banner564

Size baba diyebilir miyim?

Eski Türk filmlerinin en acıklı sahnesidir, Küçük Ömercik Ediz Hun’a yaklaşır ve “Size bir kerecik bile olsa baba deyip sarılabilir miyim” der. Halen daha televizyon ekranlarında gösterilen bu sahne birçok izleyicinin gözünün yaşlanmasına neden oluyor. 
Pazar günü herkes gibi ben de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Diyalog TV Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ın sorularını yanıtladığı programı izledim.
Programın birçok noktasında önemli mesajlar verdi Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı. Ama özellikle Türkiye ve Türkiye’deki yetkililer ile ilgili olan kısmı dikkatimi çekti.
27 Mart tarihinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Coronavirüs salgını nedeniyle yardım istemişti. Bir ay önce yaptığı bu talebe henüz bir dönüş olmadığından dem yakındı katıldığı programda Akıncı.
Oysa geride kalan süre içinde Türkiye Cumhuriyeti aralarında KKTC’nin de olduğu 40’a yakın ülkeye yardımlarını ulaştırdı, ulaştırmaya da devam ediyor. Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı; “88 ülke Türkiye'den destek istedi, 40'ına yardım gönderdik.”
Kıbrıs’ın diğer bir garantör ülkesi olan İngiltere’de dün gündem Türkiye’den gidecek yardım malzemeleriydi. İngiliz Daily Mail gazetesi yaşananları, "Türkiye'den gelecek 400 bin koruyucu önlüğün 24 saat gecikmesi bütün sağlık hizmetlerini durdurabilir" ifadeleri ile özetledi.
Şimdi durum böyle iken bir aydır neden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bizim Cumhurbaşkanımızın kendisine yazdığı mektuba cevap vermiyor? 
Bunun tek nedeni Akıncı’nın bu konuda samimi olmaması bence. Güney’den gelen iki kutu hap için ortalığı velveleye veren Akıncı, günlerdir Türkiye’nin gönderdiği uçaklar dolusu yardım ile ilgili olarak Türkiye’ye içten teşekkür etmemesi bunun başlıca nedenidir. AYRI KUTU

Diğer mektuplara ne oldu?
Hadi diyelim Beştepe’de Cumhurbaşkanı Akıncı’nın mektubunu okumak isteyen bir Allah’ın kulunu bulamadık. Ya diğer mektuplar ne olacak?
27 Mart tarihinde Cumhurbaşkanı Akıncı, Coronavirüs salgını nedeni ile Kıbrıs Türk halkının içinde bulunduğu zor durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Dünya Bankası Başkanı David Malpass ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başkanı Suma Chakrabarti'ye acil yardım talebini iletmişti.
Aradan geçen bir aylık sürede sadece Erdoğan’dan değil diğer mektup yazılan yerlerden de bir cevap gelmedi. En azından bu konuda basına bir açıklama yapılmadığından bunu “gelmedi” olarak algılıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’nin çok değerli iş insanları bu süreçte Kıbrıs Türk halkını yalnız bırakmadı ve gerekli tıbbi yardımı ülkemize ulaştırdı. Umarız Cumhurbaşkanının istediği diğer yardımlar da ülkemize ulaşır. 

Yapı marketleri açılmalı
İki aydır evlerdeyiz, temizlik, yemek falan derken günler geçti ve havalar da iyice ısındı. Evlerde hala daha yapılacak onca iş var. Belki kıştan kalma rutubetler ve bozuk çeşmeler falan tamir edilmesi gerekiyor.
Bunu yapabilmek için de yapı marketlerin açık olması gerekiyor. Birde tabi acil durumlar var. Örenin su musluğu kırılan veya su motoru arıza yapanlar ne yapacak?
Nasıl ki eczaneler açık nasıl ki marketler açık bir an önce yapı marketlerinin de açılması gerekiyor. Belki nöbetleşe belki bankalar gibi yarım gün şeklinde ama mutlaka açık kalmaları gerekiyor. 
Zira bu konu yoğun bir ihtiyaç başladı son günlerde evlerde. Hükümet bu konuda vakit kaybetmeden adım atmalı.

