banner564

Önce sağlık

Küçük bir operasyon olarak gittik ama bir kez daha öğrendik ki her şeyin başı sağlıkmış. Gerisi fasa fiso bu dünyada. Olmaz denilen şeyler bile olabiliyor, başarı bir anda yerini başarısızlığa, başarısızlıkta yerini biranda başarıya bırakabilme imkânı var. Ama bozulan sağlığınızın yerine gelmesi o işte o kadar kolay olmuyor.
Bir haftalık bir aradan sonra yeniden bugün bu köşede sizlerle birlikteyiz. Diyalog TV’de de kısmetse hafta başından itibaren programlarımıza devam edeceğiz. 
Bizim “izinli” olduğumuz geçtiğimiz bir hafta içinde KKTC’de çok önemli gelişmeler oldu.  Başta hükümet belirsizliği ortadan kalktı ve tarihte ilk kez 4’lü bir koalisyon hükümetinde partiler uzlaştı.
Yine geçtiğimiz hafta Güney Kıbrıs’ta başkanlık seçimlerin ilk turu tamamlandı ve sonucu hep birlikte bu hafta sonu öğrenmiş olacağız. 
Bir diğer önemli gelişme de yargı sisteminde oldu. Bugüne kadar hiçbir olaya müdahil olmayan yargı belki de ilk kez bir eylem sonrası ceza verdi. 
Bunlar geçen haftanın en çok tartışılan konuların başında geliyor. Ve bu konu başlıkların her biri aslında başlı başına bir yazı konusu. Haftayı sonlandırmadan bu konulara bizde bir el atalım şimdi. 

UBP ile alay edildi mi?
UBP ve DP bir elmanın iki yarısı gibi. Zaten DP’de UBP’nin içinden doğdu ve büyüdü. UBP içinde aradığını bulamayan gün geldi DP’li oldu, DP’de aradığını bulamayan gün geldi UBP’ye geri döndü. Ve bu geçen haftaya kadar böyle sürüp gitti.
Örneğin iki partinin genel başkanlarına bir bakalım. Serdar Denktaş; 1990 yılında parlamentoya UBP’den seçildi. Sonra Dokuzlar Hareketi ile birlikte DP’yi kuranlar arasında yer aldı.
Hüseyin Özgürgün ise siyasete ilk olarak DP’de başladı. Demokrat Partinin Lefkoşa Belediye Başkan adayı olarak girdiği siyasette sonradan UBP’ye geçti.
Partilerin diğer isimleri de benzerlikler gösteriyor, örneğin DP’nin iki numaralı ismi yani Genel Sekreteri Afet Özcafer’de eski bir UBP milletvekili. Benzer durumlar UBP’deki vekillerde de mevcut. 
Peki, ne oldu da bu iki parti bu kez buluşamadı?
İşte aslında cevaplanması gereken asıl soru bu? Ne oldu da tavanı ve tabanı aynı olan UBP ve DP bu kez koalisyonda anlaşamadı?
Bu sorunun cevabının veriliği gece yani geçtiğimiz Pazartesi gecesi DP’de olanlara bir bakalım. 4’lü mü 3’lü mü koalisyona karar verecek olan DP’nin genişletilmiş Parti Meclisi toplandı. Karar ezici bir çoğunlukla alındı. Karar sonrası DP’nin önemli isimleri “Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar” şarkısı eşliğinde tempo tuttu. 
DP’den gelecek bir koalisyon haberine kilitlenen UBP ise sosyal medya üzerinden canlı yayın yapan siteler üzerinden kendilerine tokat gibi bir cevap verildiğini izlemekle yetindi.
Peki, süreç sadece bu kadar mıydı?
Elbette buraya kadar yazdıklarımız sizin de şahit olduğunuz şeylerdi. Birde bilip duymadıklarınız var. Zira Serdar Denktaş “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın hükümeti kurma görevini UBP’ye vermesi gerektiğini” söylemiş bir yerde de kafaları karıştırmıştı. 
Denktaş’ın dediği gibi de olmuş Akıncı Hükümeti Kurma görevini Özgürgün’e vermişti. O saatten sonra Özgrügün elinde deyim yerinde ise görev kağıdı ile partileri dolaşmış ve aradığını bulamamıştı. 
Serdar Denktaş ise bu arada 4’lü koalisyon pazarlıklarını tamamlamıştı. UBP’nin daha çok bakanlık teklifine rağmen UBP’ye kapıyı gösterdi Denktaş.
Pazar günü UBP’den arayanların telefonlarına cevap vermeyen Denktaş, Pazartesi görkemli bir şekilde finali yapmış ve 4’lü hükümeti açıklamıştı. 
Kısacası Denktaş bile bile Özgürgün’e önce görevi verdirdi sonra kapısında bekletip kendi başına erken seçim kararı alan Özgürgün’den intikamını fazlası ile aldı. 

