banner564

Sucuoğlu: Bir özür borcu olanlar var

Sağlık Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu ile dün Diyalog TV’de buluştuk. Yaz sonrası yaptığımız ilk programda Sucuoğlu’nu yorgun ama bir o kadar da rahatlamış gördüm.
Rahatlamış çünkü tüm yazı karınca gibi çalışarak geçirdi, bazıları gibi Ağustos böceği gibi uzaktan gazel okumadı. Örneğin Sucuoğlu Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan son Ekonomik İşbirliği programında Sağlık ile ilgili alınması gereken önlemler ve geçirilmesi gereken yasalar ile ilgili her şeyi 31 Aralık 2017 tarihine kadar bir tamam eksiksiz yapmış tek bakan konumunda.
Birçok yasa ve tüzüğü Bakanlar Kurulundan geçirdi, meclisten geçmesi gerekenlerde meclisin açılması ile birlikte gündeme gelecek ve böylece TC ile KKTC arasında imzalanan protokole ilişkin yapılması gerekenler yapılmış olacak. 
Dedik ya Sucuoğlu yorgun diye, çünkü bu yaz tatil yapmadı, yasalar, tüzükler 40 yıllık Nalbantoğlu Hastanesinin problemleri ile uğraştı. Akmayan sıcak suları akıttı, ısıtma ve soğutma sistemlerini devreye koydu. 
Ha eksiklikler hatalar problemler olmadı mı? Elbette oldu, 40 senede yapılmayanı 16 ayda başarmak öyle her babayiğidin harcı değil, Sucuoğlu’nun da elinde sihirli değnek yok bu bağlamda.
Türkiye’de sağlık sistemi tam 15 yılda rayına oturdu ve bu 15 yıllık süre içinde tek bir sağlık bakanı ile yola devam edildi. Siyasi istikrarın kralı yaşandı bu süreçte. Ekipler uzun vadeli programları tek tek tamamlamasını bildi.
KKTC’de de sağlık sisteminde Serbest Çalışan Hekimlerin gündeme taşıdığı kamudaki 2. iş yasağı piyangosu ise bu döneme denk geldi. Oysa kamuda görevli doktorların ikinci iş yapamayacağı yasada yıllardır duruyordu ama bakan veya takan yoktu.
Döner Sermaye Yasası, doktorların ücretlerine getirilen iyileştirmelerle bazı kayıpların elbette önüne geçildi bu süreçte. Ama bazı gazetelerin günlerce manşetten attıkları gibi “Sağlıkta bir kaos” olmadı. Birileri kaos olsun diye epeyce uğraştı ama maalesef elleri boş kaldı. 
Bakan Sucuoğlu ısrarla atılan bu manşetleri unutmamış, “Bu arkadaşların bana ve topluma bir özür borcu var. Hani hastaneler kapanacaktı, hani malzeme yok diye ameliyatlar yapılmayacaktı, hani kardiyoloji kapanacaktı, hani 100’den fazla doktor işi bırakacaktı” diye sitem ediyor. Etmekte de sonuna kadar haklı. Çünkü birileri toplumu gaza getirip, sağlık çalışanlarını rahatsız edip ülkede “kaos” yaratmak istedi ama başarılı olamadı.
Karpaz’a yeni sağlık ocağı, Güzelyurt’ta yeni hastane ve Girne ve Lefkoşa’da yapılan yenilikler. Ve yeni yılla birlikte temeli atılacak Lefkoşa’ya yeni Devlet Hastanesi.
Tüm bunları 16 ay gibi kısa bir sürede gerçekleştirdi Sağlık Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu. Yıllardır yapılamayanları yaptı, birbiri ile kavgalı olan aynı meslek örgütlerinin arasında kaldı ve bu sürede iyi bile dayandı.

Asansörde kalan vatandaş
Hazır Sucuoğlu ile başlamışken devam edelim. Geçenlerde başından geçen bir olayı canlı yayında gülerek anlattı. Kıbrıs’taki siyasetin nasıl bir yapıda olduğunun bilinmesi adına örnek teşkil edecek bir hikâye aslında.
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesindeki asansöre normalin üzerinde insan binmiş. Yani 10 kişilik ise asansör, o gün 20 kişi binmiş. Hali ile de asansör yarı yolda bozulup kalmış. Asansörün içinde olan vatandaşlardan bir tanesi o an almış eline telefonu ve direk Sağlık Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu’nu aramış ve durumu bildirmiş.
Şimdi içindeki kalabalığı göre göre asansöre bineceksin, sonra seni kurtarması için Bakanı arayacaksın. Ve bakanın gelip seni kurtarmasını da bekleyeceksin.
İşte KKTC’de siyaset böyle bir şey. Bakan dediğin telefonun diğer ucunda olur, asansörden de anlayacak, alacak elinde gatsavidayı tamir edecek asansörü de. 

