Diyorlar ki sen bu hükümetin her yaptığı şeyin arkasında mısın? Her yapılanı doğru buluyor musun? Koşulsuz ve karşılıksız mı bu hükümete desteğin?
İki şeyin üzerinde durup konuyu en kısa yoldan kapatacağım. Bu hükümetin şu an uygulamaya koyduğu iki şeye şu sebeplerle tepkiliyim. 
Birincisi: Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konan yeni muhaceret yasasının karışışındayım. Bu ülkeye binlerce kişi zaman zaman İngiltere’den gelip kalıyor. Şimdi ya oturma izni almak zorundalar ya da 90 günü geçmeyecek şekilde kalmaları gerekiyor. Keza başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeler bu uygulamadan aynı şekilde etkilenecekler.
İkincisi: Dün açıklanan “Ada’ya kalifiye elaman gelmesi ile ilgili. Artık kalifiye olmayan işçiler Ada’ya gelemeyecek. Şu an piyasada 400 dolara her işi yapan bir sürü eleman var. Bunları yakında bulamayacak işletmeler. Daha pahalı insan çalıştırmak zorunda kalacağız ve hayat pahalılığına direk etki yapacak bir durum ortaya çıkacak.

 Neden Girne?  Neden Kıbrıs?
İnşaat sektörü veya emlak sektörü ile ilgilenen dostlarınız varsa bu anlatacağımı lütfen sorgulatın. Az önce yukarıda anlattığım konunun devamı olarak size durumu özetleyen çok net bir olay anlatacağım. 
Geçenlerde bir otelde Finlandiyalı bir aile ile tanıştık. Arapköy taraflarında bir ev satın almışlar ve ailecek her tatil dönemlerinde her fırsatını bulduklarında buraya geliyorlarmış şimdilik. İleri de tümüyle Ada’da yaşamak içinde hazırlık yapıyorlarmış.
Neden Girne?  Neden Kıbrıs? diye sordum ailenin babasına.
Adam güldü ve hiç aklıma gelmeyecek bir cevap verdi. “kuralsız” dedi. Sonra devam etti. 
-Evet, burası bu coğrafyadaki en ucuz yer. Burada aldığımız ev için Güney’de 10 kat daha fazla ödemek zorundaydık. Ama burası Güney’e göre çok ucuz. Elbette tarihi yerle, doğal güzellikler de önemli ama ucuzluğun dışında beni en çok cezbeden yönü Kuzey’de gördüğümüz kuralsızlık oldu.
Girne’de arabanızı istediğiniz yere park edebiliyorsunuz. Kornaya istediğiniz yerde istediğiniz gibi basabiliyorsunuz. Çöp kutusuna çöplerinizi istediğiniz gibi atabiliyorsunuz, ayırmanıza gerek yok. Hayat burada çok basit. Buda çok güzel. Bunun siz kıymetini bilmiyorsunuz, gidin biraz Avrupa’da yaşayın ne demek istediğimi anlayacaksınız. “
İşte Avrupalı birisi gözünden Kıbrıs ve Girne. Neden bu ülkede yaşamak istediği ise hayli ilginç. 

Emlak piyasası
Her yıl dünyanın dört bir yanından gelen binlerce turisti ağırlayan Kuzey Kıbrıs'ta yazlık ev alan Avrupalıların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle 2014 yılından sonra tekrardan İngiliz ailelerin tercih ettiği Kuzey Kıbrıs'taki yazlık evlerin en büyük avantajı ise uygun fiyatları olarak görülüyor. 
Avrupa'daki ve Güney Kıbrıs’taki konut fiyatları ile karşılaştırıldığında tam bir fırsatlar diyarıyız. Sıcak Akdeniz iklimi, uzun yaz mevsimi, masmavi denizi ve doğal güzellikleri ile de uluslararası konut yatırımcısının dikkatini çekiyor Kuzey Kıbrıs gayrimenkul piyasası. En fazla konut alanların başında İngiliz, Rus, Arap, İsviçre, Finlandiya ve Norveçliler Türklerden sonra başı çekiyor.
İşte tüm bunlar Kuzey Kıbrıs’ı bir cazibe merkezi haline getiriyor. Ve hızla yeni yeni yapılar ortaya çıkıyor. Ama bunlar olurken de alt yapı başta olmak üzere bası sorunlarda kendini gösteriyor.
Sorunları çözmek elbette önemli, ama sorunların bir çözülme listesi olmalı ve önceliğine göre hareket edilmeli. 

