banner564

‘İlk taşı, günahsız olan atsın’ 

“Kötümserlik bugüne kadar tedbir yerine geçmemiştir. Kötümserlik yayarak, virüsün gücünü ölçüsüzce büyütenlere maske, mesafe ve temizlik önerin...” Doktor Fahrettin Koca...
Hayatta en çok insanın moralini bozan, kötümserlik...
Sürekli olarak, sosyal medyada kötümserlik yayarak, insanların psikolojisini bozanlar...
Sürekli olarak, virüs ile ilgili olumsuzlukları, insanların önüne dağ gibi yığanlar...
Merak edilen ise, korkuyu ve paniği yayanlar... Bu psikoloji ile insanların daha çok mu korunacağını sanırlar?
Sayın Doktor Fahrettin Koca’nın da dediği gibi, “ölçüsüzce” virüsün gücünü yaymaktır bu şekildeki argümanlar...
O yüzden korkutarak değil, insanlara maske, mesafe ve temizlik üçlüsünü önermek... Bıkmadan ve usanmadan her an her dakika... 
Morali bozulan bir toplumun, sürekli olarak, “hasta olabilme” endişesi taşıyan ve bununla ister istemez yaşayan bireylerin sadece bu virüse karşı değil, diğer tüm hastalıklara da yakalanma olasılığı fazlasıyla artar. Sakin olup, maske, mesafe ve temizliğimize dikkat ederek, çevremize de bunu yaymak...
Gelelim bir başka konumuza... 
Bir zamanlar Şeyh Nazım vardı. Adanın en güzel yerlerinden biri olan güzel Lefke bölgemizde yaşayan...
Eminim birçok insanın fotoğraf arşivlerinde Şeyh Nazım ile ilgili birkaç tane hatıra karesi vardır.
Hangimiz Şeyh Nazım yaşarken, ziyaret etmedik ki... Bir kısım insan sırf meraktan, bir kısım insan inancından ötürü... Velhasıl bir şekilde bu adada yaşayan olsun, yurt dışında yaşayan olsun, yollar Şeyh Nazım ile kesişmişti.
O zamanlar akıllı telefonlar ile çekip sosyal medyaya koymak...
Zaten sosyal medya var mıydı?
Bir kendinize gelin arkadaşlar, sakin olun.
Unutmayınız...
Fıkıh anlayışını, yaşam biçimi haline getiren bir insan ile tokalaşmak sizi bir kalıba sokmaz. İnsanları ötekileştirmeden önce düşünün... İnsan saygıdan da tokalaşabilir. Tasvip edin veya etmeyiniz. Beğenin veya beğenmeyiniz. Sevin veya sevmeyiniz...
İnsanın inancı kendine münhasır, özel bir olaydır. Yaradan ile onun arasında, kimsenin onayına ihtiyaç olmayan bir bağ... Hani nerede kaldı o demokrasi anlayışınız? Yoksa demokrasi ve özgürlük sizin işinize geldiği gibi mi? Koşullu ve ipotekli gibi mesela...
İllaki sosyal medyada konu edecek malzeme arıyorsanız, ilk önce kendi arka bahçenizi yoklayınız. 
“Kimse içinde bulunduğu mahalleye ya da kendi günahına bakma niyetinde değil. Herkesin gözü “ötekinin” üzerinde... Birini taşlamak için fırsat kolluyor.
Hz. İsa’nın kıssasıdır. İncil’de geçer. Zina yaptığı iddia edilen bir kadını Kudüslü Yahudiler, Hz İsa’ya getirir. Taşlamak için can atan topluluğa Hz İsa şöyle der: “İlk taşı, günahsız olan atsın.”
Kimse taş atamaz. Kadın da affedilir. 
Hz Muhammed; “İşlerin en hayırlısı, orta halli olanıdır. Orta yolu tutun ki, kurtuluşa eresiniz” diye buyurmaktadır. 
Her şeyin; ister yönetim şekli olsun, ister sevgi olsun, ister üzüntü olsun, ister davranış olsun... Aşırı uçları her daim tehlikelidir; mesela size hayat veren su, sel olduğu zaman tahribata neden olur. Her şeyin aşırısı şifa olacak yerde, zehir olur. Ölçü ve denge... Her daim yoldaşımız olsun. 
Sonbaharı hissetmeye başladığımız bugünlerde, doğanın renklerinin değiştiğini, gündüzlerin ise gözle görülür şekilde kısaldığını fark ediyoruz. Doğada, her şeyin bir uyum içerisinde olduğunu görmek... Bu şekilde, günlük olaylara karşı daha az muhalefet yapmak... Bunu da bir tarafa yazıp ve düşünmek... Ne dersiniz? Mutlu ve uyumlu bir hafta sizinle olsun... Sevgi ile kalınız.

YORUM EKLE

banner608

banner473