banner564

Hafıza kaybı

Annesinin karnında bir bütündü o. Sonra olduydu ne olduysa. Unutmuştu bütün olduğunu. Her insanın başına gelen gelmişti onun da başına. Hafıza kaybı. Her ne olduysa hatırlayamayışından oluyordu. Tüm kendi ve hayat ile yaşadığı yanılsamaların altındaki esas sebep hatırlamayışıydı. 
 Oysa bir an gelse ve o hatırlasaydı, ağlardı kaybettiği yıllara. Ne kadar da anlamsızdı kendisine kötü davranması. Belki de hafızasını geri kazanmaya çalışıyordu farkında olmadan. Tüm unuttukları dediği her şey onun belki de esas gerçekliğiydi. Ama neden unutuyordu insan? Neydi tüm bu unutmanın amacı? Belki de ne olmadığını deneyimlemekti arzusu. Yeterince ne olmadığını deneyimledikten sonra hafızasını geri kazanabilirdi. Ne değildi peki? Kötülük, utanç, olumsuzluk, yapay, bencil, ikiyüzlü, çatışma, sorun vs. Bunların hiçbiri değildi ama bu ve bunun gibi duyguları belki de yeterince deneyimlediğinde artık oradan çıkıp kim olduğunu hatırlamaya hazır oluyordu. 
 Günlerden yine bir gün sabah uyandığında kalbi hızla ve endişeyle sebebini bilmeden atarken kalktı yatağından ve meditasyon yapmak için yerleşti koltuğa. İyi hissetmeyişinin sebebini bilemeden öylece oturdu dakikalarca. Yavaş yavaş sakinleyen zihni değişik düşüncelerle birlikte sürekliliğini sürdürdü. ‘Kendi içimde bütün olduğumu ve tam olduğumu unutmuşum’ diye geçirdi içinden. Sonra anne karnındaki hali geldi gözünün önüne. O da ne bir hatırlayış anıydı yaşadığı. Oradaki sessizliği ve huzuru hatırlar gibi oldu birden bire. İnanılmaz bir duygu yaşadı içerisinde. ‘İşte bu’ dedi. ‘Bu bütünlük hissi’. Her birimizin içinde aradığı duygunun bu olduğunu düşündü. İçsel bütünlük ve tamlık. Hiç bir şeyin değişmesine gerek yoktu orada. Her şey olduğu şekliyle muhteşem ve tamdı. Anne karnından çıktıktan sonra tüm öğrenilmişliklerle birlikte başlıyordu hafıza kaybı. Tüm gerçeklik ve huzur yavaş yavaş yok oluyordu. Anne karnındaki hissin kayboluşuydu tamamen bu. Belki de en derinlerimizde hatırlıyorduk oradaki hissi. Tek bildiği artık o hissin gerçekliğiydi. Bu vizyonundaki görüntüyle birlikte, o anne karnındaki tanımı olmayan duyguyu bir an için olsa hatırlamıştı. Bunu hatırlayışıyla birlikte annesine hissettiği sevgi de aniden daha da derin bir boyut kazanmıştı. O kadındı o huzura ve tanımı olmayan duyguya ev sahipliği yapan. Onunla tanımı olmayan bir bağı vardı ve bunu sürekli unutuyordu. Belki de onunla geçirdiği her an, onunla arasındaki bağa yatırım yaptığı her an, o hissi buraya taşımak daha kolay olabilirdi ve bunun ilk defa farkına varıyordu. Belki de annesine hissettiği Sevginin gün geçtikçe daha da tanımı olmayan bir boyut kazanması onun kendine duyacağı Sevginin de boyut kazanmasıyla ayni orantıda gelişiyordu. 
  

YORUM EKLE

banner608

banner473