banner564

Reklamdaki gibi “masal”

 Son dönemde çektiği reklamlarla adından sıkça söz ettiren Mehmet Ekin Vaiz şimdi de aynı kadro Kıb-Tek için bir reklam filmi hazırlamış. Elbette Mehmet’in akıl dolu senaryosuna ve amatör oyuncularına hiçbir itirazımız yok. Zaten bugüne kadar yaptıkları onca güzel filmler ile milyonlarca kez izlenmeleri başarılarının en büyük kanıtı.
Ancak Kıb-Tek için hazırladıkları reklam filmi tam bir masalı andırıyor. Gerçek ile film arasında müthiş benzerlikler var. Örneğin bir yıl geçmeden Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı, Bakan ile anlaşamadığı için görevden alınalı çok kısa bir süre oldu.
Demek ki Pamuk Prenses burada Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami oluyor. Kötü kalpli kraliçe ise Kıb-Tek Yönetim Kurulu. Sihirli aynayı oynamak ise gerçek hayatta El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç’a düşüyor.
Masalda 7 cücelerden bahsediliyor, bizde 7 olmasa da 4 tane koalisyon ortağı parti var ve her biri masaldaki cüceler kadar dağınık. Öyle ki bir 4 ortak bir yıldan fazladır hükümette ve ülkeyi deyim yerinde ise darmadağın ettiler. Tıpkı reklam filminde geçen masaldaki gibi.
Masaldaki avcı da olsa olsa Ersin Tatar olur. Ana muhalefet lideri etkili ama gel gelelim bir türlü öldürücü olamıyor. Tıpkı masaldaki avcı gibi öldürmeye kıyamıyor.
Reklam filminde Aylık 500 TL elektrik faturası gelen Pamuk Prenses bayılmıyor. İlahi Mehmet Ekin Vaiz, akşamdan akşama eve giden Başbakan’a bile ayda 900TL elektrik faturası geliyor bu memlekette. Sen 500 lira elektrik faturası bu zamanda kime gitti de sen gördün?
Yeni tarifeye Kıb-Tek’in geçmesi güzel bir şey. Ama bu kadar borcun altına sokulan bir yıl öncesinin Kurumlar Vergisi Şampiyonu bu yıl ilk 10’da bile olamayacak iken durumu ancak “masal” ile anlatılabilirdir.
Reklamda altı çizili 3 zamanlı tarife, zaten birçok ülkede uygulanan bizimde uzun süredir tartıştığımız bir konuydu bu. Buna göre planlama yaparsanız faturalarınız daha düşük gelecektir.
Masallı reklam filminin son sahnesi ve son sözler ise son derece önemli. “Elektrikte artık kontrol bizde, Kıb-Tek artık halkın malıdır.” Oysa Başbakan daha bir hafta önce katıldığı programda Kıb-Tek’in devletin kurumu olarak kalmaya devam edeceğini ama bazı bölümlerinin özerkleştirmesi gerektiğini söylüyordu.
Neyse reklam filmi güzel olmuş, zaten reklamın amacı kendinden söz ettirmektir. MEV ve ekibini kutlarım biz ise bu masalı dinlemeye ve yaşamaya bu 7 cücelerle aman pardon 4’lü koalisyon hükümeti ile devam edeceğiz. 

 Hesap
Cumhurbaşkanı diyor ki “Ülkedeki gerçek nüfusu bilmiyoruz.” Maliye Bakanı Denktaş 800 bin civarı falan diyor. Dışişleri Bakanı Özersay 350 binden falan bahsediyor.
Bakın bir yıl önce genel seçimleri gerçekleştirdik. Seçmen sayımız 190 bin civarıydı. Demek ki nüfusumuz 350 bin civarı. Ha Ada’da 100 bin civarı Yüksek Öğretimde okuyan öğrenci var. Bunların 35 bini yerli, yani KKTC kimlik kartı sahibi. Geriye kalır 65 bin Türkiye ve 3. Dünya ülkelerinden gelen.
Çalışma Bakanı Zeki Çeler bir röportajında “Ülkemizde yaklaşık 104 bin özel sektör çalışanı var. Bunların neredeyse yüzde 40'tan fazlası Türkiye Cumhuriyetinden kardeşlerimizden oluşmaktadır.  10-14 bin kayıt dışı çalışanımız mevcuttur." demişti.
Ülkemize gelen asker ve turisti de tespit edersek ülkede kaç kişinin yaşadığını bulmak öyle sanıldığının aksine çok zor olmaz. Serdar Beyin dediği 800 bin rakamı olmasa da giren-çıkan bir 600-700 bin var diye düşünüyorum, haksız mıyım? 

