banner564

Seçmeni anlayabilmek

Türkiye’de seçimler bitti ama tartışması bitmiyor. Ellerindeki büyük illeri kaptıran AK Parti hem üzerindeki şoku atlatmaya çalışıyor hem de son bir umut ile sandıklara itiraz ediyor. 
Sevgili okurlar, yerel seçimler hizmet yarışıdır. Kim daha iyi hizmeti verebilecek ise o seçilsin. Bu Ankara’da da böyle Lefkoşa’da da böyle. Bunun böyle bilinmesini istemekle birlikte şu önemli tespitimizi sizinle paylaşmak istiyorum.
Türkiye’de seçmen AK Parti iktidarına “kendine çeki düzen ver” mesajı vermiştir. Eğer oylar yeniden sayıldıktan sonra bir iki bin oyla Sayın Binali Yıldırım veya Mehmet Özhaseki başkan seçilirse başkan seçilmiş olmayacaklar. Sadece AKP’nin belediye başkanı olarak kalacaklar önümüzdeki 5 yılda.  
Çünkü seçmen bu isimleri istemediğini sandıkta çok net olarak gösterdi.  Belediye Meclis üyeliğinde başka, Büyükşehir Belediye seçimlerinde aynı seçmen başka başka oy kullandı.
Bu örneği KKTC’den verelim. Son yerel seçimlerde Lefkoşa’da UBP adayına Lefkoşalı seçmenlerden 7 bin civarında oy çıktı. Başkanlığı kazanan TDP’nin adayı Mehmet Harmancı’ya ise 10 bin civarında oy çıkmış ve başkanlığı kazanmasını sağlamıştı. Oysa belediye meclis üyeliği seçimlerinde UBP’nin Lefkoşa Belediye Meclis üyesi adayı Akın Aktunç’a 12 bin küsur oy çıktı. Akın Aktunç’un ardından gelen UBP’li belediye meclis üyeleri de Harmancı’dan daha çok oy alarak Belediye Meclisine seçildiler.
Yani seçmen cahil cühela değil. Ne Türkiye’de ne de KKTC’de. Seçmen işini biliyor, oyunu da buna göre veriyor. Partisini cezalandıracaksa bile…
AK Partinin bence seçmenin verdiği mesajı iyi algılayıp bundan sonraki siyasetini ona göre şekillendirmesi gerekiyor. Eskilerin dediği gibi “zorla güzellik olmuyor”.  Eğer Türkiye’nin önünün açılması isteniyorsa, seçim sonuçlarına saygı göstermesi gerekiyor AK Partililerin. 

Protokol
Yılan hikâyesine dönen Mali Protokol dün bir kez daha mecliste iktidar ile muhalefeti gerdi.  Geçen hafta protokol ile ilgili “Gidin Erdoğan’a sorun”  diyen Maliye Bakanı Serdar Denktaş bu hafta “gidin Büyükelçi’ye sorun” dedi. 
Aynı Serdar Denktaş yaklaşık olarak iki ay kadar önce şöyle demişti; “Öyle görünüyor ki seçimler bitecek ve protokol öyle imzalanacak. Yani Nisan ayı gibi. Para akışı ise Mayıs ayından önce başlayacağını düşünmüyorum” 
Protokolün imzalanması için dün Başbakan Tufan Erhürman: "Ekonomi Protokolü Mayıs ayında imzalanacak" dedi. Eğer Başbakanın dediği gibi protokol Mayıs ayında imzalanırsa para akışı uzmanlara göre Temmuz ayı gibi başlamış olacak.
Öte yandan kamuoyunda tartışılan protokol bir yıllık bir süre için geçerli. Daha imzalanması ile birlikte yarısına gelinmiş olacak. Bu süreye kadar devletin kasası nasıl dayanacak? Gelir ve gider dengeleri nasıl muhafaza edilecek?  Tüm bunlarda şimdi cevap bekleyen sorular. 

Vay be
Ekrem İmamoğlu’nun meğer ne çok tanıdığı, ne çok dostu varmış KKTC’de.  Hafta başından bu yana o kadar çok hikaye ve o kadar çok fotoğraf gördüm ki anlatamam.
Demek ki adam kısa bir sürede kendini Kıbrıs Türk Halkına sevdirmiş. Şimdi aynı adamın 20 Milyonluk İstanbul gibi bir yerde nasıl tanınır ve nasıl sevilir hale geldiğini anlamak zor olmadı. KKTC’de yaptıysa bunu İstanbul’da da pek ala yapabilir. 

