Bileti alıp Ercan’dan çıkış yapıyor arkadaş, ilk durak İstanbul mesela…
Atatürk Havalimanı’na girince “vay be, adamlar bu işi yapıyor” diyor… Ardından aktarmalı uçuşla Singapur diyelim… Ağzı açık kalıyor oradaki yatırımları görünce…
Mükemmel bir planlama… Devasa yapılar…
“Bir da bizim memlekete bak” diye iç geçiriyor sonra…
Neyse işi bitip adaya dönüyor…
Gördüklerinin etkisinde hala… Ama sosyal medyaya bir habere takılıyor gözü; “Ayyorgi ayakta”
Hemen bırakıyor işi gücü; “sahillerimizi yedirmeyiz” diye basıyor sloganı!
E be canım kardeşim Singapur’da o gelişmişliğe şapka çıkardın ama kendi ülkende bir yatırım yapılacak hemen karşı çıkıyorsun…
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
“Yıllarca bu yıkımın altından kalkamaz” denilen Güney Kıbrıs, yatırımcılara yaptığı kolaylıklarla bugün bak bakalım hangi noktaya geldi…
İsrailli, Mısırlı, Rus… Hiç fark etmez… Türk gitse, ona da kapısı açık!
Nedeni basit, ancak yatırımlarla bir ülke gelişir, ekonomi ayağa kalkar!
Peki ya biz!
Yatırımcıyı kaçırmak için elimizden gelen ne varsa yapıyoruz…
Üstüne üstlük “Türkiye’den para da istemeyelim” diyoruz… Ona da ok!
Yatırım yok, maddi yardım yok, ama ayın 1’i oldu mu, “maaşımı, tahsisatımı, ek mesaimi, yıpranma payımı, aile yardımımı bir tamam alayım!”
Oh! Ne ala, mualla!
Nasıl olacak ki bu?
Tamam, kabul… Peşkeş çekilmesin hiçbir toprak, ben de karşıyım…
Çıkarsın ihaleye, en yüksek teklifi verene verirsin Zeyko’nun olduğu yer, devlet de kazanır, yatırımcı da, doğallığında yurttaş da!
Ama yok!
Zeyko’ya dokunma! Peki, atıl kalmaya devam etsin öyle mi?
Etrafında içki içilip, çöp yığını hali mi sizleri mutlu ediyor?
“Zeyko’nun olduğu bölgeyi belediyeye verelim, güzel bir halk plajı yapılsın, sosyal tesisler yapılsın” dense…
Ya da devlet kendi bir proje yapsa rekreasyon alanları, yürüyüş parkurları, kafeler filan…
Denize de gir…
Ne güzel!
Ama yok işte!
Yıllardır atıl… Hiçbir Allah’ın kulu tek bir adım atmadı, atmıyor, atmayacak! Sen de biliyorsun!
Pislik yuvası…
Birileri de talip olunca peşkeş!
Bu nasıl bir mantık Allah aşkına?
Beş yıldızlı otel yapılacakmış, eleştiri…
Ama senin parti o otelde seçim dönemi yemek düzenliyor mesela… O zaman sorun değil ama…
Bu memlekette her şeye karşı çıkmak adettendir, bazı siyasetçiler de 10 kişinin bir yere toplandığını gördü mü, hemen orada!
İşte bizim siyasi vizyonumuz da bu kadar!
Biz de kaliteli yaşamı hak ediyoruz arkadaşım… Keşke Güney’de olduğu gibi dünyanın çeşitli yerlerinden insanlar gelip yatırım yapsa!
Sermayenin Kıbrıslısı, Türkiyelisi, Mısırlısı, İsraillisi yok be dostlar!
Bizim talebimiz, ekonomiye katkı sağlayacak yatırımları teşvik etmek olmalı, kaliteli bir yaşam için hem merkezi hem de yerel yönetimleri yatırıma zorlamalı…
Bunları zaten yapmıyoruz, özel sektör yapmaya kalksa ona da karşı çıkıyoruz…
Ama her şeyimizin de mükemmel olmasını istiyor, başka ülkelerdeki yatırımları kıskanıyoruz…
Öyleyse artık, eğri oturup doğru konuşma zamanıdır!
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar buralarda ama olsun… Popülizmden uzak, doğrunun peşinde koşmaya devam…
Aynan kagiliyorum amma burayi acik artirmaya cikarmadiklari icin isin icinde birileri bir cikar sagladi o kesin