banner564

Kahramanlığa giden yol...

Hafta sonundan bu yana hepimiz Kaplıca’da meydana gelen ve hepimizi üzen o acı olayı konuşuyoruz. Olayın geride iki tanığı kaldı. Bir tanesi denizde can veren aileden geriye kalan 12 yaşındaki Barış ve onu kurtaran kahraman Osman Göztaş...
Osman Göztaş ile askerliği beraber yapmış, ağabeyi Ali Göztaş da astsubayımızdı askerde. O günlerde başlayan dostluğumuz hiç kesilmeden devam etti. Sayelerinde Büyükkonuk’ta ikinci bir evimiz oldu. Babası Hacı Amca olmak üzere tüm aile bireyleri ile zaman içinde yakın olduk.
Osman’ın yaşadığı olaylar son derece önemli. Ben dinlerken nefesim kesildi. İşte o gün Kapıca sahilinde olup bitenler...
Balık avlamak için deniz kenarına giden Osman Göztaş, denizin çok dalgalı olduğunu görünce vazgeçti ve deniz kenarında arabası ile bir tur atıp eve dönmeyi düşündü. Araba ile giderken denizden 12 yaşındaki Barış’ın “imdat” çığlığını duydu. Hemen arabasını durdurup olup biteni anlamaya çalıştı.
Denizin içinde 4 kişinin boğulmak üzere olduğunu gördü. O esnada oradan geçen bir traktörde bulunan kişilerden yardım istedi ama traktördekiler Kaplıca’ya gidip tekne getirmek gerekir deyip devam ettiler.
Osman bir yandan ne yapacağını düşünüyor diğer yandan cep telefonu ile yardım istiyordu. Acil Servis, Polis ve en sonunda da Sahil Güvenlik ile konuşmuştu geçen süre içinde. 
Dalgalar çok kuvvetliydi ve tek başına tüm aileyi çıkartması çok güçtü. Hemen Kaplıca iskelesine gitti ve oradakilerden yardım istedi. Kaplıca’dan bir tekne hemen yola çıksa da olay yerine ulaşması epey zaman alacaktı. Keza Erenköy’den de Sahil Güvenlik yola çıkmış ama denizde dalgalarla boğuşan Katırcı ailesinin bu kadar zamanı olmayabilirdi.
Osman 20-25 dakika sonra olay yerine geri döndü ve o esnada sesini duyduğu küçük Ali’yi denizin içinde yeniden gördü. Ali, ablasının cansız bedenine tutunmuş hayatta kalmaya çalışıyordu.
Artık daha fazla zaman kaybetmenin Küçük Ali’nin sonu olacağını anlayan Osman kendini bir anda azgın dalgaların içine bıraktı ve Ali ile cansız vaziyette suyun üstünde duran ablasını kayalıklara doğru itekledi. Küçük Ali’yi bir şekilde kayaların üstüne doğru son bir hamle ile fırlattı. Ancak bu sefer kendisi deniz içinde oluşan azgın girdabın tam ortasında kalmıştı. Bir anda kendisini denizin ortasında bulmuştu. 
Gücü kalmamıştı, kıyıda toplananlara bakıp onlardan yardım istemiş ama kimse yardım çağrısına yanıt vermemişti. Girdabın içine girdiğinde su yutmuştu. Gücü de tükenmek üzereydi.
Son bir hamle ile sırt üstü yüzerek karaya ulaşmak için var olan son gücünü de kullanmaya akıl etti. Sahile vurduğunda artık kolunu kımıldatacak hali kalmamıştı. Çok su yuttuğu için sahile çıkar çıkmaz kusmaya başladı. 
O esnada olay yerine gelen 112 Acil servis görevlileri Osman’a yardım etmek için hemen yanına koştular. Ve acil bir şekilde Osman’ı hastaneye sevk ettiler.
12 yaşındaki Barış’ın hayatta kalması için kendi hayatını riske atan Büyükkonuklu Osman Göztaş’ın o gün yaşadıklarını Kıbrıs Türk Basınında sadece bizim köşede yazdık. Tarih bu ve bunun gibi kahramanlık hikâyelerini unutmayacak. İyi ki Osman gibi gerçekten kahraman doğan insanlar var aramızda...

