banner564

Kavgaya bayram molası!

Bayram tatili…
Evet; bir nebze tartışmalar duruldu ama fırtına öncesi sessizlik desek daha yerinde olacak…
Konumuz eğitim…
Okullar her zamanki gibi sorunlu açıldı, alıştık, kanıksadık, tepkisizleştik!
Kolaycılık yapıp - imkanlarımız el verdiyse - özel okullara yolladık çocuklarımızı, bireysel çözümler ürettik!
Oysa gerçek yine yüzümüze vurdu, kaçamadık…
Eğitim bitti!
Hiç kimse kusura bakmasın ama her önüne gelen - yarattığımız - üniversitelerden öğretmen olarak mezun oldu!
Üniversitelerimizin eğitim kalitesini hiç sorgulamadık! Her isteyen istediği bölüme girdi, okudu.. İlginçtir elenen de çok olmadı, parayı veren diplomayı aldı!
Şimdi de ağlıyoruz, “eğitim bitti” diye feryat ediyoruz…
En başta siyasi yanlışlarımızı konuşmamız gerekir…
Sosyal Sigortalı’nın maaşını ödemek için üniversite bankalarına bir devlet el açarsa, nasıl bu noktada sağlıklı kararlar üretebilir ki!
Eğitimi kaliteli kılacak hangi kriteri üniversite yönetimlerine dayatabilir? 
Evet, kampuslarımız dört dörtlük ama eğitim SIFIR!
Bu noktalardan çıkan eğitimciler nasıl yeni nesilleri eğitecek! Hiç kimse kusura bakmasın!
Eğri oturup doğru konuşmanın zamanı çoktan geldi!
Siyasetin eğitimdeki yanlışları bunla da kalmadı! Eğitim sistemiyle oyuncak gibi oynadılar, rezil ettiler…
İşin uzmanlarına kulak asmadılar, şura kararlarını uygulamadılar!
Ya son örnek! Akıl alacak gibi değil…  Sınıfta kalan tüm öğrencileri geçirdiler!
Böyle bir karar olabilir mi? Oluyor bu lanet coğrafyada!
Siyaset maalesef her şeyi sıfırladığı gibi eğitimi de sıfırladı…
Yanlış kararlar, basiretsiz duruşlar…
Peki ya kendine eğitimci diyen öğretmenlerimiz!
Artık şapkayı önlerine koyma vakti gelmedi mi?
Sendikalar toplumsal desteklerini sırf bunu yapmadıkları için kaybetti…
Daha ne kadar üye menfaatleri gözetilecek?
Ödenek geciktiği zaman eğitimi durdurabilen zihniyetlerle nereye kadar?
Kaliteli eğitim için göstermelik mücadelelerle göz boyanmaya  çalışılırken konu birkaç saat fazla ders almaya geldi mi yer gök inliyor!
Hiç mi rahatsız olmuyor haftada birkaç saat derse giren zat? 
Gerçekten kendini geliştiren, öğrencisini özne yerine koyan öğretmenlerimiz de var, biliyorum… Onları tenzih ederim, ellerinden öperim… 
Ama maalesef öğretmen artık toplumdaki değerini yitirdi, bunu da bizzat öğretmen sağladı! 
Çürük ile sağlamı ayıramayan örgütlü yapılar buna olanak verdi…
Bayram sonrasında grevler kapıda!
Öğrenciyi düşünen kim?..
Siyaset oturup adam gibi karar alacak… Gereken neyse onu yapacak… Bu toplumun geleceği sağlam temeller üzerine şekillenmeli… Ama bu; ne şimdiki Eğitim Bakanı ya da hükümetin vizyonuyla, ne de şu andaki sendika yöneticilerinin bakış açısıyla mümkün!
Yep yeni bir siyasi akım, radikal kararlar üretebilecek vizyonu açık yöneticiler şart…
Yoksa pazartesinden itibaren gene sövüp saymaya, lanet okumaya devam edeceğiz!
YORUM EKLE

banner471

banner474