MESAJLAR
Mustafa AKINCI: Gönderdiğiniz diğer mektuplardan bir haber var mı? Hadi Türkiye’ye sitem ettiniz ya mektup gönderdiğiniz diğer kişilere de benzer sitemi gönderecek misiniz? 

Hüseyin EZGİN: Karantina günlerinde evine konuk olan bir çift kırlangıç kuşu evin salonuna yuva yapmaya başlamış. Eh işte kızlar büyüdüğüne göre evin yeni neşesi bu kırlangıçlar olabilir. 

Ersin TATAR: Biz sizi en iyi tanıyanlardanız. Bence polise vermek yerine Senih Hoca’yı Başbakanlığa davet edip bu paylaşımdan duyduğunuz rahatsızlığı direkt kendisine söyleyebilirsiniz. Sonuçta sizin ne kadar eleştiriye açık olduğunuzu herkes biliyor. 

Gürcan ERDOĞAN: Dün Aksa ile ilgili olarak ortaya atılan iddialara kurumu uzun yıllar yönetmiş bir kişi olarak ne diyorsunuz? Gerçekten bu iddiaların bir aslı astarı var mıdır? 

Mustafa BULUTOĞULLARI: Bu dönemde yaptığınız paylaşımlar ile ülkenin gündemine her seferinde bomba gibi oturdunuz. Ama herkes şu milletvekilini merak ediyor. Bu konuda bir açıklama da yapacak mısınız? 

Ziya EMİR: Anlaşılan bu bayram evlerimizde kalacağız ve çocuklar da bayram kutlamalarını sosyal medyadan yapacaklar. Bu durumda bayram harçlıkları da internetten olacak gibi. 

İbrahim ÇAKIRDAĞ: Hocam aman evde kalmaya devam edin ve Diyalog gazetesini okumaya da devam edin. Zira bugünler de geçecek ama kurallara uyarsak bizim için iyi olur. Sağlıkla kalın. 

Salih CANSEÇ: Karantina günlerinde diyeti bozmuşsunuz ve bir hayli kilo almışsınız. Bakalım karantina sonrası aldığınız bu fazla kiloları nasıl vereceksiniz. 

Dr. Ali PİLLİ: Türkiye’deki yerli firmalar yüzde yüz yerli solunum cihazını tamamlayarak Başakşehir Hastanesine bağışladılar. Ay sonuna kadar 5000 adet daha teslim edilecekmiş. Belki bu cihazlardan birkaç düzüne de bize gönderirler. 

Mehmet BOLKAN: Başbakan iki haftaya kadar liglerin başlayabileceğini söyledi katıldığı bir programda. Acilen sporcular ekmek yapmayı bıraksın ve diyete başlasınlar. Anca form tutabilecekler bu gidişle. 

Teberrüken ULUÇAY: Bugün uzun zamandan sonra meclis toplanıyor. Umarız meclisin çok daha aktif çalışabileceği bir takvim üzerinde partiler ve vekillerimiz anlaşırlar. 

Ertan BİRİNCİ: Dünya ve Türkiye neleri tartışıyor biz ise neleri? Ne oldu da bu hale geldi bu toplum? Bu konuda bir tahmininiz var mı acaba? 

Zorlu TÖRE: 23 Nisan akşamı için yaptığınız çağrı büyük ses getirdi ve birçok kişi sizin çağrınız üzerine 23 Nisan günü balkonda gerekli desteği gösterecektir. 

İsmail KOFALI: Yapı marketlerinin açılması için yaptığınız çağrıya aynen katılıyoruz. Zira evde halledilmesi gereken hala daha işler var bunlar için de malzeme gerekiyor.

YORUM EKLE

banner471

banner474