Yeni yılda hayatımıza Noel Baba’nın hediyesi gibi kapı yerine damdaki bacadan giren 4’lü hükümetin son günlerini yaşıyoruz. Zira artık bu hükümetin halka ve topluma verecek bir şeyi kalmamıştır.
Sağlıksız bir yapıda kurulmuştu 4’lü koalisyon hükümeti. Daha kurulma aşamasında büyük ortak, küçük ortağına kandırma yoluna gitmiş ve meclis başkanlığını bedavadan elde etmişti. 
Birbirlerine kazık ile başlayan bu yolda birçok kez hükümet ortakları kriz yaşasa da bugüne kadar durumu idare etmesini bildiler. Bazı yasalar ve uygulamalar konusunda çok ciddi fikir ayrılıklarına düştüler. 
Ama son günlerde meclisi açamamaları, filmin sonunun geldiğinin en somut göstergesi. Zira bir kere değil, iki kere değil, üç değil 5 değil açamıyor meclisi hükümet.
Bugüne kadar hep YDP’nin desteği ile açılabildi meclis genel kurulu. Artık YDP’de tamam dedi ve meclisi açamaz hale geldi hükümet. Erhan Arıklı; “bugüne kadar hep biz açtık, adamlar bir kuru teşekkürü bile çok gördüler” diye sitem etti.
İşin özeti 24 Haziran akşamı sandıkların açılmasına müteakip sonuçlarında ortaya çıkması ile ilk Tufan Erhürman’ın istifa ettiği haberi canlı yayınlarda verilir, ardından da hükümetin bozulduğu haberi gece yarsına doğru teyit edilmeye çalışılır. Yazın bir kenara… 

CTP-HP ipler kopuyor
İşler iyi gitmiyor, meclis açılmıyor falan tamam da zaten bunların dışında da CTP ile HP arasında ipler koptu kopacak gibi. Zira dokunulmazlıklar konusunda iki parti arasında çok derin uçurumlar oluşmaya başlandı.
HP’nin bu konudaki ısrarına CTP’nin cevap vermemesi iki parti arasındaki iplerin iyice gerilmesine yol açmış durumda. Meclisin çalıştırılamaması, verilen sözlerin tutulamaması nedeni ile de zaten gergin olan ilişkilerde yepyeni bir kriz kapıda. 
Yerel seçimlerin tamamlanması ile birlikte dokunulmazlıklar konusunu HP bahane edip her an hükümetten çekilebilir. Bunu da yazın bir kenara. 

Bu ülkenin Dışişleri Bakanı kim? 
HP’de pusula öyle bir kayboldu ki Kudret hocada artık ipin ucunu kaçırmış durumda. Bir yandan hükümet olmak diğer yandan partiye başkanlık etmek öbür yandan da bakanlık yapmak. 
Ağır geldi, fazla geldi, bir beden gömlek büyük geldi.
•    Rum ev yapmak ister Dışişleri Bakanlığı’ndan iki satır açıklama yok.
•    Rum ralliyi iptal eder Dışişleri Bakanlığı’ndan iki satır açıklama yok.
•    KKTC Milli Takımı CONIFA EURO 2017'de 2’nci oldu, Dışişleri Bakanlığı’ndan iki satır açıklama yok.
•    Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis, Kıbrıs sorunundaki durgunluğu Türkiye'ye yüklüyor, Dışişleri Bakanlığı’ndan iki satır açıklama yok.
•    KKTC’deki mülkiyetle ilgili Loizidou evini geri ister, dünya kalkar oturur, Dışişleri Bakanlığı’ndan iki satır açıklama yok.
Madem bir işe yaramıyor kapatalım gitsin Dışişleri Bakanlığı’nı. Yerine Facebook bakanlığı oluşturalım ve Kudret hocada o bakanlıkta devam etsin bakanlık yapmaya. 

Hesap  
CTP 12+HP 9+TDP 3+DP 3 = 27
“Kim hasta, kim yurtdışında, kim mazeretli önce 27’den başlasak, anlatsalar bize, öğrensek. Şeffaf olmuş olmaz mı? Muhalefetin katılmayışını ayrı değerlendirsek, o zaman daha şeffaf bir şekilde önümüze her şey serilmeyecek mi?”
Tevfik Aytekin

MESAJLAR

Dr. Sibel SİBER: Başkanlık Sistemi ve Parlamenter Sistem Çalıştayı”nın sonunda ortaya çıkan genişletilmiş raporları değerlendirmişsiniz. Esas sorun şimdi şu, bundan sonraki yol haritanız ne olacak bu konuda?

