banner564

Sizin öneriniz ne? 

Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ama 37 yıllık Cumhuriyet tarihinde bu hükümet Maraş konusunda en somut adımları attı ve bu noktada bir duruş sergiledi.
Açılırdı, açılmazdı, eski sahibine verilmeli, yeni sahibine verilmeli, vakıf malı, Rum malı falan bilmem ben. Bildiğim ilk kez bu denli bir adım atıldığıdır. Sadece KKTC’nin değil, Türkiye’nin hatta dünyanın gündemine gelmiştir Kapalı Maraş konusu.
Turizm Bakanı iken Fikri Ataoğlu, Kapalı Maraş’ta turistik tur yapılması fikrini ortaya atmıştı. Kesinlikle bugün bu tartışmaların devam ettiği bir süre içinde tur otobüslerinin Maraş şehrinin içinde gezinti yapması fikrini benimsiyorum. Hatta bunun için kapıda ücret alınmasını bile istiyorum. Toplanan paralarla Gazimağusa’da bir eksiklik giderilebilir 
Zamanında birkaç kez ünlü film yapımcısı, klip çekmek isteyen ünlüler ile Maraş konusunda girişimlerde bulunmuş birisi olarak hiç vakit kaybedilmeden en azından turist gezi olarak bile Kapalı Maraş’ın açılmasını ve bu yönde yapılan çalışmaları destekliyorum. 
Bugün Maraş konusunda çıkan farklı seslerin de 37 yıllık Kapalı Maraş konusunda artık masaya somut bir öneri koymasını da bekliyorum. Yani böyle mi kalsın istiyorlar hafta sonu yapılan toplantılara karşı olanlar? 

Yeni hastane
İhtiyaç var mı? Kesinlikle var. Ee o zaman bu tartışmalar niye? Ha bu hastaneyi Türkiye Cumhuriyeti’nin yapıyor olması mı gücünüze gitti? Örneğin CTP’li Erkut Şahali bu durumu sosyal medya hesabından eleştiriyor. 
İyi de Türkiye Cumhuriyeti sadece hastane mi yapıyor KKTC’de? Şu an devam eden başta Yeni Merkezi Cezaevi olmak üzere KKTC’deki birçok önemli projenin altında imzası yok mu?
O zaman ne yapacağız? Yollarını mı kullanmayalım? Suyunu mu içmeyelim Erkut Bey?
Örneğin Türkiye’den gelen suyu asla kullanmam, kullandırmam diyen Gönyeli Belediyesi ve Başkanı bile bugün kana kana içmiyor mu Anamur suyunu?
Bence bu boş tartışmaları bir kenara bırakmalı içeriği ile ilgili daha önemli tartışmaları konuşmalıyız. Örneğin 500 yataklı bir hastane olacaksa en az kaç doktor, kaç hemşire, kaç sağlık çalışanı görev almalı?
İçi boş tartışmalar yerine bu konulara kafa yorulmalı… 

Kapı krizinin yıldönümü?
16 Şubat 2017’de liderler görüşmesinde ilginç bir olay olmuş, ara bölgede görüşmeler devam ederken Rum lider birden müzakere masasını terk etmiş, salondan çıkarken de kapıyı sert bir şekilde vurmuştu.
Kapı krizinden hemen sonra Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lidere seslenmiş ve "Kapattıkları kapıyı açmak onların elinde" demişti. Peki, neden böyle bir olay yaşanmıştı? O görüşmenin öncesinde Rum Meclisi Enosis plebisitinin okullarda anılması kararı almıştı. 
İşte Türk tarafının buna tepkisi Rum lideri kızdırmış ve kapıların çarpılmasına neden olmuştu. Kapının yüzümüze çarpılmasından bu yana üç yıl geçti.
Ne değişti? 
Enosis plebisitinin okullarda okutulmasına devam ediliyor. Kıbrıslı Türkler hala daha Akıncı’nın dediği gibi Rumların bir adım atmasını bekliyor. Aradan geçen koskoca üç seneye rağmen… 

Düzeltme ve özür 
Geçen hafta Cuma günü köşemizde yer alan “mesajlar” bölümünde İlkan Varol ve Serhat İncirli ile yazdığımız mesajlar, kaynağından hatalı iletilmesi sonucu yanlış bilgi ile köşemizde yer almıştır. Doğru olanı kendilerinden öğrendik. Bu hatadan ötürü hem Varol’dan hem de İncirli’den bu vesile ile özür dileriz. 

MESAJLAR
Oğuz KARAÇAY: Bayrak ve Türkiye konusunda sosyal medyada yaptığınız açıklamalar yüzlerce beğeni ve paylaşım almış. Anlaşılan bu konuda vatandaşın sesine tercüman oldunuz. 

Murat SEZER (Ciğerci Muro): Sanayi bölgesindeki dükkanı devretmişsin. Sanayideki dostların senin kebapların lezzetini arıyor. Bu arada Hamitköy’deki yeni mekan hayırlı olsun. 

Mesut GENÇ: Trabzonspor liderliğe oturduktan sonra sizin de havanız değişti hani. Ama gelin siz siz olun lig bitene kadar havaya girmemeye çalışın. Zira geçmişte birkaç kez direkten döndünüz ve sonuç üzücü oldu. Son haftaya kadar beklemek en iyisi olacak. 

İrfan Suat GÜNSEL: Yerli araba için artık son 3 güne girdik. Büyük bir özveri ile tüm ekipler gece gündüz demeden Günsel markasının tanıtılacağı günün hazırlıklarının tamamlanması için yoğun bir mesai veriyorlarmış. 

Mustafa AKINCI: Dün Girne sahilinden verdiğiniz fotoğraf sosyal medyayı salladı deyim yerinde ise. Şimdi insanın aklına şu soru geliyor nasıl hükümet Maraş için bugünü bekledi ise siz de fotoğraf çekmek için sahilde dünü mü beklediniz? 

Hasan SADIKOĞLU: İskele Belediyesi Halk Plajına kurulan ‘Gönül salıncağı’ hafta sonu ziyaretçi akınına uğradı. Demek ki âşıklar o bölgede böyle bir şey bekliyorlardı. Acaba aynı yere bir de nikâh kıyılması için bir düzen mi alınsa? Talep patlaması olabilir bu konuda. 

Fikri ATAOĞLU: Sizin Bakanlık döneminde gündeme getirdiğiniz Kapalı Maraş turu için bence şimdi adım atılmalı. Bu konuyu gündemde tutmakta fayda var. Madem açılması isteniyor, bir yerden başlanılmalı. 

Niyazi ŞANAL: Kapalı Maraş toplantısına gelen dostlarınızı Gazimağusa’da bir güzel ağırlamışsınız. Makarios’un Yerinde kebap yedirdiğiniz dostlarınız Lefkoşa’ya mutlu ve mesut dönmüşler. 

Mümine KUSET: Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanının ziyareti sırasında hem büyük bir şaşkınlık yaşamışsınız hem de büyük bir gurur. Evin damındaki bayrakların hikâyesi konuk bakanı epey duygulandırmış. 

İbrahim ELBASAN: Sizin evi de Adalet Bakanı ziyaret etmiş. Konuk Bakan ziyaret sırasında Türkiye Cumhurbaşkanının sizin aileye özel mesajını da iletmiş. 

Aytaç ÇALUDA: Sevgililer Günü’nde Haluk Levent’i tercih etmişsiniz ailecek. Tüm ailenin hem bir arada olması hem de Levent’in sahne performansı neşenize neşe katmış. 

Adil ÖZGEY: Son günlerde hayli ilginç isteklerle birileri kapınızı aşındırmaya başlamış. Durun bakalım daha bunlar ne? İlerleyen günlerde de öyle istekler duyacaksınız ki şaşıracaksınız. 

Hakan YILDIRIM: Maşallah gecenin bir yarısı bir bakıyoruz haberlere canlı bağlanıyorsunuz. Sonra bir bakıyoruz sabahın en erken saatlerinde yine ekrandasınız. Hiç uyumuyor musunuz siz? 

Ahmet BUBA: Ekranların reyting rekorları kıran Survivor yarışmasına katılmak için karar aşamasındaymışsınız. Valla bu dönemki yarışmacıları gördüm. Hiçbirisi sizin gibi bir oturuşta 5 okka kebap yiyemez. Kesin şampiyon olursunuz. 

Tufan ERHÜRMAN: Hafta sonunu Türkiye’de geçirdikten sonra yeni haftayı da İstanbul’da karşılayacakmışsınız ve bugün İstanbul’da bir konferans verecekmişsiniz. Seçimlerin içinde 5 gün İstanbul programı biraz çok değil mi?   

YORUM EKLE

banner471

banner473