banner564

İlk kez değil ya



“Türkiye'nin 3 parti liderini Ankara'ya çağırması, hem seçime "doğrudan" müdahale olduğunun bir göstergesi hem de Kıbrıs Türk Halkı'nın iradesine saygısızlık olarak yorumladı” pek çok kişi dünkü daveti.
Peki, gerçekten seçimlere doğrudan bir müdahale mi bu davet? Denildiği gibi Kıbrıs Türk Halkının iradesine Ankara saygı göstermiyor mu?
Sevgili okurlar, elbette Anavatan Türkiye ile KKTC’nin ilişkileri iki devlet düzeyinde olsa da iki devlet düzeyinde olmayan pek çok hadise de var.
KKTC’yi devlet statüsünde tanıyan tek ülke Türkiye, KKTC ekonomik yardım sağlayan tek ülke Türkiye, KKTC’ye karşılıksız hibe ve yardım yapan ülke gene Türkiye.
Haliyle yönetimsel konularda yıllardır KKTC’nin siyasetçileri sık sık Ankara’ya gider ve muhatapları ile görüş alış-verişinde bulunurlar. Bu ne yeni bir şey ne de ilk kez olan bir şey… 
Ankara’ya gidip oradaki hükümet ile istişare etmeyen parti başkanımız yoktur Meclis’te.  KKTC kurulduğu günden bu yana gerek Cumhurbaşkanları gerek Başbakanlar gerekse muhalefet liderleri sık sık giderler Ankara’ya. 

Hamaset yapıyorlar
2003 yılı, yer Ankara Başbakanlık köşkü, KKTC’deki siyasi partilerin başkanları Ankara’da.  Annan Planı öncesi Türkiye’de görüşmelerde bulunuyorlar.  Mehmet Ali Talat, Dr. Derviş Eroğlu ve Serdar Denktaş. 
Dördü birden Ankara’ya davet edilmiş ve Annan Planı öncesi görüş alış-verişinde bulunuluyor. Ne hikmetse o gün o görüşmeye gidenler dahi bugün Ankara’nın davetini garipsiyorlar.
Veya Ankara’nın müdahalede bulunduğunu iddia ediyorlar. İyi de 2003’te Ankara’ya gidenler arasında o isimlerde vardı? Bunu nasıl izah edecekler? Vatandaş unutsa bile biz bunu unutmayız, unutulmasına da izin vermeyiz.
Üstelik o dönemde Saray’da olan kişi rahmetli Rauf Denktaş’tı. Ve Ankara’ya Denktaş’ın görüşmecilikten alınması daha görüşülmüştü. Denktaş’ı halk seçmişti, seçilmiş bir siyasetçinin görüşmecilikten alınması konusunda Ankara’ya baskı yapıyordu KKTC siyasetçileri.
Bugün Ankara’yı KKTC’nin içişlerine karışmakla suçlayanlar yıllarca Ankara’ya KKTC’de olup bitenleri de yine anlatanlar ve buraya müdahale etmesini isteyenlerdir. 
Siz bakmayın şimdi birilerinin bu konuda çığırtkanlık yaptığına. Dediğimiz gibi bugün bu konun müdahale olduğunu söyleyenler geçmişte bizzat kendileri Ankara’nın müdahale etmesini isteyenlerdir. 
Geçmişte işlerine öyle geliyordu, bugün işlerine böyle gediği için bu şekilde davranıyorlar. Kısacası hamaset yapıyorlar ve bizleri de eski defterleri açmak zorunda bırakıyorlar. 
Eğer çok daha fazlasını isterlerse onları da belge bulguları ile sizlerle paylaşmaya önünüzdeki günlerde devam ederiz. 

Geri dönüyoruz
Her gün en çok sorulan soruların başında “Diyalog TV ne zaman uydu yayınlarına başlayacak” geliyor. Bu konuda sizlere bir müjde verelim. KKTC’nin en çok izlenen televizyon kanalı olan Diyalog TV başka bir isim altında ama aynı kadrosu ve aynı kalitesiyle sizlerle buluşmak için artık gün sayıyor. 
Çok yakında yeniden uydu yayınlarında sizlerle buluşabileceğiz. Çok az kaldı… 

MESAJLAR
Belgin NURİ: Şikâyetinizi bize bildirmeniz ve köşemizde yayınlanmasının üzerinden daha 24 saat geçmeden ilgili kurum şikayetinizi dinleyip hemen sorunu gidermiş. İşte Diyalog’un farkı bu… 

Tolga ATAKAN: Belgin Hanımın şikâyetini 24 saat bile geçmeden çözdüğünüz için çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten hem onları hem de bizleri çok mutlu ettiniz. Teşekkürler. 

İbrahim ÇAKIRDAĞ: Hocam Ankara’ya gidenler için ‘demokrasiye müdahale var’ deniliyor. Sizce ne zamandan beri Ankara’ya gitmek demokrasiye müdahale oldu bu memlekette? 

Fehim OKTAY: Hafta sonuna kadar sıcaklık 43 derece olacakmış. Bir de şimdi Beyrut’taki patlama kimyasal bir madde ise bize de gelir mi bunun izleri. 

Zerin GÜRLER: YÖK’ün bazı yeni kararlarını pek çok öğrenci işleri dairesi daha henüz okumamış olacak ki özellikle Spor Akademileri için alınan kararlardan haberleri yok galiba. Bu konuda en deneyimli isim sizsiniz. 

Togay ULUÖZ: Uluslararası Final Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Artık bu kadar bilgi ve birikiminizi yeni öğrencilerinize aktarabileceksiniz. Hayırlı ve uğurlu olsun. 

Sunat ATUN: Dün Meclis’te ardı ardına sizin komisyon başkanlığını yaptığınız Ekonomi Plan ve Bütçe Komisyonu’nun hazırladığı yasalar geçti. Başta tefecilik olmak üzere pek çok konudaki yasal boşluk giderilmiş oldu. 

Reşat AKAR: Uydu yayınları durdurulan Diyalog TV yerine çok kısa zamanda yeni bir TV kanalı ile yola devam kararı almışsınız. Bu karara özellikle kırsalda oturan vatandaşlarımız çok sevinecekler. 

İsmet EZEL: Beyrut’taki patlamayı Gazimağusa Mazgal Hendek Ajansı olarak takip edebildiniz mi? Dün pek çok kişi sizin bu anı ölümsüzleştirmiş olabileceğinizi konuştu, beklenti büyük. 

Hasan BÜYÜKOĞLU: Sizin de uzun yıllar görev aldığınız ve büyük risk altında çalışan Sivil Savunma Teşkilatı personeline ödenek verilmesini sağlayacak yasa tasarısının Meclis Komitesi’nde görüşülmesi için son hazırlıklar tamamlanmış. 

İlker EDİP: Beyarmudu-Türkmenköy yolunda 10 yıl önce dikilen üç farklı fidanlık ve çamlık alanın kasten yakıldığını iddia ediyorsunuz. Bu konuda elinizde bulgular var mı? Kimler kast etti bu güzelim ormanlara?

Serdar DENKTAŞ:  “Denktaş, karar alırsa kararından dönmez. Yanlış karar verdiğinde de dönmedi” dediniz. İyi de yanlıştan dönmek büyük bir erdem değil mi? Bile bile yanlışı kimler yapar ki? 
Kutlay ERK: Seçim dönemlerinde Türkiye’nin ne zaman bir adayı desteklese kaybettiğini hatırlattığınıza göre geçmişte bu konuda hayli bir tecrübe yaşadınız demektir.  

YORUM EKLE

banner608

banner473