MESAJLAR
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Normalde saatten başka takı takmayı sevmeyen birisi olarak biliyorduk sizi ama son zamanlarda elinizde yüzük dikkatlerden kaçmıyor doğrusu. 
Kutlu EVREN: Dün bol bol limonlu su içmişsiniz bakanlıkta. Bu kadar limonlu su içtiğinize göre gene tansiyonunuzu tavan yaptırdı birileri. Neyse hiçbir şey sinir olmaya değmez bu memlekette. 
Birikim ÖZGÜR: Bakanlık görevindeyken Türkiye Hükümetleri ile aranızdan su sızmıyordu, oysa şimdi bakıyoruz da ayar üstüne ayar çekiyorsunuz Türkiye’deki hükümete. 
Ahmet HAVUTÇU: Şehitlerimize altın madalya almak için soluğu İstanbul’da almışsınız. Hem madalyaları almışsınız hem de İstanbul’un o mis kokan havasını da. 
Ahmet YÖNLÜER: Kıbrıs ayağa kalktı oturdu herkes size yeni Din İşleri Daire başkanı olarak bakıyor ama siz Türkiye’de Karadeniz turundasınız. Bırakın Karadeniz’i de gelin memlekete bir an önce.
Besim TİBUK: Hükümetin getirdiği vergi cezalarının affı konusunda tek destek sizden geldi hükümete. Oysa her zaman için “bir” “sıfırdan” daha büyüktür değil mi?  
Kemal Deniz DANA: Tüm yasaların tamamlanıp meclise gitmesi konusunda ve bu yazın sorunsuz geçmesi noktasında bakana büyük bir destek verdiniz. Bakalım hak ettiğiniz tatile siz ne zaman çıkabileceksiniz. 
Hakan GÜLÜMSER: Telsim olarak kan bağışı kampanyasına sizde destek vermişsiniz. Bu tür sosyal sorumluluk projelerinin artarak devam etmesi son derece önemli. Bu arada Pazartesi hayırlı haberler alacakmışsınız, hayırlısı şimdiden. 
Ümral VOLKAN: Galatasaray Fener maçı için şimdiden hazırlıklara başlamışsınız. Geçen senede böyle yapmıştınız ama sonrasında sonuç yine hüsran olmuştu, hatırlatalım istedik. 
Turgut MUSLU: Sağlık Bakanlığında yasaların tamamlanması konusunda bakana verdiğiniz destek son derece önemli. Bu arada hafta başı bazı temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gidecekmişsiniz. 
Hüda HÜDAVERDİ: Çok geçmiş olsun, ufak bir operasyon geçirmişsiniz. Aman hocam dikkat edin kendinize sağlığın şakası olmaz. 
Metin ATAN: Bazı temaslarda bulunmak üzere sendikadan bir heyet ile Moldova’ya gidiyormuşsunuz. İyi temaslar diliyoruz size de, umarız memleketin faydasına olur bu temaslarınız. 
Ahmet KAPTAN: Davetiyeleri dağıttınız ve büyük gün geldi çattı. Hadi bakalım şimdiden genç çiftimize bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz bizde. 
Bulut AKACAN: Galatasaray Fener maçı için Sarıgül’ün özel uçağı ile bazı önemli isimleri dev derbiyi izlemesi için İstanbul’a götürecekmişsiniz. Bol şans size de. 
Osman NESİM: Her sabah 5’te kalkıp onca kilometre yürüyüş yaptıktan sonra hastanede bir okka hellimli ile zeytinliyi bitirince fazla kilolardan kurtulmuş mu olunuyor? Anlamadık valla. 

POLEMİK
“Şu anki mevcut cezaevi ful kapasitededir. Bu durumdan dolayı içeride vahşet var ve mahkumlar ile çalışanlar son derece zor bir ortamda mücadele veriyorlar. Şuanda cezaevinde ıslah değil. Bina kapasitesinin çok üzerinde hizmet vermeye çalışıyor. Bu verimsiz binada suçlu dahi yetiştiriliyor.”
HAKSEN Başkanı İzzet Türkmen
YORUM EKLE

banner471

banner474