banner564

Tatar’ın adaylığı

Siyaset ve seçim demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Siyasetçiler, siyasi düşüncelerini, vaatlerini yıl içinde söylerler, sonra sandık kurulur ve halk siyasetçiye olan güvenini sandıkta gösterir.
Hasan Hastürer ağabeyin birkaç gündür köşesine taşıdığı bir konu var. Bazı “Aracılar önünde Ersin Tatar’ın verdiği sözü” gündeme getiriyor Hasan Hastürer köşesinde.
Seçimlerde vatandaşa verilen sözlerin ötesinde seçim dönemlerinde yapılan taktikler vardır. Bazı işbirlikleri, antlaşmaları yaparsınız. Hatta rakip parti ve rakip parti vekilleri ile bile bu antlaşmaların yapıldığına çok kez şahit olmuşumdur.
Bizzat benim de tanıklık yaptığım bazı seçim antlaşmaları geçmişte de olmuştu. Kimi yerine geldi, kimi o günün konjonktüründen ötürü gerçekleşemedi.
Zira hep söylediğim bir olgu vardır, “Her seçim dönemi, kendi dinamikleri ile ele alınmalı.”
Geçtiğimiz haftaki Akıncı krizinden sonra bizim ülkede de seçim dinamikleri değişti. Bir ay öncesine göre solda Akıncı-Erhürman sağda ise UBP adayı ve diğer adaylar konuşuluyordu.
Bugün Erhürman’ın adaylığı bile bence yeniden değerlendirilmesi gereken bir süreç içerisindedir. Zaten önümüzdeki günlerde bu konuyu daha derinlemesine sizlere anlatacağız.
Ama bugün 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için sadece iki isim öne çıkıyor. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Başbakan Ersin Tatar. 
2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleri bu iki isim arasında ki bir yarışa şahit olacak. Tabi yukarıda az önce dediğim kural geçerli, daha Nisan ayına 6 ay gibi bir süre var. Bu sürede çok şey değişebilir. Ama bu Pazar bir seçim olsa bu iki ismin dışındakiler yüzde 15’i göremezler. 
Dolasıyla bundan birkaç gün önce Ersin Tatar’ın durumu ve pozisyonu çok ama çok farklıydı. Bugün gelinen noktada Ersin Tatar’ın adaylıktan çekilmesi çok zor gözüküyor. 
Eğer Hükümetin küçük ortağı bu konuda ısrar ederse ve hatta “Hükümeti bile yıkacak kadar gözünü karartırsa” bu onların bileceği bir iş olur ama sonucuna da şimdiden hazır olmaları gerekir. 
Tüm bu anlattıklarımı bir kenara not edin, günü geldiğinde çıkarır yüzüme çarparsınız ya da “Adam gene doğru söylemiş” dersiniz.

Özersay haklı ama…
HP lideri Kudret Özersay, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçiminin siyasi partilerin seçimi değil, halkın seçimi olması gerektiğini söylemiş. Kesinlikle bu görüşünde haklı, ama…
Aması şu;
Evet, vatandaşlar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandığa giderken kendisini ve toplumu temsil etmesini istediği adaya oy veriyorlar. Ama sadece bu kadar değil. 
KKTC’deki son seçimlerde seçim sonuçlarını incelediğinizde şu üç faktör ortaya çıkıyor.
1-Küskünler: Bunlar kimin hak ettiğinden ziyade kimin kazanmaması için sandığa gidip oy veriyorlar. Geçmişin intikamı için oy verenler yani.
2- Boykotçular: Aslında her dönem varlar, ama son yıllarda sayıları hayli artmaya başladı. Dolasıyla sandığa gitmeyenlerin oylarının yarısını bile bir aday toparlayabilirse seçim sonuçları değişebilir.
3- Parti içi hesaplaşmalar: Birinci tura çok yakın olsalar da bunların durumu biraz daha farklılık gösteriyor. Bunlar genelde kendi partisinin adayının kaybetmesi ve onun itibar kaybetmesi için çalışanlardır.
Kudret Özersay en son katıldığı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halka verdiği vaatler kadar bu saydığım üç grubun da desteği ile o oy oranına ulaşmıştı. 
Eroğlu’na küsenler, Eroğlu yüzünden sandığa gitmeyenler ve Eroğlu kaybetsin diye sandığa gidenler…

Seçim kampanyası gibiydi
Son yılların en kalabalık kitap imza gününe şahitlik etti Lefkoşa Merit Otel. Öyle ki asansör kuyruğu neredeyse Merit’in dış kapısına kadar uzanıyordu.
Eski Başbakanlardan ve bir önceki seçimlerde CTP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Dr. Sibel Siber’in “Aynı Masada Yarım Asır” isimli kitabının imza gününe siyasetten sanata ve medya dünyasına kadar birçok kişi gelmişti.
Sibel Hanım’ın adı 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için geçmeye devam ediyor. Henüz net kararını vermiş değil, ama geçtiğimiz gün yaşanan izdihamdan sonra belki biraz daha cesaretlenmiş olabilir. 
Zira sağ cenah ve sol cenah o gece imza töreninde Dr. Sibel Siber’i yalnız bırakmadı.

