K-Pet Süper Lig’e şampiyonluk parolasıyla hazırlanan ve bu hedef doğrultusunda kadrosuna birçok yıldız ve tecrübeli oyuncuyu katan Doğan Türk Birliği, ilk 3 haftada aldığı mağlubiyetlerle herkesi şaşırtmıştı. Takımın genel olarak bir harmoni oluşturmada sıkıntı çektiğini ve takım kimyasının bir türlü uyuşmadığına geçmiş karşılaşmalarda şahit olmuştuk. Doğan bugün 5-2 kazanmış olabilir ancak futbol adına ilk 70 dakikada doğru yaptığı bir şeyi ben göremedim. Takımın ayaklarına hakim ve etkili oyunculardan kurulmasına rağmen 4-2-3-1 düzeninde sahada yer alan Girne temsilcisi, ısrarla uzun top oynayarak pas oyunundan uzaklaşarak rakibi baskı altına alamadı. Maçın genelinde 3 pas yapmakta zorlanan belki de ligin en iyi 18 kişilik kadrosu, kesinlikle daha iyi futbol oynamak zorundadır. Bugüne kadar dar ve genç kadroları çok başarılı şekilde oynatıp hep takımını üst sıralarda tutan deneyimli teknik direktör Caner Oshan’ın da bir arayış içinde olduğunu ve bu arayış sırasında da hatalar yaptığını düşünüyorum. Takımın elinde Sercan ve Bayram gibi oyunun iki yönünü oynama beceresi olan isimler transfer edilmesine rağmen stoper orjinli Serhan Önet’in ön libero mevkisinde oynamasını açıkçası ben şaşırtıcı buldum. Kendi sahanda mutlak kazanman gereken bir karşılaşmaya 2 stoper ve Serhan Önet’le çıkmanın doğru bir tercih olmadığını düşünüyorum. Selim Saygı’nın neden kullanılmadığı hakkında bilgi sahibi değilim bu yüzden bu konuda net bişey söyleyemeycem ancak Selim’in çok önemli bir potansiyel ve yetenek olduğunu hepimiz biliyoruz. İskele cephesinde ise son gün transfer edilen 3 yabancı oyuncudan Kevin Assage ve Martins’i çok beğendiğimi söylemeliyim. Karşılaşmanın 32. Dakikasında Ahmet Kara’nın kırmıza kart görmesinden sonra bile 3. Golü yiyene kadar rakibe hemen hemen pozisyon vermeyen ve 65. Dakikada çok önemli bir gol pozisyonundan yararlanamayan İskele’yi ben yenilen 5 gole ve mağlubiyete rağmen olumlu buldum. Takım iyi mücadele etti, pas organizasyonunda başarılıydı. Gençler Birliği’ni 2 hafta önceki Girne Halk Evi karşılaşmasından sonra toparlanmış gördüm. 
Gelelim maçın hakemine… Hakemleri genel olarak konuşmamaya çalışırım çünkü hakemlerin maçın önüne geçmemesi gerektiğini düşünüyorum. Yaptıkları mesleğinde zorluklarının farkındayım.  Maçın orta hakemi Ali Özer resmen felaket bir maç yönetmiştir. Karşılaşmanın skoruna direk etki edecek ve yanlış bir kırmızı kartı daha maçın 32. Dakikasında göstermiştir. Sarı kart tercihlerinde standardı da bir türlü tutturamamıştır. Bunun dışında oyunculara karşı olan tarzı ve diyaloğunu gerginlik yaratıcı bulduğumu söylemek isterim. Karşılaşmanın yan hakemleri de orta hakemin düşük performansına katılmış, ofsayt bayraklarının en az 3-4 tanesini yanlış kaldırmışlardır. Bu kalkan bayrakların 2 tanesinin yüzde yüzlük gol pozisyonları olduğunu vurgulayım.