Ve sıra geldi CTP’deki gelişmelere…
Şunu net olarak söylemeliyim ki; Özkan Yorgancıoğlu seçim başarısızlığını üzerine almakla Hüseyin Özgürgün ve Serdar Denktaş’a nazaran topluma ne kadar saygı duyduğunu ortaya koymuş oldu…
Evet “istifa ediyorum” dedi…
Ancak parti tabanı CTP yönetiminden ne kadar önde olduğunu bir kez daha ortaya koydu ve “Hayır tek suçlu Yorgancıoğlu değildir” diyerek tüm yetkili organların istifasını talep etti…
Ve yönetim, tabanın bu talebini KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI…
Çok da iyi oldu…
Artık partilere tabanları yön vermeye başlıyor, bu önemli bir gelişmedir…
**
Görünen köy kılavuz istemiyor, Sayın Mehmet Ali Talat CTP’de yeni bir döneme imza atacak…
Ancak parti içerisinde buna tereddütlü yaklaşanlar var…
Talat’ın olağan genel kurula kadar partiyi toparlaması ve sonrasında yerini genç ve vizyon sahibi, ismi herhangi bir “yolsuzlukla anılmayan” bilgili birine emanet etmesi beklentisi de hakim…
Ama bir başka düşünce de Talat’ın ortaya koyduğu 25 maddelik vizyonunu hayata geçirebilmesi için daha uzun bir süreye ihtiyacı olduğuna dikkat çekiyor…
O ya da bu… Aslında çok fark etmiyor… CTP’de talep yeni bir vizyon, yeni kadrolar ve kavganın gürültünün hizipleşmenin son bulmasıdır…
CTP bunu başarmak zorundadır…
Zorundadır, çünkü toplumun CTP’ye ihtiyacı vardır…
Talat’ın vizyonunda sadece CTP’den bahsetmesi, BG (Birleşik Güçler)’i vizyon belgesinde ağzına almaması da dikkate alınması gereken bir unsurdur…
BG’nin bizzat yaratıcı olan Sayın Talat belli ki artık BG konseptinin sona erdiğini ilan ediyor…
Bu da partililere önemli bir mesaj niteliğindedir…
NEŞTER NASIL VURULACAK?
Geride kalan üç seçim ve ortaya çıkan yenilgiler sonrasında soru şudur; neşter nasıl vurulacak?
Ağır topların tasfiye süreci mi yanaşacak, yoksa aklı selim galip gelecek ve bu eski tüfekler kendileri veya çevreleri için değil, halk için politika üretme noktasına mı gelecekler?
İşte yanıt verilmesi gereken soru budur…
CTP’liler bu soruya verecekleri yanıt sonrasında yeni dönemi konuşup tartışmaya başlayabilecektir…
HÜKÜMET NE OLACAK?
14 Haziran sonrası, yani olağanüstü genel kurulda Talat’ın yeniden başkan olması durumunda Başbakan kim olacak?
CTP acaba hala hükümette olacak mı?
İşte bu iki kritik soru da şimdiden konuşulmalı ve gerekli çalışmalar yapılmalıdır…
Unutulmamalıdır ki; bu toplum kısa vadede bir seçim değil, istikrarlı bir hükümet bekliyor…
İşte bu noktada da Sayın Talat’a ve yeni CTP Parti Meclisi’ne büyük görevler düşüyor…
Talat’ın vizyonu zaten neredeyse bir hükümet programı gibi bağlayıcıdır… Peki iktidar ortağı bu vizyonu ne kadar paylaşıyor?
Bu da yanıtlanması gereken bir sorudur…
Bu noktada tek ümidim geçmişte Sayın Serdar Denktaş’ın “En iyi anlaştığım Başbakan Talat’tı” söylemidir…
Belki Sayın Talat hükümetin başı olmayacak ama O’nun gölgesinde bir başbakanın olacağı bir sistem yaratılacaktır… Bu noktada Sayın Denktaş’a da uzlaşabilme anlamında büyük görev düşer…
Zira UBP içerisine düştüğü belirsiz ve darmadağın ortamda ne derece CTP’yle bir hükümeti göze alabilir bilemiyorum… Geriye DP’nin kaldığı bir gerçektir…
Kanaatimce bu konuda bir sıkıntı olmaz çünkü Sayın Denktaş siyaseten son demlerini yaşadığının farkındadır… O son anları da elbette ki hükümette geçirmek isteyecektir…
Bazı tavizleri vereceğinden kuşkum yoktur…
Yeni dönem umarım hayırlı olur!
