banner564

İmdadımıza yine Türkiye yetişti

Tüm dünya açılım sürecine geçiyor. Yunanistan, bugün itibari ile kapılarını açıyor. Türkiye’den dahi tüm ülkelerden turist kabulüne başlıyor.
Bizde ise dün bir kez daha gördük ki bir kişinin bile bulaşlı çıkması toplumun eve kapanmasına neden olabilecek düzeyde. Bu konudaki hassasiyet yüzünden hükümet de cesur adımlar atamıyor.
Başbakan Ersin Tatar ile geçtiğimiz hafta sonu telefonda görüşen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu durumu halledebilmek için gereken talimatı verdi.
Ercan Havalimanı’ndaki CAS binası, pandemi laboratuvarına dönüştürülecek ve ilk etapta hızlı bir şekilde 3 bin adet hızlı test kiti ülkemize gönderilecek. Bu işleri koordine edecek ve laboratuvarı oluşturacak ekip de ilk etapta vakit kaybetmeden Türkiye’den gönderilecek. Ve bu konuda ki finansal kaynak için de 4,5 milyon Türk Lirası bir kaynak ayrılacak.
Bir yandan hala daha Türkiye’ye laf söylemeye devam eden sendikalar diğer taraftan ülkede turizm ölmesin diye elini cebine bir kez daha atan Türkiye Cumhuriyeti.
Şimdi diyeceksiniz ki “Gene mi şükran edebiyatı yapıyorsun?” Evet, yapıyorum. Çünkü bizim sorunlarımıza karşılık beklemeden yardım eden tek ülke Türkiye Cumhuriyeti.
Birkaç gün içinde gerekli kitlerin gelmesi, gerekli personelin sevk edilmesi ve altyapı için gerekli hazırlıkların yapılmaya başlanılması bekleniyor.
CAS binasının tam teşekküllü bir laboratuvara dönüşmesinin ardından Ercan Havalimanı’ndan ülkeye aynı anda yüzlerce turist de böylece giriş yapabilecek.


Turizm olmadan asla
Süt üreticisi elinde süt kaldı diye köyün meydanında süt banyosu yapıyorsa ilerleyen günlerde patatesçi patatesini yollara dökecek, zeytinyağı üreticisi yağlanacak demektir.
Çünkü ülkede insan kalmadı, turizm olmayınca da üretim fazlası meydana geliyor ve üreticinin ürünü elinde kalıyor. Bunu gidermenin tek yolu turizmi yeniden canlandırmaktır. Bunu yapmadığımız sürece daha pek çok üretici bu ülkede köy meydanında süt banyosu yapmak zorunda kalacaktır.
Yeniden normale dönebilmek ve üretimi artırabilmek için turizm sektörünün yeniden normalleşmesini sağlamamız gerekiyor. Bunu halletmeden şu aşamada üretimi eski haline döndürebilmemiz mümkün değildir.
Evet, bazı oteller şuan iç müşteri ile turizm sezonunda hizmet üretmeye devam ediyor ama bu sürdürülebilir bir durum değildir. Ülkemize bir şekilde bu virüsün yeniden gelebileceği gerçeğini artık kabul etmemiz ve bu durum ile karşı karşıya kalındığında nasıl bir yol haritası izleyeceğimizi artık netleştirmemiz gerekmektedir.
Belki de bu konuda çok bile geri kaldık, zira Güney Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan bu konuda çoktan harekete geçtiler bile. Biz ise dün bir kez daha gördük hala daha evlere kapanmanın korkusu ile yaşama devam ediyoruz.

Antalya nasıl yaptı Nazmi?
Antalya’da bulunan turizm ataşemiz Nazmi Pınar ile dün telefonda uzun uzadıya görüştük. Antalya’ya yurt dışından turist getiren uçaklar inmeye başlamış.
Ama bu konuda tüm tedbirler çok net bir şekilde alınmış Nazmi’nin anlatmasına göre. Uçaktan otele gidene kadar her aşama için çok önemli kurallar konulmuş. Gelen turistler de bu kurallar çerçevesinde otellerinde tatillerini yapmaya başlamışlar. Ve her geçen gün daha fazla turist geliyormuş Antalya’ya.
İl Sağlık Müdüründen, Turizm Müdürüne kadar herkes görevi ne gerektiriyorsa yapıyormuş Antalya’da. Ve bunu nasıl yapacaklarını da her hafta bir ülkeden özel olarak davet edilen basın mensuplarına bizzat gösteriyorlarmış.
Almanya’dan Rusya’dan gelen ünlü gazeteciler ve televizyoncular, alınan önlemleri bizzat yerinde görüp, Türkiye’nin ve dolasıyla Antalya’nın turizm için hazır olduğu mesajını kendi ülkesinin izleyicine anlatıyorlar.
Nazmi Pınar, daha geçenlerde Almanya’nın en çok izlenen programcılarının Antalya’ya geldiklerini ve Antalya’da tatil yapmanın güvenli olduğunu Alman televizyonlarında anlattıklarını söyledi. Ve bu program sonrası görüştüğü bazı otel yöneticilerinden Almanya’dan tur satışlarında gözle görülür bir artış olduğunu söylüyor.
Yani bir şey bilmiyor ve vizyonumuz olmayabilir. Bari hemen karşımızdakilerin ne yaptığına baksak ve onun benzerini yapmaya çalışsak fena mı olur?
 

