banner564

Teknokrat mı? Dakika 1 gol 1!

MFÖ’nün şarkısındaki gibi…
“Nasıl anlatsam, nereden başlasam…”
Evet tam da bu!
İki gündür yeni hükümet oluşumunu çok yakından takip ettik, Diyalog Tv’den an be an tüm gelişmeleri canlı yayınlarla aktardık…
Sorular sorduk, sorgulamaya çalıştık…
Ve günün sonunda yeni bir kabine ortaya çıktı çıkmasına ama yine siyasilerin söylemleri havada kaldı…
Söylemlerin aksine tek derdin koltuk olduğu anlaşıldı!
Yani aslında 39’uncu hükümetimiz tam bir ölü doğum…
Neden mi?
Hemen anlatalım…
Hükümet protokolünün imzalandığı gün DP’nin atayacağı bakanların milletvekili olması durumunda meclis komitelerinde, yani mutfağında DP’den tek bir vekil kalıyor… 
Sayın Serdar Denktaş, CTP’ye “Bizim komitedeki koltuğumuza UBP’den  atama yapılsın, yasal bir engel yok… Bu konuda CTP’den anlayış bekliyoruz” dedi..
CTP böyle bir anlayış göstermedi… Göstermeyeceği de belliydi zaten…
O zaman Sayın Denktaş da mecburen “teknokrat bakanlar atayacağım” dedi…
Ben de ısrarla sordum; “CTP onay vermezse ve dediğiniz gibi yasal da bir sorun yoksa milletvekillerini atamada ısrarcı olacak mısınız?”
Sayın Denktaş da “Hayır, teknokrat atayacağız. Biz uzlaşıyla meclis çalışmalarını yürütmek istiyoruz” dedi…
Hatta bu tavrı akşamüzeri toplanan Parti Meclisi toplantısından sonra da devam etti… 
Ama sabah bir uyandık, meclis mutfağını takan yok… Anlayış şu, “Ben mecliste yasayla filan uğraşamam… Benim adamlarımın tümü bakan olacak! Kim komiteye üye atayacaksa atasın”
Allah Allah!
Ne değişti 5-6 saatte?
Dakika bir gol bir!
Yine söylem başka, eylem başka…
Yine bildik manzara!
Tek dert koltukta oturma!
“Halk yararı için işler yapacağız” gibi süslü cümleler de boşa… Yerseniz!
Şu anda Mustafa Arabacıoğlu hariç DP’deki tüm milletvekilleri makam sahibi!
Ama meclis komitesinde sadece Sayın Arabacıoğlu çalışacak…
Peki bu adam (Arabacıoğlu) biyonik mi?
Asli komitelerin tümüne girecek ve çalışabilecek ha?
Hayal!
Onu geçtim tam 11 tane ad-hoc komite var!
Bunlara da Sayın Arabacıoğlu girip burada da çalışacak herhalde!
Tam bir komedi!
Bu konuyu  Cumhurbaşkanlığı çıkışında Sayın Hüseyin Özgürgün’e de sordum… Bağımsız vekillerin katkısından bahsetti..
Ama bu da boş!
Birkaç bağımsız vekil ile konuştum dün mecliste; “Bize ne? Serdar Bey bakan atayacak diye biz hamallık mı yapacağız” diye dert yandılar!
Özetle bu tabloda bu hükümetin yasa yapma gücü yok!
Peki o zaman; bir hükümet yasa yapmazsa ne yapar? 
Bakanlar atar, müsteşarlar, müdürler atar, yeni korumalar, yeni şoförler görevlendirir! Yani halkın paralarını çar çur eder!
İşte size UBP-DP iktidarının hükümet programı; Çar çur!
CTP’li Ferdi Sabit Soyer “Yamalı bohça hükümeti” dedi ama bence “Çar çur hükümeti” daha doğru!
“Hadi hayırlısı” mı demeli?
YORUM EKLE

banner608

banner473