Konuştu ve sustu
Cumhurbaşkanı Akıncı madem kendi fikirlerini Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili olarak beyan etti; şu 3 konuda da fikirlerini beyan etmesini beklerdik.
Birincisi: Akıncılar üzerinden alçak uçuş yapan Yunan Jetleri ile ilgili olarak.
İkincisi: Harekâtın anlaşma ile ara verilmesi, Amerikan liderinin Türkiye Cumhurbaşkanı ile ilgili ifadelerine ilişkin yorumu?
Üçüncüsü: Türkiye yönünden gelen tepkilere bir cevap? 

MESAJLAR

Mehmet Ali TALAT: Nisan ayına yaklaştık açıklamalarınıza hız verdiniz ama bunların küskün ve Akıncı’ya oy vereceğini açıklayan CTP’liler üzerinde ne kadar etki yapacağı ayrı bir tartışma konusu. 

Dr. Derviş EROĞLU: Dün Bursa’da Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin türbesi önünde ellerinizi açıp uzun uzadıya dua etmişsiniz. Hayırdır kime ne için dua ettiniz? 

Mustafa AKINCI: Madem harekâtın başlangıcı ile kendi hür düşüncelerinizi açıkladınız, şimdi ki durum ile ilgili olarak da yine hür düşüncelerinizi kamuoyu ile paylaşmayacak mısınız? 

Dr. Sibel SİBER: Öyle görünüyor ki kitap tanıtım etkinliğinden sonra bir kez daha şu adaylık meselesini gözden geçirmekte fayda var. Geçen geceki sevgi selini başka ne ile anlamlandırabiliriz ki?

Ersin TATAR: Siyasette verilen sözler buz gibidir. Bir müddet sonra bir bakmışsınız ki elinizde buz yerine su var. O yüzden bu konuda hiç kendinizi suçlamayın. Rahmetli İrsen Bey de 6 aylığına parti başkanı olacaktı, hatırlasanıza. 

Kudret ÖZERSAY: Siyasetçi ile akademisyen arasında ki en temel fark, akademisyen çözümlenmiş sorunun çözümünü öğretir, siyasetçi ise o an sorunu nasıl çözeceğine bakar ve karar verir. 

Serdar DENKTAŞ: Geçen haftalarda aday olup olmama konusunda kararınız yüzde 65’ler civarındaydı. O günlerde ne Akıncı’nın açıklamaları tartışılıyordu ne de Tatar’ın adaylığı. Bugün oran ne? 

Erhan ARIKLI: Gazimağusa’da YDP’de yaşanan istifalar sonrası bu bölgeye kamp kurmuşsunuz adeta. Parti şuanda en hassas dönemine girdi, bence çok dikkatli olmakta fayda var. Çok kırılgan bir süreç sizi bekliyor. 

Cemal ÖZYİĞİT: Cumhurbaşkanlığı sürecinde daha aktif bir siyaset gerekiyor. Zira şuan Akıncı’ya yönelen sol oyların TDP çatısı altına almak için strateji belirlemek gerekiyor. 

Ünal ÜSTEL: Turizm sezonu yavaş yavaş kışa merhaba derken gelecek yılın planlaması ve satılması için bu dönem üzerinize çok büyük görevler düşüyor. Turizmcilerin gözü üzerinizde. 

Yaşar GÜÇSAV: Geçen gece Ersin Bey size 16 yıl önce çektiği programı hediye etmiş. Hey gidi günler hey, yıllar ne çabuk geçiyor değil mi? 

Yalçın KOÇYİĞİT: Oğlandan sonra kızı da dünya evine sokmak için artık geri sayıma başlamışsınız. Bugün nişan töreni için memleketiniz Adana’ya doğru yola çıkacakmışsınız. Aman dönüşte eli boş gelmeyin. 

Birikim ÖZGÜR: Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali bakalım bu sefer başınıza ne gibi işler gelecek merak ediyoruz. Doğrucu Davut gibi oldunuz bu günlerde.

YORUM EKLE

banner471

banner473