Bugün günlerden cuma ve normalleşmenin ilk adımı olan haftanın sonuna geldik. Yeni hafta ile birlikte bazı yeni açılımlar bizi bekliyor olacak. O yüzden bugün hafta sonuna girerken bu köşeden kötü haberleri değil özellikle iyi haberleri sizlerle paylaşmayı tercih ettim.
Gelecek hafta yeni açılımlar bekliyoruz dedik ya buna göre 
9 Mayıs’tan itibaren restoranlar, 25 Mayıs’tan itibaren otellerin açılabilmesi için son hazırlıklar yapılıyor.
Evde pek çok şeyi kendimiz yapabildik ama bazı tatları ise maalesef evde bulamadık. Gerçekten çok ama çok özlediğim bazı mekanlar var ve onların yaptığı tatlar var. Sabırsızlıkla bekliyorum.
Bir diğer önemli karar iki aydır evlerdeyiz, sıkıldık, işte küçük oteller başta olmak üzere turizmde de yeniden çarkların dönmesi için adımlar atılıyor. Geçen hafta Otelciler Birliği bir çalıştay gerçekleştirdi ve 36 maddelik bir liste ile otellerin müşteri alması için gerekli hazırlık süreci başlatıldı.
Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel, Bankalar Birliği yetkilileri ile bir araya gelerek turizm sektörü için yapılabilecek çalışmalar üzerinde fikir alış verişinde bulundu.
Üstel, salgının seyrinde artış olmaması durumunda plajların mayıs sonu, haziran başı açılabileceğini, plajı olan otellerin ve belediyelere ait olan halk plajlarının Sağlık Bilim Kurulu’nun koyacağı şartlara uymak kaydı ile hizmet verebileceğini söyledi.

İşte bunu sevdim
Bizim Ciğerci Muro aradı (Murat Sezer) “Abi dükkân malum kapalı biz de boş durmayalım diye kişiye özel maske üretme işine girdik” dedi ve sosyal medyadan bana birkaç tane örnek maske gönderdi.
İstediğiniz herhangi bir deseni özel kumaş üzerine basabiliyorlarmış ve hayli de ilgi varmış internet üzerinden devam eden satışlarında.
Valla bayıldım bu fikri duyunca ne yalan söyleyeyim, birçoğumuzun yaptığı gibi kafasını kuma gömüp bu sürecin geçmesini beklememişler. 
Futbol takımlarından tutun da özel markalara kadar her türlü baskıyı maske üstüne yapabiliyorlarmış. Madem maskeler artık günlük yaşamımızın bir parçası oluyor o zaman kıyafetimize veya tarzımıza uygun bir maske yakışmaz mı?
Bunu düşündükleri için bizim Ciğerci Muro başta olmak üzere arkadaşlarını kutluyorum. Sipariş vermek için 0533 867 74 05’ten terzi Hasan’ı aramanız yeterli. 

Şeftali Kebap
Gündemin içine bomba gibi patlayan Şeftali Kebap meselesi için dün akşam Hasan Sefaoğlu (Galatasaraylı Hasan) ile yaptığımız program kaydı sosyal medyada bir rekora imza attı ve 150 bin kişi tarafından bir günde izlendi. 
Şeftali kebabının yapılışını bir bir anlatan ve anlatırken de tarihi anıları bizimle paylaşan Galatasaraylı Hasan’a teşekkür ediyoruz. Tabi hepimiz evde şeftali kebabını yapamayız. Neticede bir el alışkanlığı bir göz kararı ve lezzeti tutturma durumu var. 
Ama canınız ille de şeftali kebabı çekiyorsa günlük üretimi ile Gönyeli’de Ali Çoban ve Oğulları Kasabı var. Gidip oradan sizin için hazır hale getirilmiş şeftali kebaplarından alıp evde kendiniz pişirebilirsiniz. Şeftalilileri hazırlayan Gülşah Amcaoğlu Çoban gerçekten de mükemmel bir tat tutturmuş. Adana’sı da var dileyenler için. Ve her gün taze şeftali ve Adana’na bulmak mümkün… 

MESAJLAR

Aybars KUTLUBA: Karantina sürecinde evde tam bir karantina programı uygulanmış. Valla sizdeki durum bize hiç yabancı gelmiyor. Neredeyse bizdeki durum sizdeki ile bire bir örtüşüyor. 

