Dörtlü koalisyon hükümetinin mensupları, yılbaşından bu yana açıklamalarla birbirini yıpratma yarışına girdi adeta. Her kafadan ayrı bir ses çıkmaya başladı. Ama biz bunun böyle olacağını aylar öncesinden zaten yazmıştık, sizde zaten biliyorsunuz durumu.
14 ay sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri hükümet üyelerini de gereğinden fazla gerdi. Ve ortaya şöyle bir durum çıktı:

Kudret Özersay →   Akıncı’yı eleştirdi. 
Serdar Denktaş” Hükümet devam edecek, her hangi bir sıkıntı yok” dedi.
Asım Akansoy   →  Kudret Özersay’ı eleştirdi.
Serdar Denktaş” Hükümet devam edecek, her hangi bir sıkıntı yok” dedi.
Doğuş Derya →  Kudret Özersay’ı eleştirdi. 
Serdar Denktaş” Hükümet devam edecek, her hangi bir sıkıntı yok” dedi. 
Kudret Özersay → Doğuş Derya’yı eleştirdi. 
Serdar Denktaş” Hükümet devam edecek, her hangi bir sıkıntı yok” dedi. 
Gülşah Manavoğlu →koalisyonun diğer 3 üyesi partileri eleştirdi.
Serdar Denktaş” Hükümet devam edecek, her hangi bir sıkıntı yok” dedi. 
Mehmet Harmancı → Gülşah Manavoğlu’nu eleştirdi. 
Serdar Denktaş” Hükümet devam edecek, her hangi bir sıkıntı yok” dedi. 
Kudret Özersay→ herkesi eleştirdi. 
Serdar Denktaş” Hükümet devam edecek, her hangi bir sıkıntı yok” dedi. 
 
“Belediyelere zincir vurulacak” 
Biz, “Yerel Yönetimlere daha da özerlik verilsin” dedik sonra hükümet neredeyse yerel yönetimlerin yönetim hakkını da eline almanın peşine düştü.
Zaten borç batağının içinde yüzen belediyeler şimdi de başka bir sorun ile yüzleşmek zorunda. Maliye Bakanı Serdar Denktaş “Yerel yönetimlerin topladıkları emlak vergisinin yüzde 15’ini bölgelerindeki eğitime harcaması gerektiği ile ilgili yasal düzenlemede de bir değişiklik yaparak, emlak vergisi eğitime gitmesi gereken kısmını doğrudan eğitim Bakanlığı’na yönlendirerek, eğitimde acil olan işler için kaynak yaratmayı hedeflediklerini” açıkladı. 
Bu demektir ki Hükümet belediyelere gidecek ‘Emlak Vergilerinin’ yüzde 15’ine el koyacak.1995 yılından bu yana yani tamı tamamına 24 yıldır aynı cetveller üzerinden gelir toplamaya çalışan yerel yönetimler daha da zora girecek.
2013’ten bu yana nüfus sayımı yapılmadığı için devletten aldıkları katkılar komik ve gerçekçi olmayan belediyelerin en büyük gelir kapılarından bir tanesi bu düzenleme ile ellerinden alınmış olacak.
Ve bu işte yine olan kırsal belediyelere ve kırsalda yer alan okullara olacak. Kırsal kesim belediyeleri hem maddi zorluk içerisinde hem de şimdi bölgelerinde ki okulların tamiratları merkeze bırakılacak. 
Belediye başkanlarının İçişleri, Bayındırlık ve Maliye Bakanlıklarının önündeki bekleyişlerine birde Eğitim Bakanlığı eklenmiş olacak. Ve bu düzenleme ile birlikte artık makamında oturan bir belediye başkanı bile bulmak zor olacak 28 belediye içerisinde. 

5,5 milyona ne oldu? 
Başbakan Tufan Erhürman, geçtiğimiz yıl 23 Şubatta “Bütçeye nüfus sayımı gerçekleştirilmesi için 5 buçuk milyon TL kaynak koyduk” demişti.
Üzerinden neredeyse bir yıl geçecek ama maalesef nüfus sayımı yapılmadı. En son 2013’te yapılan sayıma göre belediyelere devlet tarafından katkı veriliyor. Son yapılan hayat pahalılığı artışı da yerel yönetimleri ciddi şekilde sıkıntıya soktu. 
Ülkenin biran önce planlı bir nüfus sayımına ihtiyacı var. Ve bu sayımdan sonrada artık bu işlerin bilgisayar ortamında yapılmasının önü açılmalıdır. 
28 belediye 238 muhtarı ile yerel yönetimlere daha fazla yetki ve sorumluk verilmesi, merkezin yükünün hafifletilmesi biran önce projelendirilmedir. 

