Yılların siyasetçisi, yılların Serdar Denktaş’ı biz bu dönem daha olgun, daha ağabey havalarında bekliyorduk. Aslında geçen yıl kurulan UBP-DP koalisyon hükümetinde ilk başta Serdar Denktaş’ın bu olgun tavırları hep ön plandaydı.

Basının karşısına çıkan, eylemcilerin arasında giren bir Serdar Denktaş vardı. Sonra ne olduysa oldu ve olgun haldeki Serdar Denktaş gitti ve acemi hataları tekrarlayan eski Serdar Denktaş geri geldi.

Bakın son atama olayını bile eline yüzüne bulaştırdı adeta. Çok basit bir atama işi ne hale geldi. Çelebi Ilık’ı görevden alıp yerine Halil Talaykurt’tu atamak için gerekli yazıları yazdırdı ve imzaladı. 

Zaten bakanlıklarda böyle bir yazı yazıldı mı 10-15 dakikaya kalmaz herkesin haberi olur. Bizimde oldu, hatta hemen Celebi Ilık’ı arayıp bu konuda uyanık olmasını bizzat kendisine ilettik.

Sonra Çelebi Ilık küstü, evine kapandı, Serdar Denktaş Talaykurt’un atama yazısını askıya aldı. Bu seferde Talaykurt küstü. 

Oysa 1 Eylül’de Çelebi Ilık’ın müşavir olmasının önünde bir engel kalmayacak. 1 Eylül’den sonra Halil Talaykurt’ta pek ala görevine başlayabilecekti. 

Ama işi o kadar karmaşık bir hale getirdi ki hem Ilık, hem Talaykurt bu süreçte hem ezildi hem yıprandı. Partinin ve kendisinin yıpranması da cabası.

2 Mayıs 2016’da “Ne Oldu Bu Serdar Denktaş'a” yazıp kaleme almış iken bugün 2. sini yazmak zorunda kaldık… 

Timsah Gözyaşları ve DAÜ-SEN

DAÜ’nün bu noktaya geleceğini ilk yazanlardan birisi olarak bugün DAÜ hakkında konuşma hakkına sahip her halde üç beş kişiden birisiyim diye düşünüyorum. Hiç kimse kusura bakmasın ama bu konuda zerre kadar mütevazi olmayacağım.

Zira DAÜ’nün kötü yönetildiğini her fırsatta dile getirdik. Hatta bu noktada DAÜ-Sen’i de defalarca uyardık. Ama onlar bunu kişisel bir durum olarak algıladılar ve eleştirilere kulaklarını tıkadılar.

Şimdi DAÜ’nün öğrenci sayısı her yıl geriye doğru gidiyor. Bunun nedenlerini ileriki günlerde paylaşacağız. Tercihlerde koskoca DAÜ  nerelere düştü..

Neyse DAÜ-SEN’nin öğrenci azlığının nedenini yeni açılan üniversitelere bağlaması oldukça komik ve matematik aklından yoksun bir açıklamadır. 

Çünkü bir bankanın yanına bir banka açılınca orada işler düşmez, bir kuyumcunun yanına bir başka kuyumcu açılınca orada işler azalmaz. Aksine artar. DAÜ-Sen bugüne kadar okulun kötü yönetiminin bir parçası oldu. Şimdi yeni açılan üniversitelere konuyu bağlayarak kendi sorumsuzluğundan kurtulamaz. 

Devam edecek… 

Kudret Özersay’ın maaşı

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın maaşı sosyal medyada gündem oldu. 13 Bin liralık maaşı fazla bulanlar olduğu gibi az bulanlar da var.

 Biz maaşın çokluğu yâ da azlığı noktasında bir eleştiri yapacak değiliz. Netice maaşı alan değil, veren belirler. Bu konuda bir eleştiri yapılacaksa o da başarısız olan DAÜ yönetimidir.

Kudret Hoca neticede derslerine eksiksiz gidip bu maaşı çekiyorsa bizim bir itirazımız olmaz, olmamalı da. Yalnız Hoca derslere girmeden bu maaşı çekiyorsa işte o zaman söylenecek çok sözümüz olur kendisine. 

