banner564

Haksız mı?

UBP hükümeti döneminde Aytaç Çaluda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bürokrattı. Bazı giriş-çıkış işlemlerinde kolaylıklar sağladığı için birileri tarafından “suçlu” ilan edildi. 
Oysa Aytaç Çaluda’nın yaptığını daha önce başka bürokratlar da yapmıştı. Uzun yıllar bu bakanlığı yöneten rahmetli Sonay Adem bile Çaluda’nın ceza alacak bir işlem yapmadığını söylemişti.
Ama birileri çıktı, yok yolsuzlukların üstüne gideceğiz, yok kamuoyu önünde hesap verecek falan diyerek karalama kampanyası başlattı. Tüm bu kampanyalara rağmen Çaluda seçimlere girdi ve milletvekili oldu.
Durmadılar, ille de “dokunulmazlığını kaldıracağız” dediler. Nitekim o dönemde kahve bile içmeyiz dedikleri UBP milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasını sağladılar.
Aradan bir yıl geçti, Aytaç Çaluda 50 milletvekili içinde ilk dokunulmazlığı kalkan vekil oldu. Çaluda’dan sonra ne gariptir ki UBP kurultayında karşı karşıya geldiği Hüseyin Özgürgün’ün de dokunulmazlığı kaldırıldı.
Sonuçta Aytaç Çaluda’nın dokunulmazlığını kaldıranlar ile UBP aynı hükümette. Çaluda, belki de kabinede bakan olarak yer alacak iken sırf bu dokunulmazlık dalgaları yüzünden kabine dışında kaldı. 
Neticede UBP kurultayı döneminde Ersin Tatar’ın en güvendiği isimlerin başında geliyordu ve adeta yapışık ikizler gibi adayı birlikte dolaşıyordu Aytaç Çaluda.
Dün kürsüye çıktı Çaluda ve iktidara gelen bazı siyasilerin muhalefetteyken verdiği sözleri unuttuğunu söyledi. 
Haksız mı? 
Hele de Çaluda’nın şu söylediklerine ne cevap vereceksiniz? 
“Savcılıkta bekleyen o kadar dosya varken, benim hakkımda bazı iddialar ortaya atıldı ve dokunulmazlığım kaldırıldı ben de ‘evet’ verdim. Bu iddia Kıbrıs Türk siyasetine vurulan kara bir leke oldu. Yaptığım işlemler insani işlemlerdi. Her gelene yardımcı oldum, kimseden rüşvet ve para almadım. Ben bunlara örnek olsun diye dokunulmazlığımın kaldırılmasına onay verdim ama bir sürü yolsuzluk dosyası kapatıldı, kimsenin gıkı çıkmadı.” 

Yabancı iş gücü
“Son üç beş yıldır, devamlı bir şekilde yabancı iş gücünün maliyeti konuşulmaktadır. "Hastanelerimiz doldu”, "parayı kaçırıyorlar", "bize maliyetleri çok." Sanki bu insanlar adaya gelip de sadece bize maliyet olmaktan başka bir şey yapmıyorlar. 
Yapmayın arkadaşlar!
Bu insanların yarattığı artı değer değil mi ekonomiyi ayakta tutan. Onların döktüğü terle dönmüyor mu turizm, inşaat, hizmet sektörü vesaire? Şu an 60 bin yabancı işçinin sigorta yatırımı olmasa, sigortalar batmaz mı? Hangi parayla ödeyeceğiz sigorta emeklilerinin maaşlarını? Onların ihtiyat sandığı paraları değil mi şu fon haline getirdik diye övünüp ona buna teşvik olarak verdiğimiz? Bu insanların sigortaları sağlık için kesilmiyor mu? Daha üç dört yıl öncesine kadar memurlardan sağlık fonu bile kesilmiyordu. Ama herkes sağlıktan yararlanıyordu.
Yok, efendim okullarımızı "onların" çocukları doldurmuş. Eğitim bakanlığı rakamları öyle demiyor ama. 12 bin TC vatandaşı çocuktan söz ediyorlar 50 binlik öğrenci nüfusu içinde ki bunun 5000'i subay astsubay çocuğu!
Bir yaygaradır gidiyor, bu 60 bin işçi çarp asgari ücret dersek ne kadar para kazandıkları ortaya çıkar. Yeme içme, yatma paralarını çıkartın. Bu zavallıların memleketlerine ne kadar para gönderdikleri ortada. Esas bizim iş adamlarımızın mevduatlarının kaçta kaçının yurt dışında olduğuna bakınız sayın milletvekilleri, sömürülen bu zavallıların değil!” 
Mete Hatay

