banner564

Sibel Hanım veda ederken

Duruşu, gülüşü ve çıkışları ile gündem oldu Meclis Başkanı Dr. Sibel Siber. Ve yeni yılın ilk haftası itibariyle artık siyasette olmayacak, o çok sevdiği kliniğine geri dönecek.
Dr. Sibel Siber veda ederken, susup sade bir veda etme yerine, bazı gerçekleri de kamuoyunun âdete yüzüne çarptı. Verdiği mesajda en dikkatimi çeken ve geleceğe dönük politikalarımızı ilgilendiren “kurumsallaşamadık” itirafı oldu. 
Gerçekten de sistemdeki tıkanıklığın başlıca nedenlerinden bir tanesidir “kurumsal olamamak.” Gerçi hangi arada kurumsal olacağız ki, iki de bir yapı değişiyor, bir gün o bakan, bir gün bu bakan oluyor memlekette. 
Hal böyle olunca da kurumsallaşma bir türlü hayata geçmiyor. Kurumsal bir yapı olmadığı için devlette işler sisteme göre değil, adamına göre halloluyor.  Bunun en basit örneğini geçen gün bizzat yaşadım, Araç Kayıt Dairesinde bir tanık olup olmadığını sordu bir arkadaşım. Bende “hayırdır bir işin mi var” dedim. “Hayır” dedi “Seyri sefer harcını yatıracağım” dedi. 
Basit bir ödeme için adam arayan bir yapı var mevcut düzende. Hastanede, postanede, gümrükte, araç kayıt dairesinde adam arıyoruz, sistem değil.
Ve bu noktada giderayak bu durumu yüksek sesle seslendiren Dr. Sibel Siber’in bence bu uyarısını siyaset yapmaya hevesli olalar anlasın biran önce. Ve partilerde öyle uzun uzun vaat listesi yayınlayacağına ilk maddeye kurumsallaşacağız dese….  

Sunmak Dayı 
Reklamcı Özdemir Tokel ile geçtiğimiz günlerde UBP’de karşılaştık. Malum önümüz seçim, kendisi UBP’nin seçim kampanyasını “yürütecek”. Daha önce “yürüttükleri” malum ortada. Her seçimden (Cumhurbaşkanlığı, Belediye seçimleri, Genel Seçimler) UBP büyük zaferlerle çıkmıştı. Umarım bu seçimlerde de benzer başarıları tekrarlar sevgili Reklamcı Özdemir Tokel.
UBP Genel Merkezindeki görüşmemizde bana “summak dayı mıyım?” dedi. İlahi Özdemir, nereden çıkarıyorsun böyle şeyleri, bir reklamcı olarak bu tür şeyleri kendine yakıştırma. Seni de beni de zaten tüm memleket iyi tanıyor. O yüzden yakıştırma kendine böyle şeyler ve işine konsantre ol. UBP’yi zaferden zafere koştur, daha önceki zaferlerine bir yenisini ekle… 

Hasipoğlu aday adayı
Yazı dizimize devam edelim, baba-oğul, abi-kardeş, anne-oğul, baba-kız siyasette aday olanları sizlere tanıtıyoruz. Bugün de eski milletvekillerinden Dr. Ertuğrul Hasipoğlu ve oğlu avukat Oğuzhan Hasipoğlu’nu size anlatacağız.
1990 Genel seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi’nden milletvekili olan Dr. Ertuğrul Hasipoğlu 2013 seçimlerinden sonra siyasete veda etti. Şimdi yerine oğlu avukat Oğuzhan Hasipoğlu UBP’den aday adayı. Kıbrıs Müzakere sürecinde aktif görevlerde bulunan Hasipoğlu, siyasetin yanı sıra spor camiasının da yakından tanıdığı bir isim. Halen Girne barosuna kayıtlı olarak serbest avukat olarak çalışan Oğuzhan Hasipoğlu,  Kıbrıs Müzakerelerinde UBP temsilcisi olarak ta görev yapıyordu. 

Kırdağ’da aday
Daha önce ki 12 seçimde de aday olan siyasetin renkli isimi Arif Salih Kırdağ bu kez 13. Kez aday. Adaylığını ilan etmesi ile sosyal medyada Kırdağ’a destek mesajları yağdı adeta.  Gelen yoğun desteğin ardından Kırdağ sosyal medya hesabından hem teşekkür etti hem şu notu paylaştı;
“Aday olacağımı dedikten sonra 500’den fazla yazılı yorum, 200’ü aşkın beğeni ve çok sayıda telefon almış bulunuyorum.” 
 
