Karaoğlanoğlu’ndan Girne’ye doğru geliyorum, caddenin sağında ve solunda dükkânlarda bir yazı gözüme ilişiyor devren kiralık veya kiralık…
Öyle üç tane beş tane değil. Sağlı sollu cadde üzerinde 20’den fazla kiralık veya devren kiralık dükkân ilanı gördüm. Benzer bir tabloya geçenlerde Lefkoşa’daki Girne Caddesi’nde de rastlamıştım.
Bir arkadaşım aynı durumun Dereboyu ve Metropol bölgesinde de olduğunu söyledi. Turizm sektörü bitince ve öğrenci de ülkeye gelmeyince esnaf artık daha fazla dayanamadı ve dükkânını kapatmak zorunda kaldı. Henüz kapatmayanlar ise kara kara düşünüyor “Daha ne kadar daha dayanabilirim” diye.
Eylül ayının yarısını geride bıraktık. Hala daha yükseköğretimde nasıl bir yol gidileceğine dair bir yol haritası yok. Pek çok ev sahibi ve yurt sahibi kara kara düşünmeye başladı.
Bir dostum babadan kalan tek katlı evini yıkıp bir bankadan çektiği borç ile yurt yaptırdı. Hem döviz vurdu hem de pandemi. Şimdi babadan kalma yere diktiği bina durduğu yerde zarar ediyor ve çok yakında banka binaya el koyacak.
Bunun verdiğim örnekten o kadar çok var ki. Ülkenin hemen her yerinde buna benzer yüzlerce hikaye var. Özellikle Gazimağusa ve Lefke’de pek çok özel yurt sahibi çok ciddi bir krizin eşiğindeler. Eğer öğrenciler gelmezse hepsinin sonu ekonomik çöküş olacak.
Bir yandan pandemiyi konuşuyoruz ama diğer yandan zaman her dakika aleyhimize işliyor ülke olarak. Eğer bu insanlar birer birer batmaya başlarsa bu ülkede domino etkisi yaratabilir. Sonuçta herkesin birbiri ile bir şekilde bir ticari ilişkisi var.
İş bitti, yapı paydos…
Uçakla yarım saat ötemizde Antalya. Denizin bir tarafında biz varız diğer tarafında onlar var. Aynı hava aynı oksijeni soluyoruz resmen. Antalya’da hava çok sıcaksa bizde de çok sıcak.
Coronavirüs salgınında normalleşme süreciyle birlikte, başta Rusya olmak üzere BDT ülkelerinden Antalya’ya gelen turist sayısında hareketlilik yaşanıyor. Antalya’da Ağustos ayında toplam 225 bin olan Rus turist sayısı, Eylül’ün ilk 15 gününde aynı sayıyı yakaladı. Yaz sezonunun Kasım ayına kadar uzayacağı öngörülüyor.
1 Haziran’daki normalleşme süreciyle birlikte tesislerin de açılmaya başladığı Antalya’da, Temmuz ayıyla birlikte Kurban Bayramı ve iç pazar hareketliliği yaşandığını söylüyor turizmciler. Ağustos ayında ise Almanya’nın uçuş yasağını kaldırması, Rusya’nın da charter uçuşlara başlamasının sezona olumlu yansıdığını kaydeden Antalyalı turizmciler; “Sonuç itibarıyla iyi bir Eylül geçiriyoruz, Ekim’in de iyi olacağı görünüyor. Aldığımız rezervasyonlar gayet iyi" diye konuşuyorlar.
Biz mi? Biz de kapalıyız. İş bitti, yapı paydos…
Saygı ve sevgiye dayalı ilişki
Rum lider Nikos Anastasiadis ve Yunanistan Başbakanı Mitsotakis'in, Kıbrıs ve Atina’nın ortak bir çizgi izlemeleri konusunda anlaştığı belirtilirken, iki liderin telefon görüşmesinde Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri konuştuğu da kaydedildi dün Rum basınında.
