Oldu mu bu şimdi? Yakıştı mı kardeş dediğimiz Filistin’e? İsrailli askerlerin her çıkan kurşunu sanki de biz yemiş gibi üzülmedik mi yıllarca? Nerede eziyete uğrayan bir Filistinli görsek içimiz yanmadı mı?

Üniversitelerimizde yıllardır en çok bursu Filistinli kardeşlerimize vermedik mi? Arapları ayrı Filistinlileri ayrı tutmadık mı? Filistinli öğrenciler İsrail bayrağı yakarken yanlarında yer almadık mı? Kısacası yemedik yedirdik bu Filistinlileri. 

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın temsilcisi, Filistin eski Dışişleri Bakanı ve Fatah Partisi Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Nabeel Shaath’ın, Rum kesimindeki temasları sırasında buyurmuş; "İkimiz de yabancıların işgaline uğradık.”

Valla Bay Abbas’ın özel temsilcisinin başından nasıl bir hikaye geçti biz onu bilemeyiz ama bizim Filistinliler tarafından ikinci kez ihanete uğradığımız aşikardır.

Zaten KKTC halkı ile hiçbir dayanışma içine girmediler. Sadece hep ağlanıp vahlandılar. İlk fırsatını da bulduklarında da bizi üç beş kuruşa sattılar. Bir Pakistan kadar olamadılar yıllarca. Pakistanlıların yaptığının yarısı kadar cesur olamayan Filistin’e söylenecek söz yok aslında. 

Pakistan, tüm baskılara rağmen halen Türkiye dışında KKTC’yi tanıyan tek ülke. Pakistan’da KKTC Büyükelçisi kendi bayrağı ve TRNC plakalı resmi aracı ile dolaşıyor. 

Tek kelime ile “yazıklar olsun” demek yeterli. Ve bir kez daha şu mübarek atasözünü hatırlatmakta fayda var” Türkün Türk’ten başka dostu yoktur.”

Dana’ya bir şans verin

Devlette çalışan doktorlar ile özelde çalışan doktorlar arasında gerilim giderek tırmanıyor. Ve malum süreçte hızla ilerliyor. Sürenin sonuna doğru gelirken de arayışlar son sürat devam ediyor. 

Dün Diyalog TV’de Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Dr. Remzi Gardiyanoğlu ile telefon bağlantısı gerçekleştirdik. Kesinlikle bu işin peşini bırakmayacaklarını ve kararlılıklarını yeniledi. Ve kamuda görevli olan doktorların özeldeki kliniklerinden hizmet alınmasına ilişkin önemli itirazları oldu Dr. Gardiyanoğlu’nun.

Programda ikinci telefon bağlantısını Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana ile gerçekleştirdik. Müsteşar Dana “bana biraz süre versin iki taraf da. Orta yolu bulmak için yasalar üzerinde çalışıyoruz, gerekli tadilatları hazırlıyoruz. Hastanelerdeki eksiklikleri de hızla gideriyoruz” dedi.

Dana’dan, yani Sağlık Bakanlığından her iki tarafın da beklenti ve istekleri çok. Elbette makul ölçüler çerçevesinde bunları karşılamaya çalışıyor.  

KIB-TEK üzerine

Dün bir gazetede KIB-TEK ile ilgili bir haber manşetten verilmiş. Yok, bilmen ne ihalesi öyle oldu böyle oldu. Aradım kurumun İhale Komisyon Başkanını; “Bu ihale iptal oldu, yapılmadı ki” dedi. 

Hazır aramışken sordum şu bıldırcın yetiştiricisi genç arkadaşımızın durumunu “32 bin TL borcu var. Taksit ve yapılandırılma yapılmasına karşın ödemelerini yapmadı. Sistem de otomatik kesti elektriği” dedi başkan.

Cratos Otel muhabbetti var bir de. Onu da sordum, yakında Sayıştaylığın hazırladığı raporu bize ulaştıracakların sözünü aldık.