 

Hastanede Kürtaj devri 
Sağlık Bakanlığı hazırladığı yasa önerisini Bakanlar Kurulundan geçirdi ve bugün itibari ile artık Devlet Hastanelerinde kürtaj yapılabilecek.
Aslında bir işin devlette yapılabiliyor olması önemli. Zira bu konuda kaçak işlerin bir nebze olsun önüne geçilebilir. Yakın bir zamanda kürtaj davaları yüzünden Türkiye basının diline düşmüştük. Şimdi artık devlet hastanelerinde kürtaj yapmak serbest oldu. 
Bugünden itibaren Hükümetin aldığı karar doğrultusunda Devlet Hastanelerinde kürtaj 14 haftaya kadar olan gebelikler için yasal hale geldi. 

MESAJLAR

Filiz BESİM: Bugünden itibaren devlet hastanelerinde kürtaj yapılabilecekmiş. İlgili kararı imzalayıp uygulanması için devlet hastanelerine göndermişsiniz. 

Haluk DOĞANDOR: Star Gazetesinin yazı işleri müdürlüğü görevine getirilmişsiniz. Basamakları birer birer çıktınız ve bu noktaya kadar ulaştınız. Başarılarınızın devamını diliyoruz. 

Bilal KENDİRCİ: Geçen gün incelemelerde bulunmak üzere Alsancak ve ardından da Lapta’ya gitmişsiniz. Özellikle Alsancak’ta bazı önemli projelerin sonlanması için gerekli adımları atacakmışsınız. 

Mustafa TAŞ: KKTC Beşiktaş Taraftarları Derneği başkanlığını önceki gün düzenlenen genel kurul ile devralmışsınız. Kadınlarında olduğu genç bir yönetim kurulu oluşturmuşsunuz. 

Tolga ATAKAN: Kuzey Lefkoşa Çevreyolu konusunda müjde verdiniz ve bu yoldaki son ara emir de kaldırılmış. Peki, bu yolun ne zaman tam olarak trafiğe açılacağı konusunda bir tarih verebilecek misiniz? 
 
Mustafa AKINCI: YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Büke ile ilgili çıkan haberlere artık daha fazla dayanamayıp kendisine olan desteğinizi yenilemişsiniz. Bu arada aranızın açık olduğu iddiaları da böylece saf dışı olmuş oldu. 

Erhan ARIKLI: YDP olarak İskele’de Milli Birlik Şöleni' düzenlemişisiniz. Hayli kalabalık geçen şölende partililerden “bana 7500 üyeyi verin. Ben de size Başbakanlığı vereyim" demişsiniz. Demek ki artık hedef büyüttünüz. 

Arif Salih KIRDAĞ: Sosyal medya hesabınızdan size oy vermeyenlere öyle bir oh çektirmişsiniz ki paylaşımınızın altına onlarca yorum yapılmış. Acaba herkes bir yıl önce verdiği oyu yeniden mi gözden geçirse. 

Kutlu EVREN: Geçenlerde aldığınız büyük siyah bir taştan oluşan yüzüğünüz daha bir hafta geçmeden kaybolmuş. Acaba göze mi geldi yeni aldığınız yüzük. 

Özdil NAMİ: Kıb-Tek bir reklam filmi hazırlattı. Daha önce toplu sözleşmeden haberiniz olmadığı için fırtınalar kopartmıştınız. Şimdi bu hazırlanan reklam filminden sizin önceden haberiniz oldu mu? 

Hasan UZUN: Gürsel Uzun’la tavuk işinde iddiaya girmişsiniz ve mevcut kümesi daha da büyütmüşsünüz. Ancak Gürsel Beyin yumurtaları daha büyük ve sarıları da koyu geldi bize. 

Ömer ARABACIOĞLU: Dün oynadığınız Kaymaklı maçında sizin soyunma odasına yazılan yazıları sosyal medya hesabından paylaşarak sitemlerinizi iletmişsiniz. Maçın skoruna bu yazılar etki etmiş olabilir mi?

Ahmet Melih KARAVELİOĞLU: Dün akşam oynanan Bursa-Galatasaray maçının bitiminde derin bir oh çekmişsiniz. Valla lig sonuna kadar bu heyecana yürek dayanır mı? 

Ayşegül BAYBARS: Merkezi cezaevinde gardiyanlarının grevi dolayısıyla dün ziyaretçiler üzerleri aranmadan girebilmişler içeri. Şimdi cezaevine yasa dışı nesneler sokulursa bunun sorumlusu kim olacak?

Süleyman MANAVOĞLU: Polisimiz çok kısa bir sürede yine katilleri yakalayıp adaletin önüne çıkarmasını bildi. Henüz yakalanmayanları da en kısa sürede yakalayacağınıza inanıyoruz ve başta sizi ve tüm teşkilatı kutluyoruz.  

YORUM EKLE

banner471

banner473