ülkelere yöneleceğine işaret etti. 
Ahmet Savaşan, “Dünya’da turizm için harcanacak para azalırken, tüketicilerin daha güvenli ve sağlıklı ülkeler ile ürünlere yöneleceği de ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla sağlık turizminin, sağlığı koruyucu ve geliştirici alanları ile sağlıklı turizm alanlarına yatırım yapan ülkeler ile işletmelerin, çok daha ilgi göreceği bir dönem başlayacaktır” dedi.
Sağlık turizmi ve sağlıklı turizm konusunda neler yapılabileceği, mevcut sağlık ve turizm potansiyelini birleştirerek nasıl yeni bir turizm ürünü ortaya çıkarılabileceği konularında bugünden çalışılmaya başlanması gerektiğini söyleyen Ahmet Savaşan, bu yeni ürünün ve imajın oluşturulabilmesi için hükümetin vizyonuna ve desteğine ihtiyaç olduğunu da söylüyor. 

Üstel: Hazırlıklarımızı tamamlıyoruz 
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Başkan Yardımcısı ve Kıbrıs Başkanı Dr. Ahmet Savaşan’ın gündeme getirdiği “Güvenli Liman” konusunda dün Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel ile telefonda kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Üstel, “Bu konuda gerekli adımları atacağız. Şuan ülkemizde ki salgının seyri konusunda tur operatörlerine ve özellikle ülkemize yurt dışından turist getiren operatörlere bilgi verecek bir sistem ve salgının kalkması ile birlikte bir daha bulaş olmaması, en azından otellerde konaklayacak turistlerin güvenli bir şekilde konaklamalarını sağlayacak bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Üstel “Üç aşamadan oluşacak bir eylem planı üzerinde çalışıyoruz” 
Birincisi, ülkemize uçaklarla gelecek olan turistlerin “güvenli bir şekilde ülkeye” getirilmesi (Uçaklarda ve havalimanlarında alınacak önlemler). 
İkincisi, havalimanlarından otellere kadar gidiş-geliş ve tur programlarının düzenlenmesi ile ilgili süreç.
Üçüncüsü, otellerimizde konaklayacak turistlerin otellere girişleri ve sonrasında alınacak olan tedbirler. 
“Bu üç noktada gerekli düzenlemeleri ve güvenlik önlemlerini başarı ile alabilirsek, 2020 yılını en az kayıpla atlatabiliriz. Ve gelecek yıl içinde çok ciddi bir ivmeyi yeniden yakalayabiliriz” dedi.

Üstel’in temkini elden bırakmadan bu durumu bir fırsata çevirebilecek bir plan üzerinde çalıştığını söylemek bu noktada mümkün olacak. Eğer gerçekten hükümet bu konuda bir vizyon oluşturursa ve gerekli destek Turizm Bakanına sağlanırsa benim şahsi hissiyatım bu planın tutacağı ve ülkemize çok kısa bir süre içinde çok ciddi bir turist akışının başlayabileceği yönünde. 
 
MESAJLAR
Ahmet ÇALDA: Kendi adınızı taşıyan torunuz dünyaya gelince ayaklarınızın adeta yerden kesildiğini duyduk. Allah analı babalı dedeli ve nineli büyütmeyi nasip etsin. Gözünüz aydın olsun. 

Gürsel UZUN: Karantina günlerinde artık kendinizi tamamen çiftliğe verdiğinizi ve günlerinizin büyük bir bölümünü çiftlikte geçirdiğinizi öğrendik. Bu arada koyunları kırkmaya da başlamışsınız. 

Mehmet Ali TALAT: Sanki de sosyal medyada bir grup, bilgisayarın başında sizin paylaşım yapmanızı bekliyor. Öyle ki daha paylaşım yapmanız üzerinden birkaç dakika geçmeden bombardıman hemen başlıyor. 

Birikim ÖZGÜR: Memleketin tablosunu çok net ortaya koydunuz ama size de saldırılar gecikmeden başladı. Ne demişler doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. 

Ersin TATAR: Büyük bir planın nasıl adım adım yürürlüğe konulduğunu artık biliyorsunuz. Üstelik siz salgın ile uğraşırken bu arkadaşların planları çok ama çok başkaymış. Salgın gibi bunlardan da korunmak için şimdi adım atmanızı bekliyoruz. 

Sadık GARDİYANOĞLU: Kan sıkıntısı yaşayan Thalassemia Hastaları Derneği için bugün Lefkoşa’da Sarayönü Meydanı’nda kan bağışı kampanyası düzenliyormuşsunuz. Gelip destek olacağız kısmetse. 

Dr. Bülent DİZDARLI: Artık geriye doğru sayı saymayı bırakmışsınız. Zaten galiba hastane inşaatından da ses seda yok. İyi oldu yani sizin de bıraktığınız çünkü 40 güne yetişmeyeceği kesin gibi. 

Mehmet ÖZSEZER: Otobüsler evin önünde kalınca karantina yüzünden siz de yumurta üretimine geçmek için gerekli koşulları sağlamışsınız ve çift sarılı yumurtaları piyasaya sürmeye başlamışsınız. Boş durmamak en iyisi. 

Mehmet SOYKURT: Pek muhterem ninenizin Hakk’a yürüdüğünü öğrendik. Merhumeye Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar dileriz. Başınız sağ olsun. 

Kemal DÜRÜST: Karantina günlerinde evdeki çalışma ofisinden tüm işleri idare ettiğinizi öğrendik. O ofis daha önceleri de ne önemli toplantılara ev sahipliği yapmıştı. 

Mustafa AKINCI: Televizyon programlarına başladığınız iyi oldu. En azından artık doğrudan soru sorma şansını da buluyor vatandaşlar. Programların devamını bekliyoruz. 

Erman YAYLALI: Dün tüm günü ovada tarlayı sürerek geçirmişsiniz. Emeklilik öncesi çiftlik hayatına da artık iyice adapte olduğunuz söyleniyor. 

Betül Dizdarlı HASTAN: Bu salgın en çok da sizi vurmuş diyorlar. Öyle ki planlanmış 3 yurt dışı geziniz daha şimdiden iptal olmuş durumda. Neyse sağlık olsun da yine gidersiniz nasılsa. 

Ayşegül BAYBARS: Şu merkezi cezaevinde ki şartlı kurulla ilgili pek de mahkumların ve ailelerinin beklediği gibi bir düzenleme çıkmamış diye yoğun şikayetler alıyoruz. 

Oğuz KARAÇAY: Bu yeni imajınız sizi film artisti gibi yapmış. Bence kesinlikle bu imaj ile bir dizide falan iyi bir rol kapabilirsiniz. Bence dizi yapım şirketlerine bir fotoğraf gönderseniz fena olmaz.