banner564

Kahve mi, sopa mı?

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı elinde tapusuyla evlerimize gelenlere, “kahve ısmarlayın” dedi diye bir veryansındır gidiyor…
Bu veryansın edenlerin beklentisi neydi; “elinde tapuyla geleni topuzla kovalayın” denmesini beklemeleriydi…
Kamuoyunda bunu yazan, dillendiren var zaten…
Provokatörler devrede!
Bu kez süreci istedikleri gibi yönetme adına çok erken davrandılar, aman dikkat!
Çok önemli bir sürece giriyoruz…
Toplum duruşuyla ilgili net bir karar vermeli, radikaller elbette olacak, elbette can sıkıcı şeyler de olacak!
Ama önemli olan toplumun genel anlamdaki duruşu ne? 
Provokasyonlara prim veriyor mu yoksa elinin tersiyle itip geleceğe mi bakıyor?
İşte kritik cevap da burada!
Aydınlık bir gelecek mi, mevcut durumun devamı mı? 
Soru bu kadar net aslında… Cevap da net olursa sorun yok…
Kıbrıs Türk toplumu “yok ben Rum’la bir çözümü istemiyorum, kimse malıma(!) dokunmasın, uluslar arası hukuk beni ilgilendirmiyor, ambargo da neymiş Türk pasaportuyla her işimi görürüm” diyorsa o zaman alalım sopayı kovalayalım Rumları… 
Hatta kapatalım sınırları!
Ama; “Bilinmez ve sonu olmayan bir karanlıktayım çözüm ile birlikte ilk dönemdeki geçiş sıkıntıları sonrasında evlatlarım için aydınlık bir gelecek görüyorum. Bugün hiçbir zaman benim olmayacak olan bir malı iade edip gerçek anlamda bana ait bir malım olacak veya tazminatlar sonucunda gerçek anlamda malıma mal diyebileceğim… Adaletsizlik karşısında hakkımı arayabileceğim mekanizmalar olacak. Çalıp çırpan siyasileri kodeste görebileceğim bir yapıya kavuşacağım” beklentilerimiz varsa işte o zaman gelen Rum’u bir kahve ısmarlayıp gönderelim evimizden… 
Sakin ve soğuk kanlı olmak hiç de zor değil…
Rumların son dönemdeki bu gelişleri de bir provokasyonun ürünüdür, kanaatimce… Onun için dikkatli olmalıyız…
Unutulmamalıdır ki; bir çözümde kazanan tüm Kıbrıs adası ve Kıbrıslılar olacak… 
Süreç ilerledikçe bazı kazanımlar ve kayıplar ortaya çıktıkça hem Kuzey’de hem Güney’de çözüm karşıtları devrede olacak!
Aklımızı karıştırmak, çözüme olan inancımızı dibe vurmak için ellerinden geleni yapacaklar…
Körü körüne çözümü destekleyin demiyorum, ama her türlü bilgiye açık olun, doğrusunu yanlışını kendiniz değerlendirin ve sonucu hep birlikte şekillendirelim…
Kanaatimce, bugünü değil de yarınlarımızı çocuklarımızı, kendi malımızı mülkümüzü değil de gelecekte elde edeceğimiz avantajları düşünerek yol almalıyız… 
Bu düşünceyi geliştirebilirsek provokasyonlara da geçit vermemiş oluruz sanırım…
Liderliğimize güvenelim ve gönül rahatlığıyla kahvemizi yudumlayalım hep birlikte…  
YORUM EKLE

banner471

banner473