banner564

Okuduğunu da anlamıyor diyeceğim ama!

Adam çirkef, saldıracak, hırpalayacak, üstüne gidecek, toplum nezdinde küçük düşürecek. Çünkü çok akıllı. Öyle ki sadece yatırımcıya saldırmıyor, eski ustasına da çamur atıyor. Kapısında yıllarca ekmek yediği yere şuursuzca fütursuzca vuruyor. 
Yeni Erenköy Belediyesi’nin batma nedenleri arasında bölgedeki yatırımlara zamanında gereken önemin verilmediğini ve bu yüzden ekonomik sıkıntıların içine girildiği gerçeğini söyleyen Net Holding Yönetim Kurulu Başkanına saldırmayı tercih ediyorlar. 
Söylemediği sözü söylemiş gibi yapıp kamuoyunda “Algı operasyonu” çekiyor. Çünkü kendi gazetesi satmıyor. En çok satan iki gazetenin patronuna köşesinden “saldırmayı” marifet sanıyor. 
Çünkü yıllarca bazı belediyelerden “danışman” adı altında para alan, bu aldığı paraların “Sayıştay raporlarına” dahi geçen kişi seçimler bitince ne yapacağını şaşırdı yine.
Oysa herkesten daha çok kendisini ilgilendirmeli Karpaz. Burjuvaya katılmadan yıllar önce kendisi de Karpaz’ın bir köyünden çıkmış, Başkent Lefkoşa’daki gazetelerde yer bulmaya çalışıyordu 10 sene öncesine kadar.
Şimdi “zengin” oldu, lüks içinde yaşıyor, patronlarla resim çektiriyor, memlekete yön veriyor, akıl öğretiyor bu burjuva gazetecisi. Entel gözlükleri bir yana söyledikleri diğer yana.
Sol gözüküp, entel takılıp, bas baya sermayecilik oynuyor nasılsa. Ve kimse de kendisine bir çift laf söyleyemiyor. Emekçinin hakkını yiyor, işine geldiği gibi davranıyor.
Varsın o burjuvanın entel çocuğu olsun. Biz Sarayönü’nün yani sokağın gazetecisi olalım. Ama doğruları konuşalım. İşimizi doğru yapalım. Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk nerede hangi zamanda Erenköy’de bir yatırım yapma arzusu olduğunu söylemiş? Ne zaman böyle bir girişim yapmış?
Bu ülkenin tanıtımına bu ülkenin devlet kurumlarından daha fazla bütçe harcayan, bu ülkenin vergi rekortmeni olan, onlarca ailenin geçim kapısı olan, yaptığı sosyal yardımlarla kendi alanında örnek olan bir kurumun başındaki kişi bir “fikir” beyan etti diye yapılan bu saldırının neresinde var demokrasi?
Hani çok seviyor ya demokrasiyi, işine geldiği gibi davranıyor ona da. Örneğin kendisi açıkça bir fikri desteklerse bunun adı “demokrasi”, biz bir fikri desteklersek “yalaka...” 
Neyse bununla çok zaman geçirmeyeceğim, kendisi korkak birisidir. Karşıma çıkıp iki kelam etme noktasında cesareti de yoktur. 15 Temmuz gecesi attığı twitlerin bile arkasında durmamış birisinden bahsediyoruz…

“Oldu bir kere“
Önceki gün yazmıştık ve rakamlarla örneklerle Karpaz’da yarım kalan veya iptal olan yatırımları. 
İki günde onca telefon aldık. Meğer neler neler varmış. Köyün mezarlığını yatırımcıya tatil köyü yap diye kiralamış, parasını da bir güzel almışız. Sonra yatırımcı fark edince de “Oldu bir kere, yapacak bir şey yok“ demişiz.
Bir başka yatırımcıya devlet olarak yer vermişiz, gel yatırım yap diye. Adamlar başlamışlar yatırımlarını yapmaya bu sefer belediye başkanı gelmiş, “Burada yatırım yapamazsınız” demiş. 
Sormuşlar; niye? 
Başkan demiş ki “Biz belediye olarak Cittaslow Organizasyonuna başvurduk“ sessiz köy olacağız. Siz şimdi burada yatırım yapıyorsunuz, yarın yatırımlarınız bitince ses falan çıkar maazallah” demiş. 
O zaman söyleyin köylülere de yellenmesinler, öyle ya sessiz köyün büyüsü bozulmasın. Hem ilan edilmiş turizm bölgesi hem sessiz köy, ikisi de bir arada…
Neler neler var daha aslında. Bunun gibi onca örnek duyduk iki günde. Yatırımcı düşmanlığı yapıp, solculuk oynayıp ayakta kalmaya çalışan bir güruh var karşımızda.
Hani Kıbrıs’ta güzel bir söz var “Ekmek bütün, köpek tok olsun istiyoruz.” Ama olmuyor, olmadığı için de işin içinden çıkamıyoruz. 

Güle güle İbrahim Andaş
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrolarından emekli, Andaş Tiyatrosu kurucusu, kendi kendine yetip, bu ülkede çocuklara kitaplar bırakan bir değeri bir “tiyatrocu” İbrahim Andaş, yaşamını yitirdi.
20 yıldan belki de fazla tanırdım İbrahim ağabeyi. Hayatı hep mücadele içinde geçti. Ve tiyatro sevdasından hiç vazgeçmedi, hayatını tiyatroya adamıştı çünkü.
Mekânı cennet olsun, umarım bir tiyatro salonuna adını verirler ve İbrahim Andaş ismini gelecek neslin çocuklarına da öğretirler. Çocukları seven çocuklar için oyunlar yazan ve bu oyunları çoğu zaman fedakârlık yapıp bedava oynayan birisi için küçükte olsa bir teşekkür için yapılacak en güzel şey onun adını yaşatmak olacaktır.

Günün Fıkrası 
Eşek satıyoruz
Gariban bir köylü şehre inmiş. Dolaşırken, içerisi görünen cam duvarlı bir ofisin içinde; karşılıklı oturmuş konuşan iki kişi görmüş. İçerde bu iki kişi, bir masa ve üç dört koltuktan başka hiçbir şey yokmuş. Köylü; mağazalarla dolu caddede bulunan bu ofisin ne olduğunu merak etmiş. İçeri girip sormuş:

- Selamünaleyküm ağalar. Kusura kalmayın. Ben ağrı dışardan gördüm de merak ettim; acaba burada ne satıyorsunuz?
Masanın başındaki adam dalga geçmek için, lakayık bir tavırla, sırıtarak cevap vermiş:
- Eşek satıyoruz.
Köylü kendisiyle dalga geçildiğini anlayınca boş durmamış:
- Sadece ikiniz misiniz, yoksa arkası var mı?

HAFTANIN SÖZÜ
 Ant içme
“Mecliste içki “içme” olayı bittiğine göre “Ant” kısmına da artık geçebiliriz.”
YORUM EKLE

banner608

banner473