MESAJLAR

Selim GÖKBÖRÜ: KIB-TEK çalışanlarının geriye dönük tüm alacaklarını tek seferde ödemişsiniz. Çalışanların bu zor dönemde daha da zora girmemesi adına son derece önemli ve cesurca alınmış bir karar.

Emrah YEŞİLIRMAK: Mali sorunları biraz geride bırakınca artık yeni kaynaklar yaratmak için neler yapabileceğinize bakmaya başlamışsınız ve bu konuda hayli önemli projeler hazırlamışsınız.

Kazım ANT: Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanlığı görevine seçildiğinizi öğrendik. Sizi ve seçilen yönetim kurulu üyesi arkadaşlarınızı selamlıyoruz. Hayırlara vesile olsun yeni göreviniz.

Gülşah Sanver MANAVOĞLU: Hafta sonu Gönyeli Barajı gölünde bulunan timsahın sizin sürekli olarak sosyal medyaya attığınız timsah ile bir alakası var mı? Zira bu konuda en önemli şüpheliler arasında siz gösteriliyorsunuz.

Aytaç ÇALUDA: Dün bizim dairede üç beş kişiye sorduk, hepsi de sizin yeğeniniz olduğunu söylüyor. Anlamadık bu işi, sizin sülale kaç kişiden oluşuyor? Memleketin yarısından çoğu sizin yeğeniniz anlaşılan.

Kubilay ÖZKIRAÇ: Hafta sonu ELSEN‘in genel kurulu varmış ve bu sefer karşınızda da hayli zorlu bir aday varmış. Valla bu sefer sizi oradan indirmek için çok ciddi çalışıyor rakipler, bizden söylemesi.

Sami ÖZUSLU: Basın-Sen, Bilişim Yasası’na hayır dediğini açıkladı. Bildiğimiz kadarı ile siz bu yasa görüşülürken komiteye katılmış ve görüş vermiştiniz. Yoksa bu konuda Basın-Sen ile aranızda bir görüş ayrılığı mı var?

Andaç GÜNAY: Pandemi falan derken göbek aldı başını gitti. Dün akşam artık daha fazla dayanamamış ve diyetisyene gitmeye karar vermişsiniz. Ee diyetinizin ilk akşamı nasıl geçti? Bugün kebap yiyelim mi?

Ersin TATAR: Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan yine elini uzattı ve Ercan’a son model bir laboratuvarın yapılması için gerekli talimatları vermiş. Bu arada hastane konusunda da yakında önemli gelişmeler olacakmış.

Meral AKINCI: KAYAD’ın bilboardlara verdiği reklamın içeriği konusunda bari biraz bilgi verseydiniz. Tüm bilboardlarda sizin reklamlarınız dönüyor. Bu iş için gerçekten iyi de bir bütçe harcadınız anlaşılan.

Asım İDRİS: Yakın Doğu Kolejinde bu yıl öğrenci patlaması yaşanıyormuş. Bazı yeni ek sınıflar açmak zorunda kalmışsınız. Çok kısa sürede okulu zirveye taşıdınız valla.

Dimağ ÇAĞINER: Şu bizim takımların akıbeti ne oldu başkanım. Bu arada sizin için özel Küba üretimi bir puro getirtiyorum, bakalım böylesini daha önce hiç içtiniz mi?

Serdar DENKTAŞ: Valla son günlerde hafiye gibisiniz. Yoksa vekillikten gazeteciliğe falan mı geçmeye niyetlisiniz. El altından tüm bilgiler bu ara önce size ulaşıyor.

Prof. Dr. İbrahim BENTER: "Kıbrıs Vakıflar İdaresi olarak KKTC Engelliler Federasyonu Basketbol Takımı ile "Empati Maçı" yapmışsınız ve bir süre siz de sahada yer almışsınız. Gerçekten güzel etkinliklere imza atıyorsunuz.

GÜNÜN FOTOĞRAFI
Neriman İhtiyar, Yusuf İhtiyar ile birlikte. Nice güzel yaşlara Yusuf İhtiyar…

YORUM EKLE

banner608

banner473