MESAJLAR

Osman GÖZTAŞ: Gerçekten büyük bir kahramanlık örneği göstererek kimsenin yapmaya cesaret edemediğini yaparak herkese örnek oldun. Keşke sana yardım edecek bir kişi daha yanında olabilseydi. 

Tuğgeneral Tevfik ALGAN: Alagadi bölgesinden Kaplıca’nın ötesine kadar uzanan sahil şeridi için artık bir Sahil Güvenlik botu ihtiyacı olduğu bu olayla su yüzüne çıkmış oldu. Tatlısu civarına konuşlandırılacak bir bot böylesi olaylar için hazır bekletilmelidir. 

Turgay DENİZ: Eski başkanların sizin arkanızdan Cumhurbaşkanını ziyaret etmiş olması basit ve kabul edilebilecek bir olay değildir. Bu konuda en kısa sürede bir karar vermeniz gerekecektir. 

Yüksel ÇELEBİ: Belediyedeki usta başlardan bir tanesi belediyenin aracı ile kendi şahsına ait mandırasına hayvan bakmaya gittiği yönde şikâyetler geliyor. Bir uyarın kendisini. 

Hasan SUNGUR: Yaptığınız güzel ve iyi işler belli ki birilerinin canını sıkmış ve o da uğraşmak için sizi ve şirketlerinizi hedef almış. Demek ki sizinle de uğraşıyorlar o zaman doğru yoldanız demektir. 

Mustafa AKINCI: Bakalım Rum tarafı son önerinize olumlu bir dönüş yapacak mı? Bizim pek umudumuz yok ama gene de kesin dönüş yapana kadar bekleyeceğiz. 

Ezcan ÖZSOY: Hafta sonu nazara gelip ayağınızı incitmişsiniz. Bu sıcaklarda evde oturmaktan başka çareniz olmadığına göre en iyisi kucağınızda PC ve vantilatörün önünde oturmak. 

Fevzi TANPINAR: 20 Temmuz geliyor ve bir kez daha Şafak Nöbeti vakti geliyor. Bu yıl da geçmiş yıllardakine benzer güzel bir organizasyon yapmak için titiz bir çalışma başlatmışsınız. 

Hasan TAÇOY: Şu GSM şirketlerini bir çağırın sorun bakalım Güney ile konuşmak neden bu kadar pahalı. Sonuçta direkten direğe giden bir görüşme için bu kadar para çok değil mi? 

Tolga ATAKAN: Ciklos’taki çalışmalar tamamlanmış ve yol yeniden açılmış. Şimdi de dört gözle protokolün imzalanmasını bekliyormuşsunuz. Zira Girne Dağyolunu yapan arkadaşlar da işi bırakmışlar. 

Ahmet SENNAROĞLU: Bölgede meydana gelen acı olaydan sonra özellikle yazın bölgede bir can kurtarma ekibinin olması zaruri hale geldi. Bu konuda belediye olarak bir atım atmanız gerekecek.

Emrah YEŞİLIRMAK: Gerçekten de küçük kardeşimiz Barış için yardım kampanyası başlatılması çağrınızı ayakta selamlıyoruz. Büyük belediyelerden ses gelmeden ilk önerinin sizden gelmesi son derece önemli.

Dr. Bülent DİZDARLI: Pakistanlı kardeşlerimizin oynadığı Kriket maçını keyifle izlemişsiniz. Acaba KKTC kriket ligi mi oluştursak? Futboldan sonra başka bir alanda takımlar olsa fena mı olur? 

Yalçın KOÇYİĞİT: Hafta sonu tavla mesaisinde yüzünüz gülmüş. Cumartesi Mehmet Arıkan’ı Pazar günü de Ömer Şan’ı tavlada devirmişsiniz. 
 
Cemre YORGANCIOĞLU: 13 yıllık köpeğinizi kaybetmenizi derin bir üzüntü ile öğrendik. Gerçekten bu kadar uzun bir süre ailenin bir parçası gibi oluyorlar. Yokluğuna alışmak hayli zor. 

YORUM EKLE

banner608

banner473