MESAJLAR

Nihat REYHAN (Cimi): Dün gazetelere yansıyan fotoğrafta Ekrem İmamoğlu ile birlikte siz ve biraderinizde varmış. Demek ki aynı takımda top koşturdunuz. Eh artık bir hayırlı olsuna İstanbul’a gidersiniz. 

Haşim KİRACIOĞLU: Dün gece yarısı sizi çamaşır ve bulaşık yıkarken görmüşler. Gece yarısı önce çamaşırları sonrada bulaşıkları yıkamışsınız. 

Biray DELİCEIRMAK: Sizde dün gece geç saatlerde ütü yaparken görülmüşsünüz. Allah’tan evde çocuk varda gece gece hoower yapmaya kalkmadınız. Neyse Allah kolaylıklar versin. 

Kenan AKIN: Son günlerde ortalıkta gözükmüyorsunuz. Dün bir yakınınız sizin için büyük balık kovalıyor dedi. Boş verin büyük balığı siz gelin dostlarınıza uğrayın yeter. 

Tolga ATAKAN: Dün 905 Plakalı şahsi aracınız ile Lefkoşa’da gezerken görülmüşsünüz. Birazda çevre yollarına çıkın sayın bakan. Hazır araba ile dolaşmaya başlamışken çukurları tespitte edersiniz. 

Ali KANLI: Ekrem İmamoğlu kalede iken bir tek sizden gol yemiş doğru mu? Başkanın çekindiği tek golcü zamanında sizmişsiniz. Artık bu gelişinde bir araya gelirsiniz. 

Serhan AKTUNÇ: Büyük bir tatlı markası ile antlaşma yapmışsınız ve yakında kafede müşterilerin beğenisine sunacakmışsınız. Bu arada bazı gazeteci dostlarımız şimdiden sabırsızlanmaya başlamışlar. 

Özel KADIOĞLU: Dün eski bir traktörü tamir ederken görmüşler sizi. Hayırdır yoksa sizde mi çiftçi olmaya karar verdiniz. Eskiden kuraklık olur parasını alırdı çiftçi, şimdi yağmurlar var, bir daha düşünün isterseniz. 

Ali Murat BAŞÇERİ: Madem top sizin ayağınıza geldi, şimdi biz soruyoruz ne oldu şu protokol meselesi? Var mı sizin elinizde bir bilgi bizimle paylaşabileceğiniz? Bizde kamuoyuna bilgi aktaralım. 

Serdar DENKTAŞ:  Kimisi limondan kimisi şeftaliden huylanır, sizde artık protokol lafından huylanmaya başlamışsınız. Birisi yanınızda protokol deyince hemen sinirleriniz kabarıyormuş. 

Sabahattin İSMAİL: Sosyal medyada paylaştığınız konferans için ne bir davet geldi nede bir mail. Keşke organizasyonu yapan arkadaşlar bize önceden haber vermiş olsalardı. 

Abdullah AKTOLGALI: Beton mikserleri son günlerde çevreyi resmen katlediyorlar. Çevre Dairesi olarak bu konularda özellikle bu mikserleri bir denetleseniz hiç fena olmayacak. 

Hazal DİNÇYÜREK: Sosyal paylaşım sitesi YouTube bir kanal kurup Psikoloji konularını takipçileriniz ile paylaşmaya başlamışsınız. Demek ki yeni nesil doktorluk böyle bir şey. 

Kamil KAYRAL: Ufaktan ufağa emeklilik hazırlıklarına başlamışsınız. Bakalım emekli olunca ne yapacaksınız? Her halde yakında bir ABD ziyareti gerçekleştirirsiniz. 

Mustafa AKINCI: Bakın İçişleri Bakanı gücendi nüfus ile alakalı açıklamalarınıza. Bundan sonra her halde bu konuları daha dikkatli dile getirirsiniz. Bu arada rakam konusunda bir mutabakat sağlayabildiniz mi? 

YORUM EKLE

banner608

banner474