banner564

Kaşıkla verdi, kepçeyle aldı

Maliye Bakanlığı’nda uzun yıllar ömür tüketmiş Lefkoşa UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, hükümetim son vergi düzenlemesi konusunda birkaç gündür kamuoyunu uyarmaya çalışıyor.
Ne diyor Amcaoğlu;
“Asgari ücret brüt: 3,150 TL. Neti: 2,740 TL. 
Meşhur 4’lü koalisyon hükümetinin açıkladığı en üst vergi dilimi: 30,000 TL. Yani 30,000 TL üzerindeki herkes yüzde 37 en üst vergi oranından şahsi gelir vergisi ödeyecektir. Yıllık asgari ücret 12*2,740= 32,880 TL.
Yani bu durumda herkes vergi mükellefi olmuş ve herkes yüzde 37 oranından vergi ödeyecektir. Tabii ki asgari ücretlide. Maşallah hükümetimize...”
En alt dilimdeki asgari ücretli bile vergi mükellefi konumuna gelirken, bu ay özellikle kamuda ki memurların bordolarına iyi bakmalarını hatta geçen ayın bordoları ile bu ayın bordrolarını karşılaştırmalarını öneririz. 
Zira hükümet hayat pahalılığı adı altında yüzde 17 artış verirken, yeni vergi düzenlemesi ile verdiğini de böylece geri almış oldu. Piyasadaki yüzde 30’ları bulan hayat pahalılığı yanınıza kar kalmış gözüküyor.

Kavganın nedeni seçim kaygısı 
Çavuşoğlu ziyareti sonrası kopan fırtına dinmek bilmiyor. Zaten uzun bir sürede dinmeyecek gibi. Çünkü perde gerisinde Çavuşoğlu’nun söylemleri üzerinden Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hesapları yapılıyor.
Sol Partiler: Çavuşoğlu’nun söyleminden rahatsızlar, zira masa olmazsa çözümden söz edemeyecekler ve kendi kitleleri dışında halktan oy almaları mümkün gözükmüyor.
Sağ Partiler: Çavuşoğlu söyleminden yola çıkarak masa kurulmayacağını, Türkiye ile iyi ilişkiler üzerinden kendi seçmenleri dışında kalan seçmenin oyunun peşindeler.
Durum tamamen bundan ibaret. Günlerdir izlediğimiz tüm kavganın ve sataşmaların temeli 14 ay sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için. 

Ya diğerleri
Basın Emekçileri Sendikası, ülkede gazetecilik mesleğine olan güvenin; ekmeğini basın sektöründen kazanmayan kişilerin yaptıkları, yazdıkları ve söyledikleri yüzünden azaldığını belirterek, bu tür insanları basın emekçisi olarak kabul etmediklerini bildirdi.
Ya diğerleri? 
Yani basın sektöründe olup ta gazetecilik mesleğinin ilkeleri dışında davrananlar yüzünden kaybedilen güven ne olacak?
Örneğin Dome Otel konusu. Bir sabah programında bu otel sponsor olmuş. O kanal ve o gazete sürekli Dome Otel’in şimdiki kiracılarında kalmasını savunuyor.  
Eğer Basın Emekçileri Sendikası ülkede gazetecilere olan güvenin azalma nedenlerinin üstüne gidecekse, basın sektörünün içinde olanlardan başlamalı işe. Tıpkı dünyayı temizlemek isteyenlerin önce evlerinin önünü süpürerek işe başlaması gibi. 

MESAJLAR
Kudret ÖZERSAY: Cumhurbaşkanı seçimleri anlaşılan Kıbrıs sorunun da önüne geçmeye başlıyor. Dışişleri Bakanlığı olarak bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Mehmet Ali TALAT: Kolejler konusunda ki çıkışınız sosyal medyada epey ses getirse de aileler kolejlerin kapatılmasına pek sıcak bakmıyorlar. Geçmişteki tecrübelerde bunu böyle gösteriyor. 

