banner564

Harika Pazar

Pazar günü maça gelerek hafif yağmur altında oynanan ve tam bir futbol ziyafetine dönüşen bu mücadeleyi  izleyenler büyük keyif almıştır. Maç boyuncu çekişmenin ve gel gitlerin çok fazla olduğu karşılaşmada keşke maçın orta hakemi Osman Özpaşa oyunculara ayak uydurabilseydi ve maçın kaderine etki etmeseydi.  Yazımlarıma genellikle hakemi pek dahil etmemeye çalışırım ancak bu maçın özelinde hakemin karşılaşmanın önüne geçmeye çalıştığını söyleyebilirim. İlk yarı Kasım’a yapılan net müdahaleyi  çalamayan(tam cezasahası çizgisinin üstünde) ve ondan sonra verdiği iki anlamsız penaltı kararı  ile maça değişik bir boyut kattı. Osman Hoca’nın bu sezon izlediğim 2.  Yönettiği müsabaka  ve İngiltere’den daha özgüvenli, kendini geliştirmiş olarak dönmesini beklerken, performans olarak hayal kırıklığı yarattığını söylemeliyim. Türk Ocağı tarafından maçı değerlendirmek gerekirse, yabancıları en iyi olan takım  demek zor değil. James’in bitmek bilmeyen enerjisi, Justice’in zarif top hakimiyeti ve oyun görüşü, Dinopeter’in birebirdeki başarı ve gol yollarında son derece etkili olması, Türk Ocağı’nı skor anlamında bu kadar etkili olmasının başlıca sebepleri. Bu madalyonun iyi tarafı... Bir de kötü tarafını konuşmak gerekirse, savunmada bu kadar hata yapmaya devam edilirse, her araya atılan topta tehlike yaşanmaya devam edecekse, yıldızlarının sustuğu maçlarda Türk Ocağı puanlar kaybedecektir. Savunmanın sağ kanadında normalde taktik disiplini yüksek olan oyunu Hasan Yaşınses’in Yılmaz’a karşı çok zorlandığını ve gelişen Lefke ataklarının o kanattan ağırlıklı geldiğini söylemeliyim. Dinopeter 3 gol atmasına rağmen, maçın adamı iki gol yiyen Zeki’dir. Mutlak 4-5 gol pozisyonu ve penaltı da  kurtaran Zeki, yedek kaleci olmasına rağmen hazır olduğunu gösterdi ve takdiri hakettiğini söylemeliyim. Lefke takımı oyunun 20. Dakikasından 50. Dakikasına kadar bağıra bağıra gol atacağını bize gösterdi. Beraberlik golünü bulduktan 1 dakika sonra gelen penaltı golu, moral ve motivasyon olarak takımı aşağıya çekti hemen ardından gelen 3. Gol maçın kopmasına sebep oldu. Lefke’de orta sahada Semih’in maç kondisyonu eksik olduğundan oynayamaması takımın yaratıcılık anlamında düşük kalmasına sebep oluyor. İlerleyen haftalarda bu oyuncunun takıma tekrar monte olmasıyla Lefke’nin topa daha fazla sahip olacağını söyleyebilirim. Orta sahada Allen ve Savaş gibi benzer özellikli oyuncuların olması topu ileriye taşımada sıkıntılar yaşatıyor ve bu da takımı uzun topa yöneltiyor. Kasım’ın  kariyeri boyuncu iyi bir fizik gücüne sahip olmamasına asker olmasıda eklenince rakip savunma arasında kaybolduğunu söyleyebilirim. Burak  maç boyunca istekli, arzulu bir görüntü çizerken, Yılmaz’ın Lefke adına en etkili isim olduğunu belirtmek isterim. Lefke adına en üzüldüğüm oyuncu ise Zihni’dir. Genç oyuncu ciddi bir çıkış gösterdikten sonra gelişiminin durduğunu hatta kötüye gittiğini görüyorum. Fiziksel özellikleri bu kadar avantajlı bir oyuncunun takımına daha fazla katkı vermesi gerekir. Türk Ocağı’nın derin bir nefes aldığını, Lefke’nin ise gelen hafta MTG karşılaşmasının çok daha önemli geldi. Bu maçı mutlak kazanmak zorunda olduğu aşikardır.
YORUM EKLE

banner471

banner474