Eskiden, sosyal medya ve iletişim bu kadar hızlı değildi.
Zaten o zamanlar, biri çıksa ve iletişimin parmaklarımızın ucunda olacağını söylese, “delidir” deyip, gülecektik.
Bazen sosyal medyanın iyi yönlerinin olduğu kadar, kötü yönlerinin de olduğunu görüyoruz.
Tabii ki sosyal medya sayesinde çoğu yanlış olaylar, durumlar düzeltilebiliyor. Müdahale edilip olabildiğince, durum kontrol altına alınıyor.
Özellikle belediyeler konusunda, halk artık daha bilinçli ve duyarlı. Ellerinden geldiğince belediyelerin zayıf kaldıkları hizmetleri, sosyal medyada yayınlayarak, en azından durumu hızlandırıyorlar.
Bir hayvan sever olarak, Lefkoşa Türk Belediyesi’ni her zaman yürekten kutluyorum. Bu konuda yaptıkları, çevreye yaydıkları farkındalık nedeniyle, insanlar artık bu konuda daha bilinçli. 
Bu sayede küçük çocuklara hayvan sevgisi aşılandı. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin himayelerine geçen Hayvan Barınağı ise, dört yıldızlı bir yer haline geldi...
Bu yerde görev yapan değerli arkadaşlarımı da ayrıca kutlarım. Benim gibi çoğu insan, onlar sayesinde umutlarımızı tüketmiyoruz. Onların yüreğindeki merhamet ve vicdan sayesinde, hem barınaktaki, hem de sokakta yaşayan, sevimli dostlarımızın yaşamlarının, daha iyi olacağına dair umudumu kaybetmiyorum.
Ve Lefkoşa Türk Belediyesi, bu konuda diğer belediyelere fark atmıştır. Bu nedenle de, her seçimden yüzlerinin akıyla çıkacaklardır...
Belediyecilik ortalığa çiçek ekmekten ibaret değildir. Seçim zamanı barınaklar ile ilgili söz verip, sonra kazanınca, sözlerini unutmak hiç değildir, hele ki barınaktaki köpeklerin çoğu, belediye çalışanlarına aitse... Siz unutabilirsiniz belki ama halk unutmaz. Yeri gelince size hatırlatır... Seçim sizin elinizde... 
Gelelim satın alma, sahiplen konumuza... Farkında mısınız, değil misiniz, ama evcil hayvan dükkânlarından herhangi bir canlı satın aldığınız zaman, bilmeyerek orayı desteklemiş olursunuz. 
Yurt dışından veya yurt içinden, hangi koşullarda bulundukları belirsiz,  sağlıklı olup olmadıkları da meçhul olan hayvanların, bu şartlarda ve şekilde, evcil hayvan dükkânlarının vitrinlerinde sergilenip satılmaları gerçekten adil mi sizce?
İnsanlar maalesef bilinçsiz bir şekilde Pet Shop denilen, yerlerden, hayvan almaya devam ettikçe, dünyanın çeşitli ülkelerinden hayvanlar sırf evcil hayvan satan dükkânlarda sergilenmek ve satılmak üzere toplanıp getirileceklerdir.
Evcil hayvan dükkânlarından bir hayvan satın alabilirsiniz ama sevgiyi satın alamazsınız. 
Satın alma, sahiplen derken barınaklardaki sevimli dostlarımızın da hemen hemen hepsinin, bir zamanlar evlerde olduğu, sonradan bir şekilde sokağa atılıp, barınağa getirildikleri gerçeğinin, bilindiğindendir. 
Barınaktan sahipleneceğiniz hayvanın gözlerinde size karşı her daima sevgi olacaktır. Zor şartlarda onu oradan kurtaran insana ihanet etmeyip ömür boyu iki iyi dost olarak kalacaktır. Bu yüzden yazının başında belirttiğim gibi, evcil hayvan satan mağazalardan sadece hayvan satın alırsınız, barınaktan sahipleneceğiniz hayvandan ise minnet dolu, şükran dolu bir kalp ve sevgi…
Çevrenizdeki gerek ailenizden olsun gerek arkadaş çevrenizden olsun hayvan almak isteyenleri barınaklara yönlendirebilirsiniz. Bazen insanlar saçma sapan bir neden ile alacakları kedi veya köpeğin cins olmasını ister. Tamamen kendi takıntılarına kurban olacak hayvan arıyorlardır. Çok mu önemlidir bir hayvanın ne cins olduğu?
“Senin cinsin nedir” diye sana sorsalar, ağzın açık kalakalırsın...
Bir hayvana verebileceğiniz en güzel şey onu barınaktan kurtarıp hayatın içine almaktır. Düşünsenize bu şekilde nereden baksanız 15 veya 16 senelik bir arkadaşlığın ilk adımını atacaksınız. Her daima yanınızda, gece gündüz sizinle birlikte iyi ve kötü zamanlarınızda, bazen güldürüp, bazen belki de hüzünlendirip, sırasında sizi koruyacak bir arkadaş…
Sadece onların bize değil, bizim de onlara ihtiyacımız var. Masum ve katıksız sevgiyi evcil hayvan satan mağazalardan satın alamazsınız. Sadece barınaklardaki sevimli dostlarımız size bu sevgiyi verebilir. 
Haftaya Gönyeli Belediyesi’nin barınağı ile devam edeceğiz...