Kısacası uzaktan kapak doğramaya benzemiyor bu işler ama KIB-TEK’in de artık bu karalamalara tek tek cevap verecek bir birim oluşturması da şart gibi. 

MESAJLAR

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Perşembe günü Lefke’ye çıkartma yapmayı planlıyormuşsunuz. Bakalım Lefkeliler geçen defaki gibi yine sizi yollarda konvoylar ile mi karşılayacaklar? 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Ülkenin tek adli tıp doktoru istifanın eşiğine gelmiş. Kendisinin sesine bir kulak vermenizde fayda var. Adamcağız yıllardır tek başına bu yükü çekiyor. 

Dr. İdris DENİZ: Valla ne kadar kızsanız sonuna kadar haklısınız. Ancak bu ülkenin gerçeklerinden bir tanesi de bu maalesef. Zor günlerde tek başınıza tüm yükü çekersiniz ama bir konu oldu mu kimse size sorup danışmaz. 

Yüksel ÖĞMEN: Girne Kapısı’nda sabahtan akşama kadar bekleyen tur otobüslerine artık burada bekleme yapmamaları konusunda uyarmışsınız. Gerçekten o bölgede ciddi bir trafik kargaşasına neden oluyorlardı. 

Emre HACI: Vatandaşlık sırasında bekleyenlerin sayısı azalacağına artıyor gibi bir durum var. Sanırsam bu konuda yeni tedbirler almanız gerekecek gibi. 

Erol ATAKAN: Türkiye’nin güçlü sesi Soner Olgun ile dost olmuşsunuz. Ee yakında belki de bir şarkıya düet yaparsınız. Hiç de fana olmaz hani. 

Gürcan ERDOĞAN: KIB-TEK’e yönelik suçlamalara artık kurum düzenli olarak cevap verebilmeli. Belki de sırf bu iş için bir ekip bile kurulabilir. Zira sapla saman çok karışıyor son zamanlarda. 

Savun GÖKSU: Uygulamaya başladığınız şok diyet işe yaramış gibi gözüküyor. Zira son bir ayda bir kiloya yakın bir kilo vermişsiniz. Bu hızla giderseniz 2050’ye fit girebilirsiniz. 

Arif Salih KIRDAĞ: Rum liderin yaptığı açıklamadan sonra bizim tarafta bir kez daha hayale uğrayanlar var. Ne dersiniz bir gol daha mı yedik ne? 

Kazım TÜRKKAN: Pek muhterem dayınız Ekrem Koreli hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 

Sami DİLEK: Ahh ahh taaa en başından keşke bu işleri daha farklı organize etseydiniz. Biz dedik ilk gün size, sağlam bir ekip oluşturun kendinize diye. Şimdi vurun başınızı taşlara. 

Yakup LATİFOĞLU: Hayırdır ama sendikayı mı kapatıyorsunuz? Dün bir yazı ile size bağlı sendikalara yazı gönderip sendikayı kapattığınızı söylemişsiniz. Hayırdır yolculuk nereye?

Akın MANGA: Memur-Sen’in yeni binası için yaptığınız girişimlerden bir sonuç elde edebildiniz mi? Bu konuda üyeleriniz sizden haber bekliyor. Yakında müjdeli haberi verirsiniz artık. 

NN 868 Plakalı araç sürücüsü: Dün engelliler için ayrılan bir yere arabanızı park ettiniz. Umarız bu son olur ve bir daha engelli kardeşlerimizin park yerini kullanmazsınız. 

GÜNÜN SÖZÜ

 “Ulusal Konsey’de de açıkça söylediğim gibi,  işgal ordularının kalmasını, garantör güçleri,  Türk vatandaşlarına, güya Türk ve Yunan vatandaşları arasında eşit muamele hakkına karşılıklı saygı veya mütekabiliyet diye tabir ettikleri bir statüyle dört özgürlük hakkı verilmesini öngörecek önerileri kabul etmeyeceğim. Yunan vatandaşları, Avrupa vatandaşıdır.”

Nikos Anastasiadis