MESAJLAR
Mustafa AKINCI:  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmenizde kendisini Kıbrıs’a davet etmişsiniz. Gelecek mi Sayın Kılıçdaroğlu? 
Zorlu TÖRE:  Rum Dışişleri Bakanı açıkladı, Irak Kürtlerine silah verdik diye. Bizim taraftan bu konuda çıt çıkmadı, yoksa sizde demi bu itirafa sessiz kalacaksınız. 
Dr. Özlem GÜRKUT: Hayırlısı ile siyasete girmeye karar verdiniz hayırlı ve uğurlu olsun. Yalnız merak ediyoruz, vekil seçilirseniz (ki seçilmenizi de canı gönülden istiyoruz) sizin görevinizi hastanede yürütecek bir başka uzman var mı?  
Cemal ÖZYİĞİT: Seçimler için bir bir flaş isimleri açıklıyorsunuz. Yakında bir iki isimi daha kamuoyu ile paylaşacakmışsınız. Açıklayıncaya kadarda o isimleri sır gibi saklıyormuşsunuz. 
Önder KALFA: TDP’den istifa edip eski yuvanıza geri dönmüşsünüz.  Böylece sayenizde ilk defa TKP’nin bir belediyede as başkanlık görevi olmuş oldu. 
Mahmut ERDEN: YDP’nin Gazimağusa vitrin adayı olarak hafta sonu neredeyse Maraş bölgesini kapı kapı gezmişsiniz. Ancak seçimler ülke geneli, Girne ve Lefkoşa’yı da unutmayın. 
Şevket ŞENBÜLBÜL:  DP’den aday adayı olarak başvurunuzu yapmışsınız. Hayırlı ve uğurlu olsun. Çok az bir süre kaldığına göre seçimlere artık hiç durmadan koşturmanız gerekiyor. 
Okyay SADIKOĞLU: Herkes sizi UBP’den aday adayı olmanızı beklerken siz bir anda DP’den aday olarak çıktınız. Gerçi başkan olarak her şeyi yapıyordunuz ama gene de siyaset kanda var değil mi? 
Mustafa YEŞİL: Halkın Partisine aday adaylığı için başvurmak konusunda son kararınızı henüz vermemişsiniz. Bu konuda son sözü bu hafta söyleyip kararınızı kamuoyu ile paylaşacakmışsınız. 
Mehmet BAYRAM: Yılların siyasetçisi olarak siyasetteki gençleşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Gençleştirme derken her şeyde olduğu gibi acaba bunu da mı fazla abarttık. 
Ferdi Sabit SOYER: CTP’deki genç adayları kast ederek “çoluk çocuk partisine dönüştü” eleştirilerini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?  Siz fedakarlık yaparken partiye gelen bu eleştiriler canınızı sıkmıyor mu? 
Sonay ADEM: Yoldaş, maşallah elinizden telefon hiç düşmüyor. Özellikle Gazimağusa ve İskele’de bazı önemli transferler için artık gün sayıyormuşsunuz. 
Mete ÖZMERTER: Döviz konusunda yaptığınız uyarıdan sona hala daha kendi yoluna gitmek isteyenler varsa yapacak bir şey yok değil mi? hem ne demişler “kendi düşen ağlamaz.” 
Koral ŞERİFOĞLU: O sakallar, o gözlük ve başınızdaki şapka ile değil ilk görüşte sizi tanımamız, bir saat yüzünüze baksak gene tanıyamazdık. Bu arada yürüyüşlere ara mı verdiniz? 
Cem DANA: Son günlerde sizin garajın ziyaretçi sayısında ciddi bir artış var. Bu arada gelen özel konuklar için nescafe, gül suyu gibi içeceklerde ikram etmeye başlamışsınız. 
Hakan FELLAHOĞLU: Lefkoşa’dan sonra Gazimağusa’dan da aradığınız desteği bulduğunuz söyleniyor. Ee bunca yıl biriktirdiğiniz dostlar şimdi tek tek dostluklarını gösteriyorlar değil mi? 
Önder SENNAROĞLU: Gazimağusa’da hafta sonu uğramadık yer bırakmamışsınız. Bu arada siyasetteki çok önemli bir isim birkaç gün içinde size desteğini açıklamaya hazırlanıyormuş. Bölgede dengeleri değiştirebilir bu açıklama. 

GÜNÜN SÖZÜ
Target Araştırma Şirketi’nin anketine katılanların üçte ikisinden fazlası Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesine destek verirken, yarından fazlası da “Kıb-Tek özelleştirilmeli” dedi.
YORUM EKLE

banner471

banner473