Hiç parmağımın arkasına saklanacak değilim…
Üzgünüm ama sözümü de sakınmayacağım…
Ve geçmişten bugüne trafik konusunda yetkili pozisyonda olan herkesin yaşanan cinayete ortak olduğunu düşünüyorum…
Kaza değil artık, cinayet çünkü!
Suçlusunuz, her biriniz!
Artık yeter!
Silkinip ne zaman kendimize geleceğiz?
“Oy” uğruna daha ne kadar seyirci kalacağız?
Her hafta trafik terörüne bir kurban veriyoruz, yetmedi mi hala?
Tamam, bazı şeyleri anlayabiliyorum…
Fakir bir devletiz, çağdaş ülkelerdeki gibi belki modern cihazlarla donatamayabiliriz yollarımızı ama popülizmden uzak kararlar üretebiliriz elbette!
Ana yollara direkt çıkışı sağlayan tali yollar icat ettik yıllar içerisinde… Tam bir ölüm tuzağı…
Devletin yarattığı ölüm tuzakları yetmiyormuş gibi Mehmet Ali Dayı kendi tarlasından ana yola traktörle çıkış yolu sağladı, göz yumdunuz! Neden; partinin delegesi, “rahatsız etmeyelim” dediniz, sustunuz…
Ama nereye kadar?
Ehliyet verme kriterlerini değiştirmiyorsunuz, bilinçsiz şoförleri yola salıyorsunuz! Avrupa Birliği normlarına göre bir düzenleme talep edenler aforoz ediliyor! Neden, parti delegesi rantçı takımın düzeni bozulacak… “Aman ses etmeyelim!”
Peki kim düzeltecek tüm bunları…
Zor mu… Para mı istiyor?
Hiç biri para istemez, kararlı olun yeter!
‘Oy’la kandırmasınlar artık sizi…
Baksanıza bebekler ölüyor, aileler can çekişiyor…
Nasıl bu kadar duyarsız olabiliyorsunuz?
Her konuda olduğu gibi trafikte de bir “bana ne”cilik halidir gidiyor…
2,5 yaşındaki Doğa bebek öldü… Bu yola göz yuman geçmişten bugüne kadar ki tüm yöneticiler nasıl rahat uyuyabildiğiniz o gece?
Gelmedi mi rüyanıza, “Neden beni öldürdünüz?” diye sormadı mı size?
Bu nasıl bir pişkinlik halidir Ya Rabbim?
Bu yolun tehlikesine yıllardır dikkat çekmeye çalışan bir UMAY Construction var…
Çalmadık kapı bırakmamışlar… Yazılı, sözlü her türlü uyarıyı yapmışlar…
Bakanlık, Kaymakamlık, Belediye…
Kimsenin umurunda olmamış!
Tekrar soruyorum yıllardır bu mevkileri işgal edenlere: Nasıl rahat uyudunuz dün gece?
Hiç mi vicdanınız sızlamadı?
Öyle bir düzen yaratılmışsınız ki, kimse hesap vermiyor, kimseden hesap sorulmuyor…
Elbet gideceksiniz, elbet bir şeyler değişecek, elbet hesap vereceğiniz bir düzen kurulacak…
Bu dünyada adalet tecelli etmezse eğer, diğer tarafta Doğa bebek ve niceleri yapışacak yakanıza…
O zaman ne yapacaksınız ha?
