banner564

Kenar kenar terk edin!

Covid-19’un Ada’da ilk görüldüğü Mart ayından bu yana, Çalışma Bakanlığı’na göre 86 bin çalışma izinli, Milli Eğitim Bakanlığı’na göre 36 bin öğrenci ülkeden çıkış yapmış.
Devletin resmi rakamlarına göre; son üç buçuk ayda 122 bin kişi ülkeden gitmiş. Buna son aylarda gidenler, işten çıkarıldığı için gidenler, Türkiye’ye kesin dönüş yapanları falan da eklediğimizde rakam 150 binleri buluyor sevgili okurlar…
Tüm bunlar olurken İçişleri Bakanlığı duyurdu; KKTC 'ye turist vizesiyle gelen ve Covid-19 salgınının yayılmasını sınırlamak için alınan önlemler nedeniyle vize süresini 13 Mart 2020'den sonra yabancılar için vize süresi doldu.
Covid-19 salgınının devamı nedeniyle KKTC'ye turistik vizeyle gelen ve 13 Mart 2020'den sonra vize süresi dolan ve ülkeyi terk edemeyen yabancıların; vize süresi 10 Ağustos’ta dolacak. Bu tarihten sonra “kaçak” sayılacaklar. 
Turizm sektöründe işten çıkan binlerce kişi çok kısa bir süre içinde yeni bir iş bulmak ve eşlerinin çocuklarının vizelerini yaptırmak zorundalar. Basit bir örnekle Bafra Oteller Bölgesinde işinden ayrılan bir turizm emekçisi, 30 gün içinde yeni bir işyeri bulamazsa çoluğu çocuğu ile ortada kalacak ve vizesi son bulacağından ülkeyi terk etmesi gerekecek 10 Ağustos’a kadar.
Demek ki 10 Ağustos’a kadar yaklaşık en az 10-15 bin kişi daha memleketten ayrılacak bu hesaba göre…
Şimdi…
Süt üreticisi sütünü yere döküyor.
Patates üreticisi patatesini tarladan toplamayacağını söylüyor.
Minibüs işletmecisi yolcu bulamamaktan şikâyet ediyor.
Taksici iş yapamamaktan dert yanıyor.
Esnaf kepenk kapatmak zorunda kaldığını söylüyor.
Hal böyle olunca… 
İyi de insan olmazsa kim içecek sütü? Kim yiyecek patatesi? Kim binecek dolmuşa? Kim gezecek taksi ile? Kim alışveriş yapacak çarşıdan pazardan?

‘Ne amaçla geldiniz Kıbrıs’a?’ 
“KKTC turizm ülkesi” diye tanıtım yapıyoruz yıllardır, gerek Türkiye’de gerekse pek çok başka ülkelerde. İyi de turizm ülkesi diye tanıtımı yapılan bir ülkeye girişte “Ne amaçla” geldiniz diye bir soru sizce “absürt“ değil mi? 
Geçen gün ülkeye gelen bir dostumuzla hafta sonu buluştuk ve gelirken neler yaşadığını anlatmasını istedim. İşte yaşadıkları süreçleri falan anlatırken bizim Ercan’daki vize bölümünde bulunan Muhaceret Polisi’nin sorusuna biraz takılmış; “Ne amaçla geldiniz Kıbrıs’a?..” 
Bakıldığında masum bir soru gibi gelebilir ama insan biraz düşününce bu sorunun çok da masum olmadığını, en azından hizmet sektöründe böyle bir sorunun pek de uygun olmadığını söylemek mümkün. 
Eğer gerçekten de KKTC turizm ülkesi olsa Ercan’da girişte bu soru sorulmazdı? Çünkü turizm sektörü aynı zamanda hizmet sektörüdür ve hiçbir hizmet sektöründe bu tip saçma sapan sorular sorulmaz. 
Girişte gelen kişiye “KKTC’ye hoş geldiniz, umarız tatiliniz keyifli geçer, sizi ne kadar misafir edeceğiz” gibisinden kurumsallığa ve hizmet sektörüne uygun sözler söylenir.
Ama burası KKTC işte. Ülkeye gelen herkesi parasız, çulsuz, hırsız uğursuz, saymak, daha ilk dakikadan geleni pişman ettirmek gibi eşi benzeri bulunmaz bir meziyetimiz olunca bu anlattıklarımız da havada kalamaya mecbur oluyor…

Absürt İşler Bakanlığı 
Ülkemizde zaman zaman Adalet Bakanlığı, Yükseköğretim Bakanlığı, Denizcilik Bakanlığı gibi bazı bakanlıkların olması gerektiği hususunda görüşler beyan edilir. 
Ama bence şuan için bize gerekli en uygun bakanlık “Absürt İşler Bakanlığı”     olmalı. Öyle ki kabinede yer alan pek çok bakan arkadaşımız o kadar absürt işlerle uğraşıyor ki kendi işlerini yapmaya vakit bulamıyorlar. 
Oysa gerçekten de Absürt İşler Bakanlığı olsa bu arkadaşlar kendi işleri ile uğraşmak zorunda kalacaklar, şu an yaptıkları pek çok absürt işi de kendi bakanı yapmak zorunda kalacak. 
Yalan mı? 