Kısacası maaş polemiğine girmeden devam-devamsızlığa bakmakta fayda var. 

MESAJLAR

Hüseyin ÖZGÜRGÜN:  Valla biz yazınca kızıyorsunuz ama ekip fena dağılmış halde. Hatırlatalım istedik. Bu arada anketlerde hala birincisiniz. Pazartesi yeni anketler çıkacak kamuoyuna. 

Serdar DENKTAŞ: Son günlerde büyü bozuldu sanki. Mahkemeye verdiğiniz adamı elçi atıyorsunuz, bir görevden alıp bir göreve atamayı acemi politikacılar gibi yapıyorsunuz. Hayırdır? 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Yeni hastanenin plan ve projeleri artık yavaş yavaş belli olmaya başlamış. Bize ulaşan bilgilere göre yeni hastane 13 katlı olacakmış. 

Kemal DÜRÜST: Alsancak’ta yeni yapılacak anıt ve düzenleme projesinde alt geçit için sizin onayınız bekleniyormuş. Bu konuda herkes sizden gelecek müjdeli haberi bekliyor. 

Kudret ÖZERSAY: Maaş konusunda bence susmak en doğrusu, zira size o maaşı verenlerin çıkıp bu konuda açıklama yapması daha doğrudur.

Öztürk KESKİNER: Daireden çıktıktan sonra soluğu Maraş’taki bahçenizde alıyormuşsunuz. Bu arada memlekette domates yok iken sizin bahçede maşallah kasa kasa domates varmış. 

Hüseyin Çavuş KELLE: Son dönemde basında biraz geri kalınca bu konuya köklü bir çözüm üretmek için arayışlara başlamışsınız. Bu arada vekillik için tekliflerde gelmeye başlamış.

İlker EDİP: Eğer bugün ciddi tedbirler almazsanız yarın sizi halk Başarılı Belediye başkanı yerine DAÜ’yü batırılmasına katkı koyan yönetim kurulu başkanı diye anacak. Bizden sadece söylemesi..

Ahmet ÇALUDA: Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Binali Yıldırım ile geçen hafta görüşmüşsünüz. Hayırdır bu görüşmenizde neler anlattınız Anavatan’ın Başbakanına.

Dr.Türel ÖKSÜZOĞULLARI: Doktora unvanı aldıktan bir gün sonra gelen doğum günü iki güzel kutlama nedenini birleştirdi. Hem doktoranız hem doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun.

Dr. Remzi GARDİYANOĞLU: Tatilden bir döndünüz pir döndünüz. Bu arada tatil boyunca sosyal medya hesaplarınızda kapalıydı. Sadece telefonlar değil sosyal medyayı da kapatarak bir ilk yaşattınız. 

Tuğşad TÜLBENTÇİ: Bazı başarılı projelerin artık son aşamasına gelmişsiniz. Yakında bu önemli projeler tek tek hayat bulacakmış. Özellikle yeni hastane binası bunlardan bir tanesiymiş.

Ersun KUTUP: Pek muhterem kayınpederiniz hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun.

Ahmet SENNAROĞLU: Bölgenin en önemli ihtiyaçlarından bir tanesi olan sağlık ocağı için startı vermişsiniz. Bu arada bölgede okumak isteyen dar gelirli öğrenciler içinde burs imkanı yaratmanız oldukça önemli.

Halil İbrahim BEYSAN: Eski bir UBP’li olarak son günlerde yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz. Sanki biz bu günleri daha önceden de yaşamıştık değil mi? 

GÜNÜN SÖZÜ

“ Ambargoların kaldırılmasıyla ilgili yapmaya çalıştığımız herhangi bir hareket olursa, 300-400 bin nüfus dediğimiz nüfus, ana vatanın önünde bir takoz olarak durur. Ana vatanın önünde takoz olma niyetimiz yok. 300-400 bin nüfus ne isek bu şekilde devam edebiliriz. Yeter ki ana vatanın önünde takoz olmayalım."

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu