Cumhurbaşkanlığı seçimi için geri sayın devam ediyor…
Seçim sonucunun çok öngörülemediği bir gerçek…
Ancak makamda bir değişimin olacağını düşünenlerdeniz…
Nedeni basit…
Her şey birbirine girdi…
İdeoloji öldü…
Kök oy kavramı eridi…
Kendini anarşist gören, barışa ve çözüme inananlar ile ‘Rum görse bir kaşık suda boğmak isteyenler’ ayni adayın arkasında yürüyebiliyor…
Tam bir arap saçı…
UBP’liler ve DP’lilerin bir kısmı Eroğlu’nun arkasından kuyu kazıyor, CTP’lilerde de benzer bir durum Sibel Siber için geçerli…
Sol adayların destekçileri birinci hedefin “Eroğlu’nu makamdan götürmek” olduğunu unutup, ikincilik savaşı çerçevesinde bir birlerine ver yansın ediyor…
CTP kurumsal bir şekilde Akıncı’ya saldırırken, Akıncı yandaşları bu saldırıları bertaraf etme gayretinde…
İkinci tur hesapları üzerinden solun içindeki tehditler de dikkat çekiyor!
En rahat aday Kudret Özersay…
Temiz siyaset vurgusuyla ilerliyor…
Sağcısı, solcusu, milliyetçisi…
Her türlü destekçisi var…
Aynen Toparlanıyoruz Hareketi’ne ilk startı verdiği gün gibi…
Sonrasında solcular bir bir koptu…
Ama şu an Özersay gündemde…
Daha önce de yazdık, o nedenle tekrarlamakta bir zarar görmüyorum; Özersay bu yarışta belki yok ama alacağı ciddi oy oranıyla sağın lideri olma adayıdır…
DP son UG’cilerin de zamanı gelip de ayrılmasıyla tarihin zorlu yapraklarında yerini alır…
Eroğlu kaybederse UBP’de büyük kavgalar ortaya çıkar, hatta bölünmeler yaşanır…
Tüm gelişmeler Özersay’ın yeni dönemin merkez sağ lideri olacağına işaret ediyor…
İçerdeki gelişmeler dışında Özersay’ın Ak Parti ile yakın ilişkileri var…
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Haziran seçimleri sonrasında Ak Parti’de liderliğini pekiştirmesi durumunda, Özarsay için süreç daha hızlı işler…
Sibel Siber seçimi kaybederse fatura Yorgancıoğlu yönetimine çıkar… Bu durum CTP için kısa vadede kötü, ama orta ve geniş vadede yararına olur diyorum… Kısa vadede gerçek anlamda yüzleşme dönemi başlar, kelle alanlar ya uzlaşır, ya da bir kenara çekilir…
Yeni başkan (ki muhtemelen Sayın Talat olur) partiyi orta ve uzun vadede toparlayabilir…
Tabii yüzleşme sürecinin ne kadar başarılı geçeceğine bağlı olarak…
Akıncı’nın seçim kaybı ya da zaferi TDP’nin büyüyebilmesine olanak sağlayabilir…
Sonuç olarak bu seçim sadece toplum liderini seçme anlamında değil, orta vadede Kıbrıs Türk siyasal yaşamında yaşanacak değişimler anlamında domino taşı etkisi yaratacaktır…