Rum Hükümet Sözcüsü Viktoras Papadopoulos tarafından yapılan yazılı açıklamada, Yunanistan Başbakanının, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs’a olan sarsılmaz desteğini bir kez daha teyit ettiği bildirildi.
Ne güzel demi…
Biz şuan Türkiye ile karşılıklı “Saygı ve sevgiye” dair bir ilişki kurmanın hesaplarını yaparken Güney Kıbrıs ile Yunanistan, birbirlerine “Sarsılmaz desteklerini” yeniliyorlar dünya kamuoyu önünde.
Ne güzel demi…
MESAJLAR
Dr. İlker İPEKDAL: Kamudaki tüm doktorları öcü gibi göstererek bir yere varamayız. Zira pek çok genç ve fedakar doktor arkadaşımız var. İki kesimin arasını açmak yerine daha kişisel örneklerle yol alsak daha iyi değil mi?
Alpan UZ: Dün test yaptırmışsınız ve testinizin sonucu gelene kadar da seçim çalışmalarına bir müddet ara vermişsiniz. Umarız sonuçlar temiz gelir ve seçim çalışmalarına yeniden başlarsınız.
Serdar DENKTAŞ: Billboardlarda resmi olmayan tek aday sizsiniz. Bu yöntem bir artı getirir mi bilemiyoruz ama resimsiz tek billboard şuan sizinkisi. Bakalım seçim boyunca daha nasıl değişikliler göreceğiz.
Tufan ERHÜRMAN: “Seçimlerde oy kullanmak, market alışverişinden tehlikeli olmayacak” şeklindeki açıklamanız seçmenlerin yüreğine bir nebze olsun su serpti. Diğer adayların da bu yönde açıklama yapmalarını bekliyoruz.
Dt. Filiz BESİM: Pandeminin başladığı ilk günden beri Güzelyurt Hastanesi’ni işaret etmenize karşın bu konuda mevcut yönetim adeta kulaklarını tıkamış durumda.
Hale BİRTAN: Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin girişinde yaptığınız çalışma gerçekten övgüye değer. Hastaneye el attığınız her yönü ile belli olmaya başladı, tebrikler.
Akın MANGA: Geçiciler konusunda dün yaptığınız açıklamaya dair pek çok mesaj ve telefon aldık. Maalesef bu konuda sizden başka kimse konuşmuyor ama üye yazmaya geldiğinde herkes aslan kesiliyor.
Güven BENGİHAN: Akın başkanın dediği bir yerde doğru gibi. Madem bu kişiler yasal değil o zaman siz de bu kişileri üye almamalısınız. Yanlışsam beni düzeltin.
Cemal ÖZYİĞİT: Önceki gün sabah katıldığınız bir televizyon programından az kalsın yayını terk ediyormuşsunuz. Sunucu arkadaş sizi çileden çıkarttı diye duyduk. Aman Hocam sıcaklarda kendinize dikkat edin, gerisi teferruattır.
Senih ÇAVUŞOĞLU: Bakıyoruz da Gazimağusa’ya gelenlere köfte ısmarlamadan geri göndermiyorsunuz. Gelecek hafta bir aksilik olmazsa biz de geleceğiz bir köftenizi yemeğe.
Kemal ALTUNCUOĞLU: Cuma günü karantinadan çıkıp yeniden normal iş hayatınıza geri dönenecekmişsiniz. Bu arada karantinada boş oturmayıp birçok önemli proje tasarlamışsınız.
Kansu AKSU: Sizin ev karantinası bitti ama sizden hala daha haber yok. Yoksa kendi kendinize karantina sürenizi uzattınız da bizim mi haberimiz olmadı. İyi geldi galiba karantina size.
Arda SAMUR: Dünden beri “Ben kendimi pozitif hissediyorum beni illa Malpas Otel’de karantinaya alın” diyormuşsunuz. İyi de bu işler öyle söyleme ile olmuyor ki? Bir doktora falan gidin. Bir de neden illa Malpas Oteli istiyorsunuz onu da anlayamadık.