Vedat ERBAŞ: Tavlada durumu 2-1’e getirdiğimize ve sizden bir oyunu hem de deplasmanda aldığımıza göre; artık ligin adını koyma zamanı gelmiştir. Bir de o uğurlu tavlada sizi yenersek tamamdır. 

Serhat ÖZÇELİK: Havalimanında hazırlıklara başlamışsınız ve ay sonundan itibaren düzenli uçuşlar için gerekli tüm tedbirleri de almışsınız. Bu arada sağlık yönünde de önemli hazırlıklar yapmışsınız. 

Hasan SEFAOĞLU (Galatasaraylı): Memleketin yeni tartışmasının da fitilin böylece ateşlemiş oldunuz, hiç şeftali kebabına tuz ot konur mu? Bu konuda toplum resmen ikiye bölündü. 

Gülşah Amcaoğlu ÇOBAN: Sizin şeftalinin tadı da bir başka güzel. Bu arada sizin şeftalinin yumuşaklığı bir başka. Bunun için de şeftalinin içine çok özel bir şey koyuyormuşsunuz ve bunu da kimse ile paylaşmıyormuşsunuz. Büyük sır gibi. 

Dr. Ahmet Melih KARAVELİOĞLU: Dün bazı yeni tedbirler için Başbakan Ersin Tatar ile bir görüşme gerçekleştirmişsiniz ve normalleşme sürecinde ekonomide alınacak tedbirleri görüşmüşsünüz. 

Cengiz ERCAĞ: Eve su arıtma sistemi taktırmışsınız. Bu arada bir baktık ki mutfağa epey alışmışsınız. Karantina boyunca en çok vakit geçirdiğiniz yer mutfak olunca hali ile artık mutfak sizden soruluyor. 

Salih YÜCESOYLU: Geçen yıl çekilen fotoğraf bu yıl gibi çekilmiş gibi servis edilmiş ve hellimin fiyatı konusunda dün bir hayli spekülasyona neden olmuş. Bakalım daha neler göreceğiz. 

Dursun OĞUZ: Ramazan ayı boyunca iftar gezmelerini geçtiğimiz yılki bu yılda devam etmişsiniz ve her gece iftarı bir bölgede açıyormuşsunuz. Sosyal mesafeye de dikkat ederek iftar buluşmaları devam ediyormuş. 

Sadık GARDİYANOĞLU: Anlaşılan arı kovanına çomak soktunuz. Bir anda birçok kişi üzerinize çullanmaya kalkıştı. Ama sevenleriniz sizi bu süreçte yalnız bırakmayınca altından kalkması kolay oldu değil mi? 

Tufan ERHÜRMAN: Şu kombay şoförlüğü işini acaba kurs haline mi getirsek? Anlaşılan bu memlekette bu konuda bir eksiklik var. Bence bu konuda bir eğitim düzenlenmeli. 

Serdar DENKTAŞ: Temcit pilavı gibi şu başkanlık konusu, ısıt ısıt ye. Aslında herkes istiyor ama ne hikmetse bir türlü bu konuda somut bir adım atılmıyor. 

Tolga ATAKAN: Türk Hava Yolları ay sonunda iç hatlar ile birlikte Kuzey Kıbrıs’a da uçmak istiyormuş. Bu konuda nedir size gelen teklif, bu konuda basına bir açıklama yapacak mısınız? 

Dimağ ÇAĞINER: Otelcilerin kamp çalışması bayağı verimli geçmiş diye duyduk. Çalıştayda da 36 maddelik bir yapılacaklar listesi oluşturulmuş. Bu listeyi tamamlayan otelini açacakmış.