Bu çağda hala daha saf insanların olabildiğini görmek beni şaşırtmaya devam ediyor. Aksam üstü kuşağında ATV’de Esra Erol’un programına bir baktım, evlenme vaadi ile birçok kişiyi dolandırmışlar, sonrada canlı yayına çıkıp kim kimi nasıl dolandırmış bir güzel anlatıyorlar.
Yakın bir dönemde de Türkiye’de Çiftlik Bank vakası yaşanmıştı. Milyonlarca dolandırma yöntemi var Türkiye’de. Dolandırıcılar neler neler yapıyor garibanın üç beş kuruş parasını almak için.
Ama sadece dolandırıcılar insanları kandırmıyor. Politikacılarda insanları kandırıyor günümüzde. Verilen vaatler, tutulmayan sözler gibi…
Ve devletlerde başka devletleri kandırıyor.  Bakın hemen yanı başımızda Suriye’de yaşanan olaylar 8 yıldır gündemimizde. Hemen her gün yeni bir gelişme yaşanıyor ama bir türlü akan kanın önüne geçilemiyor. 
ADB, Rusya, İngiltere, Çin, Fransa, İran başta olmak üzere birçok devletin eli o bölge insanının üzerinde. Bu kadar büyük devletlerin Suriye sorunu ile ilgilenmesine karşın 8 yıldır akan kan durmadığı gibi bölgeye bir türlü istikrar sağlanamıyor.
Bunlar gözümüzün önünde cereyan ederken birileri çıkıp “yeniden müzakere süreci” diyebiliyor ve Ada’daki Türk askerinin varlığının tabu olmayacağını söylüyor. 
Buna inanlar varsa içinizde Esra Ceyhan’ın yarın akşamki programına çıkabilme olasılığı çok yüksektir. Çünkü bugün Suriye’de yaşananları dün Bosna’da yaşananları unutacak kadar hafızası gelişmemiş, televizyon programlarına çıkabilecek kadar da saftır.
Kıbrıs'ta Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi ile Türk askerinin koruyucu ve caydırıcı gücünün devam edeceği şartı ile dünyanın her yerinde görüşmeler gerçekleştirebilir, bir itirazım yok. Ama Türkiye’nin garantörlüğü, Türk askerinin Ada’daki durumu tartışmaya açmak tek kelime ile saflıktan öte değildir. 

Aynayı kendine tutabilmek
HP Genel Sekreteri Yenal Senin, Kıbrıs Türk siyasi hayatında ezelden beri var olan yaftalama ve algı operasyonlarının günümüzde de sosyal medya etkisiyle artarak devam ettiğini ve siyasetin, ayaklar altına alınma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylemiş.
Bu açıklamaya şu üç noktada itirazım var.
Birincisi: Yenal’ın Genel Sekreterliğini yürüttüğü siyasi parti, kurulma aşamasında diğer partileri özellikle de bugün ortaklık yaptıkları UBP’yi düzenin partisi ve yolsuzlukların partisi olarak her gün acımasızca sosyal medyada eleştiriyorlardı.
İkincisi: Siyasete girmeden siyasetçileri ve siyasi kurumları yozlaşmış, çökmüş olarak gösterdikleri açıklamaların unutacak kadar zaman geçmedi. Facebook’ta hepsi aynen duruyor.
Üçüncüsü: Siyasete girmeden önce söyledikleri ile siyasete girdikten sonra yaptıklarına baktığımızda düzeni değiştirmek adına amanda aman bir çapayı ortaya koyduklarını kim iddia edebilir? 
 AYRI KUTU
Halkın sesi olabilmek
Yıllar ne çabukta geçiyor, Diyalog gazetesinden bir yıl sonra Diyalog TV kurulmuştu. Dün akşam Diyalog TV'nin 5'inci kuruluş yılını kutladık hep beraber.
Yayıncılıkta uzun soluklu olmak, ekranları karşısında sizi izleyenlerle güven ilişkisini, o yakınlığı kurabilmek biraz zaman alır. O yüzden de yeni yayına başlayanlar ve yayın hayatına yeni giren basın yayın organları zorlanır hatta birçoğu sırf bu yüzden uzun soluklu olmaz.
Ama çok şükür ki Diyalog TV çok kısa sürede evlerinizde en çok izlediğiniz kanallar arasında ki yerini aldı. Bunu nereden biliyoruz bunu yolda, alış-verişte karşı karşıya geldiğimizde sizlerin bakışlarından, yayınlarımız için söylediğiniz sözlerden biliyoruz. 
Geride kalan 5 yılda parçası olmaktan mutluluk duyduğum Diyalog TV ailesine ve yöneticilerine nice nice 5 seneler diliyorum… 

MESAJLAR

Birikim ÖZGÜR: Siyasetten arınmaya çalışıyorum yönündeki açıklamanızı ilgi ile okuduk. Bu kadar kısa sürede siyasete girip aynı hızda siyasetten çıkmak isteyen acaba kaç kişi var sizin gibi. 

Cemal REDİF: 7. Uluslararası Mersin Narenciye Festivali'nde yediğiniz içtiğiniz sizin olsun ama gördüklerinizi bize anlatın. Anlatın ki millet nasıl festival yapıyor belki bizdeki bazı yöneticilerde öğrenmiş olur. 

Mehmet CEYLANLI: Düzenli olarak dağ yürüyüşlerine devam ediyorsunuz ama bakıyoruz da hala daha öndeki göbek bir türlü gitmemiş. Valla sizin kadar biz dağlarda yürüsek tığ gibi olurduk her halde. 

Salih Eşref ASOĞLU: Eski bir sporcu olarak sizde tam donanımlı bir spor salonu açmışsınız ve artık salona gelenler ile birer bir ilgilenip doğru bir şekilde spor yapmalarını sağlamaya başlamışsınız.  

Çilem Esenyel ÖZTEKNİK: Doğum gününüz yurt dışına denk gelince sevenlerinizin hazırladığı sürpriz parti birkaç gün etlenmek zorunda kalmış. Bu arada Antalya’da öğretmen dostlarınız da sizi unutmamışlar ve doğum gününüzü kutlamışlar.  

Betül Dizdarli HASTAN: Bir bakıyoruz Brezilya’da bir bakıyoruz 
Monte-Carlo bir bakıyoruz  Monaco'dasınız. Valla Acun’u geçtiniz son zamanlarda. Artık nerede ne zaman gözükeceğinizi yakınlarınız bile tahmin edemiyorlar. 

Ferdi Sabit SOYER: “Şişt Şişt Sakin Ol” şarkısını yıllar önce bizimde kulağımıza fısıldamıştınız ama bu şarkıyı çok sevdiğinizi bize söylememiştiniz. Meğerse en sevdiğiniz şarkıların başında geliyormuş bu şarkı. 

Ahmet HAVUTÇU: Büyük Av başladı ama sizden hala ses soluk yok. Yoksa balık avı daha mı tatlı geldi? Neyse bu Pazar şeytanın bacağını kırmak için benden haber bekleyin. 

Ahmet BENLİ: Gönyeli Belediyesinin hayvan barınağında kalan köpeklerin hali sosyal medyaya düştü. Bakalım bu konuda nasıl bir açıklama yapacaksınız? Görüntüleri izleyen hayvan severler yakında kapınıza gelirler nasılsa. 

Murat GEZİCİ: KKTC. Cumhurbaşkanlığı seçim anket sonuçlarını Çarşamba günü açıklamaya hazırlanıyormuşsunuz. Artık sizin de anket açıklamaya başlamanız ile birlikte seçim süreci resmen başlamış olacak. 

Sunat ATUN: Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasa Tasarısı Meclisin genel kuruluna geldi ve ilk görüşmeleri tamamlandı. Büyük bir reform olarak nitelendirilen bu yasa ile kamu kurum kuruluşları artık hesap verebilir olacak. 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Binlerce çalışan ve işverenin merakla beklediği Af Yasası dün Meclis'ten geçti ve 15 Kasım'a kadar yürürlüğe girecek. Hayırlara vesile olsun. 

Hüseyin ANGOLEMLİ: Meclis kürsüsüne iki ayda ikinci kez trafik konulu konuşma yapma istediği ile çıktınız ve bir kez daha yetkilileri uyardınız. Umarız biran önce bu konuda gerekli adımlar atılır. 

Ersin TATAR: Ehliyetler konusunda dün Mecliste gündeme getirdiğiniz sınav konusu gerçekten çok önemli. Öyle ya her giren nasıl oluyor da alıyor bu ehliyeti. Bu kadar basit olmamalı.