MESAJLAR

Ziya EMİR: Cumhurbaşkanı Cadillac’a biner de siz binmez misiniz? 15 Kasım törenlerini izlemeye İngiltere’den Ada’ya yeni getirdiğiniz Cadillac araba ile gelecekmişsiniz. Üstüne çıkıp selam da verecek misiniz? 

Mustafa AKINCI: “2015’te Yenikent’te Cumhurbaşkanlığı’na ait bir araziye ilkokul yapmak istedik ancak Cumhurbaşkanlığı bunu reddetti” iddialarına ne cevap vereceksiniz? 

Dr. Özdemir BEROVA: Cumhurbaşkanlığının arazı vermemesi ile ilgili iddiaları keşke 5 yıl önce dile getirseydiniz. O zaman daha etkili olurdu, zira bunca zaman niye sustunuz diye eleştirilebilirsiniz.

Levent HIZAL: 2020 Bütçe Yasa Tasarısı Meclis Alt Komitesinde görüşülmeye başkandı. Geçmiş bütçeleri birlikte değerlendirmiştik hep. Bir ara bu yeni bütçeyi de ele alalım. 

Durali GÜÇLÜSOY: Adana 13. tarım ve hayvancılık fuarından eli boş mu döndünüz? Neyse Adana’da yediğiniz içtiğiniz ve gördükleriniz yanınıza kaldı. Bu arada zeytin toplama işine başladınız mı? 

Hasan ERÇAKICA:  Cumhurbaşkanın iç güveysi esprisini sevmemişsiniz. Bakalım seçim döneminde daha neler neler duyacağız bu dönemde. Çok ilginç bir süreç olacak gibi. 

Ersin TATAR: 15 Kasım öncesi Türkiye’de ki haber kanallarında hem KKTC’nin kuruluş yıldönümünü hem de diğer sorunları bir kez daha dile getirip bu konuda Türkiye’de gündem oluşturmayı başardınız. 

Tufan ERHÜRMAN: Sosyal medya üzerinden bir piar çalışması için gençler hareketlilik başlattı. Bakalım bıyıklı amcalarda bu çalışmaya destek olacaklar mı? Mühim olan birlikte hareket edebilmek. 

Niyazi KIZILYÜREK: Ada’nın hem Kuzey’inden hem de Güney’inden bazı gazetecilerle Brüksel’e gitmişsiniz. Umarız bu ziyaretiniz vesile olurda Ada’nın iki tarafında ki bazı aşılabilecek sorunları orada gündeme getirebilirsiniz. 

Bülent KAYA: Dün Girne’deki tavla turnuvasında sonuncu gelip tüm masayı bir gece meyhaneye getirmeye söz vermişsiniz. Aman bize de haber verin de bizde gelelim, ha bir eksik ha bir fazla ne olacak ki.

Ahmet DAVMAN: Girne’nin önemli bir emlakçısı olarak siz nasıl değerlendiriyorsunuz yeni muhaceret yasasını. Bu konuda emlakçılar hayli sessiz kaldı gibi geliyor bize. 

Yusuf AVCIOĞLU: Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu'nun 5 üyesi sizin iddialarınıza yanıt verdi ve tümü de sizi yalanladı. Neler oluyor kurumda, şimdi de istenmeyen adam durumuna mı düştünüz? 

Ahmet SENNAROĞLU:  Hadi gözünüz aydın, üçüncü oğlanda dün itibari ile dünyaya geldi. Desenize çiftlik artık emin ellerde olacak. Tüm ailenin gözü aydın olsun diyoruz. 

Dr. Bülent DİZDARLI: Futboldaki kaostan sonra şimdide tesislerde başlayan tartışmalar bakalım sizi ve yönetimi nereye kadar götürecek. Galiba ziller çalıyor sizin ve yönetim için.