MESAJLAR

Serdar DENKTAŞ: Yerel yönetimlerin ellerindeki gücü almak yerine yerel yönetimlere daha fazla yetki ve sorumluluk vermek gerekmiyor mu? Bu son düzenleme ile birçok kırsal belediyesi batacak. 

Cenk ALPER: Ülkeye geldikten sonra çok ciddi bir yapılanma hamlesine girişmişsiniz. Bu arada kısa süre geçmesine karşın memleketin tahlilini de yapmayı başardığınıza göre artık işiniz daha kolay demektir.  

Özlem AVCI: Oğlunuz yurt dışından gelince hayli mutlu olmuşsunuz.  Neyse madem istediğiniz oldu sorun değil. Birde düğün dernek yaparsanız bu iş oldu demektir. 

Dr. Bülent DİZDARLI: Ülkede belki de domuz gribi yok ama domuz huylu bir sürü insan var değil mi? Yani huyu var iken gribi nasıl eksik olur, anlamış değiliz. 

Menteş ÖZTÜRK: Korsan taksiler için yaptığınız girişimi ayakta alkışlıyoruz. Birde şu taksilerden bazılarının eskort kız işine bulaştığı haberleri var. Birde bu konuya el atsanız. 

Rıfat BERKEL: Çok geçmiş olsun, yürekleri ağza getirdiniz ama durumunuzun iyi olduğunu öğrendik. Acil şifalar diliyoruz, umarız en kısa sürede sizi yine aramızda görürüz. 

Özdil NAMİ: Bizim önerimiz ‘herkesi davet edin ve KIB-TEK konusunda toplu bir basın toplantısı düzenleyin’ idi. Siz bunun yerine tek tek kurumları gezmeye karar vermişsiniz. Peki, hepsine de gidecek misiniz? 

Durali GÜÇLÜSOY: Dayınızdan sonra pek muhterem ninenizde hakka yürümüş. Merhumeye Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 

Erhan ARIKLI: Hükümetin ilk yılını değerlendirmek için basın toplantısı düzenleyecekmişsiniz. Ana muhalefetten yine bir adım önde adım attınız ve bu konuda elinizi hızlı tuttunuz. 

Abdullah AKTOLGALI: Vatandaş sizin ormanları ilaçlayan helikopteri görüntülemiş. Şimdi soruyorlar;  ‘Ayrelli, yumurta otu, yabani ıspanak, gömeç gibi doğada olan otları toplamak sağlıklı mı?’ Bu zehir bunlara bulaşmaz mı? 

Ahmet KAPTAN: Havalimanına inen ilk uçaktan bu yana 44 yıl geçmiş. Bu konuda “dünden bugüne hava trafik kontrolü” adlı bir konferans hazırlamışsınız. Gerçekten merak içindeyiz. Bugüne kadar hangi süreçlerden geçildi. 

Tufan ERHÜRMAN: 2018’de 5,5 milyon kaynak ayırdığınızı açıkladığınız nüfus sayımı ne zaman olacak. Bu arada bu 5,5 milyonun akıbeti ile ilgili bir açıklama yapacak mısınız? 

Kudret ÖZERSAY: Şeker Sigorta gibi Kıbrıs Sigorta’nın da hesaplarının araştırılması için bir girişim başlatır mısınız? Bir de oraya bakalım. Orada neler çıkacak kim bilir? 

Mahmut ÖZÇINAR: Belediyeler Birliği olarak Serdar Bey’in açıklamasına siz ne diyorsunuz? Bu konuda belediyeleri bir toplantıya davet edecek misiniz? 

Suphi ÇOŞKUN: Eğer bu değişiklik geçerse yerel yönetimler içinde her halde en çok siz mağdur olacaksınız. Bence Lefkoşa’da bir daire kiralayın ve işleri artık buradan idare etmeye başlayın. 

Bu memleket ne zaman düzelir? 
En azami işlerde bile olsa bir olabilmeyi başardığımız gün bu memleket düzelmeye başlayacak demektir.