MESAJLAR
Mustafa AKINCI: Elbette suç cezasız kalmamalı ama bu seferde şöyle bir soru ortaya çıkmıyor mu? Cumhurbaşkanı istediğinde yargıya müdahale edebiliyor mu? Edebiliyorsa daha önce neden etmedi? 
Tufan ERHÜRMAN: Bugün hayırlısı ile hükümet için ilk imzalar atılıyor. Bakanlıklar konusu ise biraz partilerin içinde sıkıntı yaratacak gibi gözüküyor. 
Kudret ÖZERSAY: Bakanlıklar tamam ama müdür ve müsteşarlıklar konusunda hayli sıkıntılıymışsınız. Bu arada bazı önemli kurumlar için de arayışlarınız devam ediyormuş.
Serdar DENKTAŞ: UBP’ye son dakika öyle bir gol attınız ki her halde UBP’liler bunu kolay kolay unutamayacaklar. Ama sizin başka sürprizlerinizin olduğunu da biz biliyoruz. 
Cemal ÖZYİĞİT: Bakanlıklar konusunda oldukça sıkıntı yaşayacak gibi duruyorsunuz. Bu arada meclis başkanlığı pazarlığını son dakikaya kadar sürdürdünüz ama galiba o konuda yasal bir engel var. 
Erhan ARIKLI: Eylemcilerin yanında olan tek parti başkanı sizdiniz. Üstelik sürecin en başından en sonuna kadar. Eyleme destek veren partiler şimdi ortalıkta yok nedense. 
Emine DİZDARLI: “Hacamat” olayı gibi olayların ülkemizde kontrolsüz bir şekilde önüne geçilmeyeceği uyarısını umarız yeni sağlık bakanı olarak olan arkadaş üstüne alır ve gereğini biran önce yapar. 
Ersin TATAR: UBP PM’de yaptığınız konuşma takdir topladı. Eylemcilerle ilgili kimse kılını bile kıpırdatmazken siz yakında cezaevine gidip tutuklananları ziyaret edecekmişsiniz. 
Savaş ATAKAN: Tutuklanan eylemciler için PM’de söylediğiniz “bize mi sorup taş attılar” şeklindeki yaklaşımınıza tepki büyük. Zira eyleme gidilmesi için partininiz mesaj bile atmıştı. 
Dr. Kemal KAMİLOĞLU: Ameliyat öncesi ve sonrası hem doktorlarınız hem hemşireleriniz bizimle ziyadesi ile ilgilendiler. Yalnız bilerek mi bizi yeni doğan odasına yatırdınız?  Zira ziyarete gelenlere epey malzeme verdik bu konuda. 
Ozan CEYHUN: Size de çok geçmiş olsun. Sizde geçen haftayı bizim gibi hastanede geçirmişsiniz. Her şeyin başı sağlık değil mi? Neyse damat düğün öncesi sağlam bas yere. 
Ziya ÖZTÜRKLER: Nijeryalı bir öğrencinin feci şekilde dövülerek öldürülmesi olayına tepkiler giderek büyüyor. Bu konuda yetkililere ne gibi önerileriniz olur. 
Mustafa Şirzat ŞAH:  Pek muhterem babanız hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 
Ali POLATKAN: Şu pahalı uçak biletleri konusunda bir geri dönüş aldınız mı? Yoksa kendiniz söylediniz kendiniz mi dinlediniz? 
Hande Kayasal ÇELİKDEN: Dün sizi bir sinemada çizgi film izlerken görmüşler. Nasıl beğendiniz mi izlediğiniz çizgi filmi? Tavsiye ederseniz bizde gideceğiz bu hafta izlemeye. 
İnci GÖNDER: Gardiyanoğlu Kliniğinde giden hastalar ve özellikle çocuklar sizin olağanüstü ilginizden ziyadesi ile memnun kalıyorlarmış. Bize sizin için çok güzel mesajlar gönderiyor hastalarınız. 

POLEMİX
 “Müşavirlikler değişmedi yeni müşavirler yaratıldı. Aynı partinin içinde aynı partinin bakanı bir önceki bakanın atadıklarını değişti. Bir yandan atıl durumda olan müşavirlerin değerlendirilmesi gerekir. Kimse yatarak para almasın, bunların düzenlenmesi gerekiyor. Yeni müşavir yaratmayacak şekilde düzenlemeler yapılması gerekiyor’”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit
YORUM EKLE

banner471

banner474