Son günlerin en popüler konu başlığı...

Polis, sivile bağlansın...

Polisin sivile bağlanma isteğinin açılımını, ‘Polis, Güvenlik Kuvvetleri’nin kontrolünden alınarak siyasetin emrine verilsin’ şeklinde yapmanın, çok da yanlış bir tanımlama olmadığı kanısındayım...

Kötü mü olur?

Demokrasi açısından bakıldığında ‘masumane ve yerinde’ bir talep...

Gelin görün ki bu isteklerin seslendirildiği ülke Kuzey Kıbrıs olunca, insan ‘Derin’ bir düşünceye dalıyor... 

Neden mi?

Bugün sokağa çıkıp, önünüze gelen ilk 10 vatandaşa, ‘Ülkede en güvendiğiniz kurum hangisi’ diye soracak olsanız... 

Alacağınız cevap: ‘Asker, polis, yargı’ olur... 

Aynı şekilde, bu 10 vatandaşa; ‘Güvenmediğiniz kurum hangisi’ diye sorsanız... 

Alacağınız tek cevap siyasettir... 

Gerçek bu olduğuna göre, siyasetin elini ‘Sokmadığı’ ender kurumlardan biri olan, halkın güvenini kazanmış polis teşkilatını, ülkedeki hükümetin kontrolüne vermek ne kadar doğru olur? 

Ya da polisin sivil idareye yani siyasi yönetime bağlanmasını ısrarla talep eden zihniyet, ülkede bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin ‘Çiftlik’ olarak kullandığı, borç batağı içinde yüzen, kurumlardan, neden ısrarla siyasetin elini çekmesini istiyor?

Devletin kontrolünde olan kurumlardaki açmazlar, yolsuzluklar, torpiller, adam kayırmalar orta yerde dururken, polisin sivile yani siyasi iradeye bağlanmasını istemek, nereden bakarsanız bakın tutarsızlık örneğidir... 

Bir an için Kuzey Kıbrıs’ta polisin hükümetin kontrolüne verildiğini düşünün... 

Parti rozetine göre poliste nelerin olacağını hayal edin... 

Eğer güzel işlerin olacağını görüyorsanız, hayalinizi hiç bozmayın ve peşinden koşun... 

Yok, eğer devletin elindeki kurumların içine düştüğü durumları hatırlayıp, hayaliniz kâbusa dönüşüyorsa silkinip kendinize gelin ve... 

‘Allah beterinden saklasın’ diyerek polisin şimdiki haline şükredin... 

Eğer bir gün bu ülkede, siyaset ‘normale’ dönerse...

Her iktidar döneminde yeni müşavirler yaratılmazsa...

Siyasetle uzaktan yakından alakası olmayan dairelerin başındaki müdürler her iktidarda değişmez yıllarca görev yaparsa...

Seçim dönemi siyasiler, istihdam yerine projelendirilmiş, kaynakları gösterilmiş projelerle seçmenin karşısına giderse...

Devlet malı deniz yemeyen .... anlayışından vazgeçilirse...

Resmi Hizmet Araçları azaltılır, kamudaki israf önlenirse...

Meclis’te nisap sorunu çözülürse...

Anayasa, toplumun tüm kesimlerinin talepleri dikkate alınarak yeniden hazırlanırsa...

Eğitimde, sağlıkta, ekonomideki kangrenleşen sorunların çözümü için adım atılırsa...

Kısacası, şu anki siyasi zihniyet değişirse veya değişmek için bir çaba gösterirse...

İşte o zaman polisin sivile bağlanması için halka başvurur, onay alırsanız yola devam edersiniz...

Eğer bugünkü yapıyla, sırf iş olsun devran dönsün diye ‘Polis sivile bağlanmalı’ derseniz...

Anayasa değişikliğindeki hüsranı yeniden yaşarsınız...

Eğer ülkede, polis teşkilatı da dahil köklü reform yapılmak isteniyorsa... 

Buna önce siyasetten başlanması gerekiyor...

Mevcut seçim sisteminden başlanabilir örneğin...

Buyurun değiştirin...