Prof. Dr. Mehmet HASGÜLER: Tehdit edilenler listesine son eklenen siz olmuşsunuz. İyi de bu konuda gidip polise şikâyetçi oldunuz mu? Polis her hangi bir tedbiri aldı mı? Bunları da açıklayın lütfen. 

Güven BENGİHAN: Vergi dilimleri ile ilgili yapılan değişiklik hakkında sizden de çıt çıkmıyor. Bu konuda açıklama yapmak için daha neyi bekliyorsunuz. Zira üyeler yarın bordolarını görecekler. 

Olgun AMCAOĞLU: Öyle bir konuyu gündeme taşıdınız ki hükümet epeyce sıkışacaktı. Ama Serdar Beye inanmayacağım diyerek aradığı kaçış biletini de vermiş oldunuz. 

Serdar DENKTAŞ: Valla yılların kurt politikacısı olduğunuzu dün iki kez gösterdiniz. Birincisi kaşıkla verip kepçeyle topladınız, ikincisi de Olgun Amcaoğlu’nun sözünden yararlanıp açıklama yapmak yerine Meclisi terk ettiniz. 

Suphi ÇOŞKUN: Cuma günü Belediyeler Birliği’nde bir basın toplantısı düzenleyip hükümeti ve bazı isimleri topa tutacakmışsınız. Şimdiden merakla bekliyoruz, bakalım neler açıklayacaksınız. 

Hasan YIKICI: Federasyon dışında da siyaset üretilmesi gerekir fikrini bence artık konuşmakta fayda var. Bu yüzden bu yöndeki açıklamalarınızı selamlıyoruz dostum. 

Erkan EĞMEZ: Şimdide Basın-Sen sizi hedef tahtasına oturttu. Bu işler böyle, işlerine gelince basın özgürlüğü gelmeyince “ tu kaka” oluyor. Neyse geçmiş olsun diyelim size de. 

Ali KİŞMİR: Basın sektörü dışındakileri ayıklamakta bir şeydir ama bence basının içindekilerden bir başlayın bakalım. Kimler kimler var. Herkes evinin önünü temizlerse her yer temiz olur misali. 

Erhan ARIKLI: Üniversiteler konusunda dün yaptığınız konuşma son derece yerinde oldu. Zira son günlerde bu konuda epey yayın yaptık ama maalesef hiç ses alamadık siyasilerden. 

Sahap AŞIKOGLU: Dün bir markette kasa önünde beklerken şahit olduğunuz şeye artık son dönemde toplum olarak daha sık şahit olmaya başladık. Allah beterinden saklasın. 

Çağlar DÖNMEZ:  Benzine bugün yine zam yapılacak. Sen ise bu ortamda gidip 18 at araba satın almışsınız. Bence iki tekerli bisiklete geri dön. 

Tufan ERHÜRMAN: Bugün akaryakıt fiyatlarının otomatik ayarlanma günü. Acaba benzine zam mı gelecek? Zira bu yönde ciddi bir beklenti var kamuoyunda. 

Ödül MUHTAROĞLU:  Kurum olarak ciddi bir yapılanma ve dönüşüm içerisindeymişsiniz. Gerekli memur desteği de verilirse kurum çok daha iyi bir noktaya gelecektir. 

POLEMİX
 "Maalesef bazı tahriklere girişiliyor. Bunların hiçbirinin sonu olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hiçbir şekilde oldubittiye, Türkiye Cumhuriyeti'nin olmadığı hiçbir çözüme Ege'de, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta ister ekonomik ister askeri ister güvenlik ve savunma konuları olsun 'evet' demeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Bu konuda son derece kararlıyız.”
 Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar 

Günün Fotoğrafı
Saat 13.35…Mecliste iktidar partilerinden tek bir milletvekili bile yok...
Bugün güya "Denetim Günü"...  Erhan Arıklı


 

YORUM EKLE

banner471

banner474