banner564

Kim hesap verecek?

Sağlık Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu, Devlet Laboratuvarı’nda yaşanan skandalı açıkladı. Zaten skandalın ayak seslerini geçen hafta duymuştuk. Hükümetin üyesi bir bakan meclise soru önergesi verdi dün. Genelde soru önergelerini muhalefet vekilleri verir ve iktidar cevaplar.
Bu kez öyle olmadı, Devlet Laboratuvarı hakkında günlerdir CTP’lilerin söylediklerini öyle bir belge ile çürüttü ki Sağlık Bakanı Sucuoğlu, olay tam bir skandala dönüştü ortaya çıkanlar sonucunda.
CTP’nin Sağlık Bakanlığını yönettiği dönemde CTP’li Devlet Labaratuvarı müdürü yine CTP’li plan ve inşaat dairesine yazı yazıyor; “Elektriklerimizde sıkıntı var, gelip bir bakın” diye. Kimse kılını bile kıpırdatmıyor. 
Ve sonunda elektrikten yangın çıkıyor laboratuvarda. Şimdi belgelerde bu durum gün ışığına çıktığına göre hem o günün Sağlık Bakanı, Devlet Laboratuvarı müdürü ve Plan ve İnşaat Dairesi müdürü hesap vermeli.
Neden bu uyarıyı dikkate almadılar? Neden bile bile laboratuvarın yanmasına seyirci kaldılar?
Söz savunmanın…

Teşhis doğru, tespit yanlış olunca
CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan sosyal medya hesabından dün bir fotoğraf paylaştı. Fotoğraf son yıllarda görmeye alıştığımız türden. Mecliste muhalefet vekili konuşuyor, meclis genel kurul salonunda ne bir bakan var ne bir iktidar partisine mensup milletvekili var.
Armağan Candan’da hali ile bu durumu eleştiriyor dünkü paylaşımında. Ancak burada esas olan Armağan Candan’ın paylaştığı fotoğraf değil. Çünkü yapılan eleştiri sonuna kadar haklı bir eleştiri. Ancak daha düne kadar iktidar vekili olan Armağan Candan’ın bu paylaşımı şimdi değil de neden 7-8 ay önce paylaşmadığı ile ilgilidir esas durum.
Çünkü aynı tablo maalesef o günlerde de aynıydı. Bugünün muhalefeti o günün iktidarıydı. O zaman bu tür eleştirilere sessiz kalanların bugün aynı şeyden yakınmaları en kaba tabir ile gündemi abesle iştigal etmektir.

50 lira için mi?
Sağ olsun Akay Cemal ağabeyimiz anlatırdı Lefkoşa’nın bir dönem simgesi haline gelen Çoronik’i. Olaylara bakış açısı, ağzından eksik olmayan küfür ve dahası…
Çoronik bir gün bir küfür olayından mahkemeye çıkarılmış. Mahkeme Çoronik’i küfürden ötürü 5 şilin ile cezalandırmış. Çoronik mahkeme heyetine dönüp “Alın şu 10 şilini” demiş ve küfürü basmış mahkeme salonunda. 
Şimdi bunu niye mi anlattım?
30 Mart’ta 1 gram uyuşturucu ile Ercan Havaalanı’nda yakalanan Türkiye’nin tanınmış tiyatro oyuncularından Yurdaer Okur, mahkeme tarafından 50 TL para cezasına mahkum edildi. Ben olsam ünlü oyuncunun yerinde; “Bir 100’lük verirdim ve gene yakalanırsam ona sayarsınız” derdim. Çoronik hesabı yani…

MESAJLAR 
Mustafa AKINCI: Müzakereler bir yana doğal gaz konusunda yaptığınız açıklamalar son derece önemli. Anlaşılan yeni dönemde siyaset bunun üzerinden şekillenecek. 
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Yanan Devlet Laboratuvarı’nda sorumluların ceza alması içinde bir girişim başlatacak mısınız? Yoksa bu kadar yeter deyip bu işin peşini bırakacak mısınız? 
Zeki ÇELER: Trafik konusunda geçen hafta söz verdiğiniz gibi yine meclis kürsüsünü kullandınız. Yalnız bu konuda biraz yaratıcı olsanız hiç fena olmayacak. Daha ikinci haftadan sıkmaya başladı. 
Ferdi Sabit SOYER: Etkin kökenle ilgili uyarınız son derece yerinde ve zamanında oldu. Umarız herkes bu konuda üstüne düşen hassasiyeti gösterir. 
Hasan TAÇOY: Devlet büyüklerimizim cenaze ve törenlerinin planlanması ile ilgili yaptığınız çalışma meclise sunulmuş. Umarız bir an önce genel kuruldan da onay alır bu çalışma. Zira herkes bir gün o yoldan geçecek. 
Özkan YORGANCIOĞLU: İstihdamlar konusunda dün yaptığınız çıkıştan sonra kafalar karıştı. Acaba hükümet istihdam yaptı da bizim mi haberimiz olmadı? 
Armağan CANDAN: Sakın yanlış anlamayın konu siz değilsiniz. Başkaları da geçmişte benzer paylaşımları yapmıştı. Sadece yazıyı yazmak bugüne nasip oldu. 
Erhan ARIKLI: Turunculudaki konuşmanızı ve etkinliğinizi hiçbir televizyon kanalı haberlerinde görmemiş. Demek ki bu konuda ciddi bir eksikliğiniz var. 
Süleyman MANAVOĞLU: Başta şahsınız olmak üzere tüm Polis teşkilatının Polis Gününü ve haftasını canı gönülden kutluyoruz. İyi ki varsınız. 
Mustafa TOYCAN: Bahçeşehir Üniversitesi Genel Sekreterliği görevine atandıktan sonra üniversite için çalışmalara hız vermişiniz çok yakında önemli çıkışlara imza atmak için hazırlanmaya başlamışsınız. 
Oğuz KÖSE: Referandum tahmininizi yazdık bir kenara. Şunun şurasında Pazar’a çok bir şey kalmadı. Bakalım ne kadar iyi tahminde bulundunuz? 
Ziya ÖZTÜRKLER: Batı Üniversitesi adında yeni bir üniversite daha kuruluyormuş. Bakalım bu işin sonu nereye varacak. Her geçen gün bir üniversite kurulmaya başlandı memlekette. 
Tahir Olcay KIRAÇ: Dış Basın Birliği Başkanı olduktan sonra sosyal aktivitelere önem vermişsiniz ve bu gece Lefkoşa Merit’te bir yemek organize etmişsiniz. İyi başladınız umarız sonunu da iyi getirirsiniz. 
Gökhan SARAÇ: Kovboy şapkası takarak portakal bahçelerinde geziyormuşsunuz. Hayırdır Washington portakalı mı yetiştireceksiniz? 
Engin ÇALTIKUŞU: Dün doğum gününüzdü ve onca arayan isimler arasında bazıları sadece kutlamak için aradı. Normal günlerde arayıp sormayan bu isimleri bir kenara not ettiniz mi? 

GÜNÜN SÖZÜ
 “Kaç defa aynı konularda bir birimizi ikna etmeye çalışacağız, bunun da bir sınırı var, dolayısıyla bu yöntem bir yere gelir ve tükenir. O zaman bunun dışında buna yardımcı olacak ne unsur kalır geriye? Bir tek unsur vardır; BM, başka birinin size bu konuda yardımcı olmasını bekleyemezsiniz.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı
YORUM EKLE

banner608

banner473