banner564

Kabullen ki özgürleşebilesin

   İnsan kendi içindeki karanlık yanından korktuğu müddetçe kendi karanlığını misliyle yaratmaya devam edecektir. Baskılanan duygulardan kaçamayız. Sadece bir süreliğine kaçtığımızı zannederiz. Baskıladığımız ne varsa hayatta bizi bulacaktır ve onu istesek de istemesek de tezahür ettireceğizdir. Eğer özgür olmak istiyorsak yapmamız gereken önce içimizde baskıladığımız ne varsa bunları serbest bırakıp dönüşmelerine izin vermektir. Eğer içimizdeki karanlığı yok sayarsak, tamamen bir aldatmaca içerisinde olur, hem kendimizi hem başkalarını kandırdığımız özgür olmayan baskılanmış bir yaşam yaratmış oluruz. 

    İçimizdeki tüm duyguların tamamen kabullenişi özgürlüğe giden yoldaki en önemli büyük adımdır. İçinde olmak istemediğin, kendinde beğenmediğin ne varsa bunları baskılaman seni kendi zindanına hapseder. Tabi ki bu içimizdeki karanlığı dışa vurup zarar verelim manasında değil, burda yapılması gerekenler herkesin kendi içindeki karanlık yanının varlığını kabul edebileceği ve bununla yüzleşebileceği alanları hayatında yaratması gerektiğidir. Kendimizle iligili içimizde kaçtığımız, kendimize bile söyleyemediğimiz duygularımız düşüncelerimizle yüzleşme çalışmaları yapmak zorundayız. Çünkü dışarıda gördüğümüz ve kötülük olarak adlandırdığımız ne varsa hepsi içimizde baskılanmış olduklarından, dışarı çıkmak zorunda kalırlar. Oysa baskılanmamış, kabul edilmiş duygular ve düşünceler, dışarda kendisini tezahür ettirmek zorunda değildir. Hayatına bir bak; korktuğun ne varsa yaratıyorsun, değil mi? Neden? Çünkü sen, bu duygudan korktuğun ve kaçtığın müddetçe ona korkusuzca bakana kadar seni kovalıyor. Eğer bir insan tüm duyguları hissetmekten korkmuyorsa ve kendine her şeyiyle dürüst olursa, o zaman o insan zaten sadece en yüksek potansiyelinden bir yaratım içerisinde olur. Sen kendini her şeyinle kabul etmediğin müddetçe hayatında yaratmak istemediğin, kendinden kaçtığın ne varsa bunların hepsini tekrar ve tekrar yaratıyor olacaksın. Korkuna bak, öfkene bak, içinde yok dediğin kinine bak, nefretine bak. Bu duygular bende mevcut değildir dersen şu an çok büyük aldatmaca içerisindesin. Çünkü eğer sen bir insansan bu duyguların hepsini barındırıyorsun demektir. Önemli olan bu duyguları ne kadar baskılamış olduğundur. Baskılanan bir bünye patlamaya her an hazırdır. Eğer burada yazılanlarla rezone ediyorsan, kendine dön, kendinle çalış veya çalışabileceğin alanlar, kişiler bul. Baskılanmış olanı ortaya çıkar ki özgürleşme şansın olsun. 
  Kendi karanlık yanını aydınlık yanından ayırt etmeden kabul eden insan, bilinci genişlemiş, özgür insandır ve o özgürlüğün içerisinde kendini bulur. Ne söylemesi gerekiyorsa söyler, ne yapması gerekiyorsa yapar, pişmanlıkları yoktur ve kendi yaratımını en yüksek potansiyeli doğrultusunda gerçekleştirir.  

YORUM EKLE

banner608

banner473