Umut verici
2016 yılında yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik Yasası verileri, yasanın işleyişi ve uyuşturucudan kurtulmak isteyenler için ışık tutuyor. 2016 yılından son istatistiksel bilgilerin kaydedildiği 21 Mayıs 2019 tarihine kadar yasadan yararlanan 320 kişiden 113’ü süreci başarılı tamamladı, 103’ü ise süreçte başarısız oldu.
Açıklama Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu’dan geldi. Aslında rakamlara baktığımızda durum çok da kötü değil ama Karaokçu’nun da dile getirdiği gibi iyileştirilmesi, eksikliklerin tamamlanması gerekiyor. Ama gene de ilk verilere bakılınca doğru yolda gidildiği çok net görülüyor. 
 
MESAJLAR

Serkan İLSEVEN: Dokuz yıllık emeğin sonucu “Vejetasyon Coğrafyasının İlkeleri” isimli kitabınız yayınlanmış. İsmi biraz garip gelse de içeriğini merak ediyoruz. En yakın zamanda bir tane edineceğiz, tebrikler. 

Ata TEPE: Bizde diyoruz Ata başkan nerelerde? Meğerse tası tarağı toplayıp Türkiye’ye dönmüşsünüz ve işlerinizi oradan idare eder hale gelmişsiniz. Ara sıra memleketteki dostları arayıp telefonda bilgi alıyormuşsunuz. 

Ziya EMİR: Son günlerde sizin gazetenin internet sayfalarına çok ciddi bir saldırı başlatılmış. Acaba bu saldırıların arkasında birileri var mı? Bu sanal dünyada düşmanının bile kim olduğunu öğrenemiyor insan değil mi? 

Mesut GENÇ: Aile işletmenizin yeni şubesini önümüzdeki hafta sonu Girne’de açıyormuşsunuz. Gerçekten güzel bir mekânı Girne’ye kazandıracağınızı düşünüyoruz. Hele de Kaplıca’daki lezzetleri de buraya taşıyabilirseniz süper olacak. 

Mustafa BATURALP: Bütçe üzerinde yapılan eleştirileri büyük hayretler içerisinde izliyormuşsunuz. Gerçekten de ağzı olan hemen her konuda konuşuyor ama maalesef çoğu da boş konuşuyor. 

Fikri TOROS: 2020 Mali Yılı Bütçe Tasarısını hayali bütçe olarak yorumladınız. İyi de bir sene önce bizzat sizin de katkı koyduğunuz 2019 bütçesi hayalden bile öte değil miydi? Biraz gerçekçi olmakta fayda var. 

Dr. Bülent DİZDARLI: Nobel edebiyat ödülünün bir ölü seviciye verilmesinden sonra Nobel ödülü alan hiçbir yazarı okumama kararı almışsınız. Ödül alan eserlerin değil ama ödülü verenlerin kabahati olduğu noktasından konuyu tartışsak daha iyi değil mi?

Tolga Ahmet RAŞİT: LTB Belediye Meclis üyeleri yemeğinde Galatasaray Forması kazanmışsınız. Ben olsam bir Fener forması alır Akın Aktunç’a yeni yıl hediyesi olarak gönderirdim. 

Levent ÖZADAM: Çarşamba günü çağ kebabı var diye geldik ama kuru fasulye ile yetindik. Neyse bu defaya artık tekrar deneyeceğiz, herkes öve öve bitiremiyor şu meşhur çağ kebabınızı. 

Aytaç ÇALUDA: Dün mecliste konuşma yaparken sizi izleyemedik ama kaydı bulup mutlaka izleyeceğiz. Zira sizin dokunulmazlığınızın kaldırılması noktasında büyük vadedenler sizi nasıl dinlediler diye. 

Mete HATAY: Yabancı iş gücü konusunda bilgisi olmayanların söylemlerine öyle bir cevap verdiniz ki bence bu cevabınız bu konuda bundan sonra söz söyleyecek herkese cevap olabilecek nitelikte. 

Emrah YEŞİLIRMAK: Temmuz ayı içerisinde yaptığınız eylemde 9 maddelik sorunlardan bir tanesi de "Yollarda başı boş gezen eşeklerdi. Dün meydana gelen kaza bu gerçeği bir kez daha hatırlattı. 

Halis ÜRESİN: Devletin kasası konumunda olan Maliye Bakanlığının çevresinin ve bina duvarlarının yenilenmesi için kolları sıvamışsınız. Yanılmıyorsam 2010’dan bu yana ilk kez bu bakım yapılıyor.   

YORUM EKLE

banner471

banner473