banner564

Temiz siyaset mi demiştiniz?

Bir ülkede için sivil toplum örgütleri ve sendikalar çok önemlidir…
Bu kurumları yöneten kişiler, kanaat önderleri olup, politikalara yön verebilecek güçtedirler…
Ülkemizde maalesef ki sendikal anlayışta çok ciddi erozyon oluştu…
Kendi üyelerinin bile desteğini alamayacak yapılara dönüşen yönetim kurulları var artık… 
Her Allah’ın günü siyasileri eleştiren sendika yöneticileri, bir çok konuda haklı olabilirler belki ama eleştirdikleri konularla ilişkin olarak benzer hatalara düştüklerini nedense görmüyorlar…
Tabii ki bu eleştiriler tümü için değildir belki ama özellikle kamuda yetkili sendikalara bakacak olursak; Siyasilerin siyaset sahnesinden çekilmeleri konusunda her gün demeçler verirken, kendileri bulunmaz hint kumaşı edasıyla yıllardır koltuklarını zapt etmiş durumdadırlar…
Yanlış siyasi adımlar ve popülist yaklaşımlarla toplumu bitirme noktasına gelen mevcut siyasilere, “üye menfaati ya da kazanılmış haklar” diyerek sendikal yönetimler de toplumsal kayba katkı koyuyorlar maalesef!
İşte tüm bunlar alt alta konduğu zaman sendikalar; yapılan bir çok eylemin destek bulmadığı, halkın gücünü arkasına alamayan, güçsüz ve cılız hareketlere dönüşmeye başlamıştır…
Bunlara bir de “temiz siyaset” diyerek biz ati “kendileri temizlenme ihtiyacı” duyanlar da eklenmeye başladı…  
Kim mi?
Kamu Sen Başkanı Mehmet Özkardaş mesela…
Emekli oldu ancak başkanlık koltuğunu bırakmayı hiç düşünmedi…
Hadi bunu geçtik, neyse… Ama ya son 2-3 aydır ortaya çıkanlar…
Şimdi nasıl kamuoyuna çıkıp da “temiz siyasetten” bahsedebilecek ki?
Öncelikle DEM-YAK skandalı… Bir kere bu olayı  temizlemesi gerekir… Kendi Başkan, eşi de Müdür’dü… Kayıp milyonların bulunması, hem kendisinin hem de eşinin yargıda aklanması elzemdir… 
Aksi takdirde Sayın Özkardaş “temiz siyaset” kelimesini ağzına bile alamaz!
Bu skandal sonrasında istifa etmesini bekledim açıkçası… Doğrusu da buydu… Belki de suçsuzdur… Yargı aşamasında görevi bırakır, yargıdaki süreç tamamlanır ve Sayın Başkan ile eşinin suçsuz olduğu ortaya çıkarsa koltuğa yeniden oturabilirdi!
Ama o bu durumu aynen her gün suçladığı siyasetçiler gibi, el altından kapatmaya çalıştı…  
Oysa yapılması gereken kenara çekilip süreci izlemekti, olmadı!
Daha bu skandalın tartışmaları bitmeden şimdi de bir başka skandal…
Ortaya çıkan ses bantları…
DEM-YAK skandalına ilişkin söylemler zaten istifa gerekçesidir de bir de özel konuşmalar var… 
Eğer banttaki ses Sayın özkardaş’a aitse; koltukta oturduğu her bir dakika en hafif deyim ile “ayıptır” 
Kendisi “sesler bana ait değil” diyor ama… Konu aynen DEM-YAK’taki gibi…
Yapılması gereken, kenara çekilmek ve işi yargı sürecine havale etmektir… 
Zaten torunlar da büyüyor… 
İsminizi daha fazla tartıştırmadan kenara çekilmek en güzelidir… 
YORUM EKLE

banner608

banner473