banner564

İki aylık hamile kadını işten attılar 

İki yıldır çalışan ve iki ay önce hamile kalan birisini “şubeyi kapatıyoruz” gerekçesi ile böylesine bir dönemde kapının önüne koymak da neyin nesi? 
En güvendiğimiz en bildiğimiz bankalarımız böyle yaparsa ahali ne yapmaz ki? Olmadı, yakışmadı, yakıştıramadım…
Genç bir anne adayının bu dönemde, bu şekilde işine son verilmesi ne vicdanidir ne de etik. Bu kadar mı gözünüz döndü? Bir aile kurmak isteyen insanların hayatları ile böyle kolay oynanmamalı.
Ondan sonra çıkıyoruz diyoruz ki “kimse özel sektörde çalışmak istemiyor, herkes devlette iş istiyor.” İsteriz tabi, birilerinin iki dudağı arasında hiçbir gelecek güvencesi olmadan kim çalışmak ister.
İşte bak ne oldu, güvendiler, bir yuva kurmak bir evlat sahibi olmak istediler ilk badirede yalnız bırakıldılar. Şimdi bankanın içinde bir anket yapsanız yüzde 99’u bir imkân bulup devlete geçmek istiyordur. 
Çünkü özel sektör bu kafa ile bu anlayışla hiçbir yere gidemeyecek bu ülkede. Hani pandemi döneminde kimsenin işine son verilmeyecekti? Yalan-dolan…
Daha ağır şeyler yazmak içimden gelse de yazmayacağım ve susacağım. Tıpkı iki aylık hamile olan ve bugün işten atıldığını duyan genç anne gibi. Onun sessizliğine ortak olacağım…

Al birini vur ötekine
Tam diyoruz ki devlet özele göre daha iyi, daha anlayışlı, daha garanti hop bir haber geliyor ve sinirlerimiz bozuluyor. 
Üstelik bu gelen haber devletin içinden. Yine hamile bir bayan ve yine benzer sorunlar. Bu sefer de hamile bir kadını böylesi bir dönemde zorlayan idareciler…
Tüm bunları düzenleyecek olan kurum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır. Başında da kadın hastalıkları uzman bir doktorumuz, canımız, abimiz var. Dr. Faiz Sucuoğlu var.
Çalışma Bakanlığına bağlı bir dairede hamile bir kadının daire yöneticileri tarafından şartları zorlanıyor olması üzücü.
Dün konuştum, gerçekten çok ama çok üzüldüm. Eminim ki bu yazıyı okuyunca sevgili doktorum da üzülecek. Bunu direkt kendisine de söyleyebilirdim ama olsun herkes okusun herkes bilsin diye bu köşeden yazma gereği hissettim. Çünkü bu hassasiyeti herkesin göstermesi gerekiyor. 
Yapılan yanlışları, neler yapabileceğimizi görüşmek üzere bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Doktor Faiz Sucuoğlu’nu ziyaret edeceğim ve bu iki konuda ki gelişmeleri yarın yine bu köşede sizlerle paylaşacağım… 

“Pile’yi terk edemezsiniz efendiler”
Yıl 2007 falan galiba. İktidarda CTP-ÖRP koalisyon hükümeti var. Yine Pile’de böyle olaylar falan var. O zaman genç bir muhabirim, gittim Pile’ye ve bir haber yaptım. 
Ertesi gün dönemin Barış Kuvvetleri Komutanı, Allah iyiliğini versin Hayri Kıvrıkoğlu bir tabur askeri Pile’nin içine indiriverdi. Dönemin Dışişleri Bakanı Turgay Avcı gelip sorunları yerinde dinledi.
Pile bizim canımızdır, kanımızdır; Pilelilerin sorunlarına çare bulmak siyasetçilerimizin görevidir. Eğer ufacık bir köyün sorununu çözemiyorsak vay halimize. 

MESAJLAR

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Bugün uygunsanız bir beş dakika sizinle hem hasret gidermek hem bu iki anne adayının yaşadığı sıkıntıları konuşmak isteriz. Bu anne adaylarının durumunu en iyi siz anlarsınız zaten. 

Efsun SALEL: Oysa bir hafta önceden buluşmak için sözleşmiştik ama kısmette bugün başka bir konu çıktı karşımıza. Neyse sözümüz söz, bugün size de uğrayacağız. 

Abdullah İŞKEY: Dün sabah önce görevden alındığınız haberleri dolaştı sonra da istifa ettiğinizi açıkladınız. Ama bu konuda doyurucu bir açıklama bekliyoruz sizden. Sizi tanıyanlar ne olduğunu merak ediyorlar. 

Jale Refik ROGERS: Anlaşılan birilerinin nasırına fena halde bastınız, zira sizinle ilgili iddialar havalarda uçuşuyor şu günlerde. Neyse siz onlara gereken cevabı veriyorsunuz zaten. 

Mustafa AKINCI: Dün berberler ve manikürcüler ile görüşmüşsünüz. Bu arkadaşların sorunlarına çare bulunacak mı? İki aydan beri insanlar para kazanamıyor.

Ersin TATAR: Dün Senih Çavuşoğlu ile aranızdaki kırgınlığı halletmişsiniz. Bunun şerefine Mahmut Anayasa Ramazan’dan sonra mangal yakma sözü vermiş. Acaba Kraliçe de gelir mi o mangal partisine? 

Sadık GARDİYANOĞLU: Hayırdır arabaları teker teker satışa çıkarttınız galiba. Önce van gitti şimdi diğer bindiğiniz arabayı satıyormuşsunuz. Yoksa bundan sonra velespitle mi gezeceksiniz Lefkoşa’da? 

Nidai GÜNGÖRDÜ: KKTC’de bir ilke imza atıp İpek Koza Festivalini online gerçekleştirecekmişsiniz. İyi de bizde festival festival gezen siyasiler ne yapacak? Onları hiç düşündünüz mü? Onlar için de bir çözüm bulun lütfen. 

Doğuş DERYA: Dün hem Ada’nın Güneyi’nde hem Kuzey’inde tecavüz davasının zanlılarına 13 ile 14 yıl hapis cezası verildi. Uzun zamandır böyle bir ceza işitmemiştik doğrusu mahkemelerden. Nasıl değerlenmiyorsunuz bu durumu?

Tufan ERHÜRMAN: Gözünüz YSK’dan gelecek işaretteymiş. Online kampanya süreci için tüm hazırlıklarınızı tamamlamışsınız ve start verildiği andan itibaren kampanyayı başlatacakmışsınız. 

Turgay AVCI: 2007 diye hatırlıyorum ama önce veya sonra da olabilir. Şu Pile’de yaptıklarınızı bir hatırlatsanız hiç fena olmayacak gibi geliyor. Bir anlatın bakalım o günlerde olanları. 

Devrim BARÇIN: Devletin kasası ile ilgili yaptığınız onca eleştiri ve yoruma hiç cevap verilmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda da bir paylaşım yapacak mısınız yoksa böyle iyi mi? 

Dursun OĞUZ: Bir yıllık mücadeleden sonra Devlet Üretme Çiftliğimize hellim tesciline ve iklimimize uygun koyunlarımız (Asaf), Türkiye Cumhuriyeti’nin katkıları ile gelmiş. Çiftçimizin gözü aydın olsun, sizi ve ekibinizi canı gönülden kutluyoruz.

YORUM EKLE

banner471

banner473