MESAJLAR
Hüseyin OSKAR: Hafta sonu yaptığınız ev sahipliği için çok ama çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten de tavla oynamak için çok uygun bir ortam var. Artık ayağımız alıştığına göre hafta sonları sizdeyiz. Bu arada deplasmanda galibiyet ile başlamak da bizim için çok önemliydi. 

Hüseyin TÜFEKÇİ: Alsancak yolunun genişletme çalışmalarını gece gündüz demeden çok hızlı bir şekilde tamamlamak için canla başla çalışıyorsunuz. Öyle ki iki gündür oradan geçiyoruz ve sizi sürekli işin başında görüyoruz. Gerçekten tebrikler. 

Mustafa GENÇ: Her yıl olduğu gibi bu yıl da belediyeler sinek ile mücadelede gecikince ortalık sinekten geçilmez oldu. Allah’tan Genç Yapı Market’e hazır sineklikler geldi de kendi kendimize önlemimizi alabildik. 
 
Aytaç ÇALUDA: Çok cesur bir çıkış yaptınız ve özel jet krizinde bir bakanın da olduğunu söylediniz ama isim vermediniz. Şimdi sizden beklentimiz bu bakanın adını da açıklamanızdır. 

Tufan ERHÜRMAN: 11 Temmuz Basın Günü için hazırladığınız sosyal medya paylaşımını çok beğendik. Gerçekten emeği geçenleri kutlamak gerekiyor. En farklı kutlama bu sene sizden geldi diyebiliriz. 

Aziz KENT (Con Aziz): Son günlerde okuduğumuz en güzel röportajlardan bir tanesini verdiniz geçen gün. Anladık ki sadece yurt dışından gelen değil yerli yatırımcıyı da pişman etmekte üstümüze yok. 

Selin CANDEMİR: İş kadınları Derneği’nin 6. Olağan Genel Kurulu’nda üyelerin oy birliği ile genel başkanlığına seçilmişsiniz, tebrik ediyoruz. Zor bir dönemde umarız iş kadınlarımızın sesi olursunuz. 

Hasan SUNGUR: Pandemi süresince en çok yardımı gerçekleştiren Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği şimdi de ülkenin tanıtımı için çok kapsamlı bir tanıtım filmi hazırlayacakmış. 

Cemal KUYUCU: Bir grup vatandaş size son dönemde en ulaşılabilir bürokrat olarak bir plaket takdim edecekmiş. İşin şakası bir yana pek çok bürokrat arkadaşın aksine tüm telefonlara bakıyor olmanızdan ötürü çok sayıda mesaj alıyoruz. 

Ahmet SOYALAN: Evet, göreve başlayalı çok kısa bir süre oldu ama öncelik olarak şu hizmet içi eğitim konusunu ele alırsanız çok mutlu olacağız. Özellikle halkla karşı karşıya olan personel için. 

Zuhal TOPAL: Pandemi sonrası çok özlediğiniz KKTC’ye eşiniz Korhan Saygıner ve kızınız ile birlikte gelmişsiniz. Ee buralara kadar gelmişken dostlarınızı da ziyaret edersiniz artık değil mi? 

Serdar DENKTAŞ: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Yalnız bir baktık sosyal medyada hep eski fotoğraflarla doğum günü mesajları paylaşıldı. Sakallı olan fotoğraflardan pek göremedik. 

Fikri ATAOĞLU: Serdar Bey ile birlikte sizin de doğum gününüz kutlu olsun. Dün sizin çekirdek aile mini bir kutlama yapmak isterken az kalsın miting gibi bir durum ortaya çıkmış. 

Ramadan KISMET: Hafta sonu geldi mi soluğu Dipkarpaz’da alıyormuşsunuz. Ee oralara kadar gitmiş iken bizim Hector’u da görüyor musunuz? Bizden selam iletmeyi unutmayın. 

YORUM EKLE

banner471

banner474