Bence bu haftanın en önemli maçı Gençler Birliği ve Binatlı karşılaşmasıydı. Alt sıraları yakından ilgilendiren maçta Gençler Birliği için artık son şanstı. Ev sahibi play-out grubu ile olan 5 puanlık farkı kapatmak için mutlak kazanmak zorundaydı. Karşılaşmaya Gençler Birliği savunmada önemli eksikliklerle başladı. Mustafa Tekpınar, Hasan Sarıoğlu ve Sami Ergazi yönetimsel problemler nedeni ile maça gelmedi. Genç bir savunma hattı ile oynayan Gençler Birliği ilk yarı itibari ile rakibine çokta pozisyon vermedi. Maçın başında sağ kanadı kullanan konuk Binatlı daha çok rakip sahada gözüktü. Yakaladığı iki fırsatı ise kaleci Tolga önledi. Muhammer’in sürüklediği ataklar genelde Jorge’nin sırtı dönük oyununda kaptırdığı toplar ile son buluyordu. Gençler Birliği’nde Miranda hem savunmanın önüne gelip oyun kurdu hem de ileriye gitmeye çalışıp hücumda bir şeyler yaratmaya çalıştı. Tek başına her yere gitmesi  mümkün olmayan Miranda’ya ilk yarıda destek çıkmadı. İbrahim Köse’nin özellikle ilerde oynaması ile top tutamayan Gençler’de gözler Sertan’ı aradı. İkinci yarıda tempoyu artırmak isteyen her iki takımda futbolun temel prensibi pas yapmayı bir türlü becermedi ve sürekli top kaybı yapınca organize olamadılar. Gençler Sertan ve Lahra’yı oyuna koyarak iki hücumcusunu da sahaya sürdü. Cenker’in ve Jorge’nin karşılıklı kaçırdığı 100’de 100’lük gol fırsatları takımlarına adeta saç baş yoldurdu. Her iki takımda sahada iyi mücadele etti fakat gol üretmekde oldukça kötüydüler, bunun sonucunda maçı berabere tamamlamayı hak ettiler. Bence artık Gençler Birliği küme düşme hattından kurtulamaz ve gelecek sezonun hazırlıklarını yapmaya başlamalı. Hakemler oldukça iyi bir maç yönetti özellikle aldatmaya yönelik hareketlerde oyunu affetmemesi ve buna yanılmaması son derece önemliydi. Ayrıca yedek kulübesindeki oyuncuya çıkartılan kırmızı kart da doğruydu.