Suphi COŞKUN: Makam aracına, bazı kişi veya kişiler tarafınca zarar verilmek istenmiş. Umarız en kısa sürede failler bulunur ve yargı önüne çıkarılır. Kimse seçim öncesi toplumu germeye çalışmamalı. 

Cafer GÜRCAFER: Devletin ve ülkenin tüm altyapısının çöktüğünü söylüyorsunuz. Peki, bu konuda çözüm önerilerinizi de sunuyor musunuz? Sonuçta müteahhit demek alt yapıyı yapan demektir. 

Süleyman MANAVOĞLU:  Kıbrıs Rum polisinin siber suçla mücadele biriminde özel polislerin görev yapmasının önü açılmış. Acaba benzer bir birimin Kuzey’de kurulması için bir çalışma başlatmayı düşünüyor musunuz? 

Tolga ATAKAN: “ 27 konusu değil zihniyet konusudur” dediniz ama zamanında bir kahve içmeyi bile hor gördüğünüz kapıdan şimdi nasıl olurda bir zihniyet beklersiniz, anlamakta güçlük çekiyor vatandaş. 

Eray ÖZSEYHAN:  Rallinin iptal olmasından sonra sosyal medyada yaptığınız açıklama hayli ses getirmişe benziyor. Ancak kimse gerçekleri sizin kadar cesur açıklayamıyor.  

Arslan BIÇAKLI: Hükümetin hazırladığı kamu reformu için artık siz de sahaya inmeye karar vermişsiniz ve bu hazırlanan sözde reformun karşısında yer alacakmışsınız. 

Bertan ZAROĞLU:  Siz olmayınca bakın meclis açılamıyormuş demek. Keşke 4’lü değil de 5’li koalisyon hükümeti kursalarmış. Belki o zaman mecliste çalışabilirdi. 

Kudret ÖZERSAY: Dışişleri Bakanlığı olarak yaşanan olaylar karşısında daha ne kadar daha sessiz kalmayı düşünüyorsunuz? Hadi siz açıklama yapmıyorsunuz, bakanlık da iki satır yazı yazamıyor? 

Erhan ARIKLI: Onca hafta meclisi açtınız ama bir kuru teşekkürü bile sizden çok gördü hükümet. Daha durun, yarın suçluda çıkaracaklar sizi, daha durun siz. 

Cağın ÇOLAK: LTB’nin belediye meclis üyeliği için çıktığınız yolda gençler tarafından çok ciddi bir şekilde desteklenmeye başlamışsınız. Hatta partiler üstü bir destek varmış size. 

Fikret CİVİSİLLİ: Allah’tan şu seçimler varmışta en azından sesinizi dinleme şansı bulduk. Meğer bayağı bayağı güzel şarkılar söyleyebiliyormuşsunuz. 

Menteş GÜNDÜZ: Hadi gözünüz aydın, oğlunuz üniversiteyi bitirmiş ve bir doktor olarak meslek hayatına atılmak için artık gün sayıyormuşsunuz. Oğlan da doktor olduğuna göre bölgede artık yeriniz daha da sağlam olacaktır. 

Hasan ERÇAKICA: Torunlara organik yumurta üretmek için aldığınız tavuklar çok fazla dayanamamış. Neyse yılmak yok, başka bir formül üzerinde çalışmaya, üretmeye devam. 

Ayşegül BAYBARS: Kurulduğu günden bu güne İçişleri Bakanlığı hiç bu kadar aciz ve basiretsiz bir duruma düşmemişti. Ne demek yahu İçişleri Bakanlığı’nın kendisini savunacak avukat bulamaması. Yazık ki ne yazık… 

POLEMİX
“Açıkça ortadadır ki, bu yapı ile bir yere varamayız. Yukarıdan aşağıya yani Devletin tepesinden kurumlarına ve hatta halka kadar uzanacak olan bir zihniyet değişimine ihtiyaç vardır. Öncelikle ülkeyi yönetenler doğru davranışları sergilemeye başlamalıdır ki kurumlar ve halk da bu davranışı takip etsin. “
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer