Kasım ayının son haftasına girdik ve hala hazırda bir hükümetimiz yok. Mevcut hükümette ise Başbakan yok ve daha da önemlisi 2021 bütçesi mecliste bekliyor.  
Hafta sonu Ersan Saner Hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a iade etti. Top şimdi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’da. Bakalım o kendisine tanınan zaman içerisinde bir hükümet kurmayı başarabilecek mi?
Erhürman’ın ilk adresi parti olacak. Partinin görüşünü aldıktan sonra ya hükümet kurmak için pazarlıklara başlayacak ya da hükümeti kurma görevini o da iade edecek.
Erhürman’ın önünde üç seçenek var. Ya CTP-UBP hükümeti için bir zemin arayacak ya da bir yıl öncesine geri dönüp yeniden 4’lü hükümeti kurmak için pazarlık yapacak veya 2013’te CTP’nin yaptığını yapacak. 
UBP ile şu aşamada zor görünüyor. 4’lüde ise kendilerini yarı yolda bırakan HP ile bir anlaşmanın toplum nezdindeki ağır muhalefeti ile karşı karşıya kalacak. 
Zira bir buçuk yıl önce HP hükümeti bozmuş ve UBP ile yeni bir hükümet kurmuştu. Şimdi Erhürman’ı Başbakanlık koltuğundan indiren HP ile yeni bir koalisyonu parti tabanına ve kamuoyuna izah etmesi hayli zor bir siyasi karar olabilir.
Erhürman’ın bir seçeneği daha var. O da 2013’teki gibi geniş tabanlı bir teknokrat kabine. Seçim tarihi belirlenmiş ve teknokrat isimlerden oluşan bir kabine ile ülkeyi seçime götürmek.
2013’te bu teknokrat hükümet başarılı olmuştu kısmen de olsa. O günkü UBP’nin iç karışıklıklarından yararlanılmış ve seçimlerde UBP tarihi bir yenilgi almıştı. Ama o seçimlerin sonucunda da CTP istediği şekilde hükümet kuramamış ve bir yıl geçmeden yeniden seçimlere gidilmişti. 
Kısacası top şimdi Erhürman’ın ayağında. Bakalım o gol yapabilecek mi? 

Güle güle Komutanım
Güler yüzü, babacan halleri ile hep aklımda kalacak Vural Türkmen komutanımız. Mücahitler Derneği’nin Kurucu Başkanı, yaşayan son efsanelerdendi Vural Komutanımız. Gördüğüm her yerde asker selamı verir, elini öperdim. Allah gani gani rahmet eylesin. 
Türk Mukavemet Teşkilatına 1959 yılında katıldı. 1969 yılında 77. Bölük komutanı olarak görev aldı. 3 şehit ve 2 yaralı verdiğimiz Kumsal’daki baskında yaralanan mücahitlerimizdendi. 
1963’te Kumsal Baskını sırasında yaralanmış, yaralarının yanında alçıya alınan yerlerinin içine gizlenmiş fotoğrafları Türkiye’ye götürmüş ve bu sayede Türkiye’nin ve dünyanın Kıbrıs’ta Türklerin nasıl bir zulüm gördüğünü herkese göstermeyi başarmıştı. 
Eğer o gün o fotoğraflar Ada’dan çıkmamış olsaydı bugün belki de pek çok şey daha da farklı olabilirdi. Vural Türkmen’in görevi hiç bitmedi. Ömrü boyunca Kıbrıs Türkü’nün var olması için her platformda elinden gelenin fazlasını yaptı. 
Mücahitler Derneğinin Kurucu Başkanlığını yaptı, derneğin bugünlere gelmesinde emeği en çok geçen isimlerin başında yer aldı. Kıbrıs Türk davasına adını altın harflerle yazdırdı. 
Adı unutulmaması gereken değerlerimizden bir tanesidir. Mekanı cennet olsun inşallah. 

Hasarı kim karşılayacak?
Yaşanan hortum felaketinden dolayı sadece Ozanköy’de 30’dan fazla konut zarar gördü. Tabi Çatalköy Sanayi Bölgesi ve diğer civarda bulunan konut ve işyerleri. 
Büyük bir zarar var bölgede. Peki, bu zararı kim karşılayacak? Bu sorunun henüz bir cevabı yok. Umarız gereken yardım bu kişilere en kısa zamanda yapılır. 

MESAJLAR
Ersan SANER: Top şimdilik sizin ayağınızdan çıktı gibi ama hiç belli olmaz, top bu, bir bakmışsınız yeniden sizin ayağınıza geri gelmiş. O yüzden tedbirleri elden bırakmamakta fayda var.   

Erhan ARIKLI: Arada laf götürüp getirenler olunca bazı yanlış anlamalar oluyor hali ile. Ama Serdar Bey ile yüz yüze görüşünce bazı yanlış anlamaların da önüne geçmişsiniz. Bakalım şimdi bir yere varılabilecek mi? 

Zeki ÇELER: Siz yine de bakanlık için temkinli olun deriz. Zira teknokrat kabinenin diğerlerine göre biraz daha şansı fazla. Hal böyle olunca sizin bakanlık da bir başka bahara kalabilir. 

Tufan ERHÜRMAN: Umarız hızlı davranırsınız ve bir sonuca varırsınız. Zira artık ülkenin kaybedecek bir dakikası bile kalmadı. Eğer bir hükümet kurabilirseniz bütçe görüşmeleri de hemen başlayabilir. 

Hasan UZUN: Dün şeytanın bacağını kırmışsınız ve avda tavşanı vurmayı başarmışsınız. Eh artık önümüzdeki Cumartesi günü istasyonda bir tavşan partisi düzenlersiniz değil mi? 

Tolga ATAKAN: Son dönemde iyice sessiz kaldınız. Bu kadar içinize atmayın sonra dert olur size. Neyse vardır bir bildiğiniz diyelim ve beklemeye devam edelim. Sonu hayırlı olsun da nasıl olursa olsun değil mi? 

Mehmet ÖZSEZER: Tavlada kaybettiğiniz yumurtaları bu hafta gelip alacağız haberiniz olsun. Ama lütfen tazelerinden bir düzüne ayırın bize. Ee artık tavla sayesinde yumurta parası da ödemeyeceğiz bu gidişle. 

Serdal GÜNDÜZ: Güzelyurt Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi olarak bu yıl yeni bölümler ile üniversitenin emin ve sağlam adımlarla büyümesi konusunda genel sekreter olarak üzerinize düşen görevleri yerine getiriyorsunuz. 

Selim GÖKBÖRÜ: Geçen hafta meydana gelen büyük hortum felaketi sonrasında ortaya çıkan arızanın giderilmesi için canla başla çalışan tüm KIB-TEK personeline şükranlarımızı sunuyoruz. 

Ali Murat BAŞÇERİ: Hafta sonunda Maraş’ı ziyaret edip, bisiklet turuna katılmışsınız. Keşke geçen hafta sonu da hava dünkü kadar güzel olabilseydi. Neyse Maraş artık açık olduğuna göre daha çok geziler yapılır değil mi? 

Sami DAYIOĞLU: Yiğidi öldür ama hakkını teslim et demiş eskiler. Ersin Beyi kendi kanalında eleştirirken demokrasi adına da güzel şeylerden bahsetmeyi ihmal etmemişsiniz. Dünyanın başka neresinde var böyle bir demokrasi.  

Oğuzhan HASİPOĞLU: Maraş’ın açılmasından sonra 300 Maraş kökenli Rum, mülklerine dönmeye hazırlanıyormuş. Bu durumda uluslararası hukuk açısından da sorun halledilmiş oluyor değil mi? 

Arda SAMUR: Rusya'da ev partisinde alkol bitince dezenfektan içen 7 kişi hayatını kaybetmiş. Madem alkol bitti bari yerine kolonya ile devam etmeyi akıllarına getirememişler mi? 

Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Takımınız hafta sonu beşleyince uzun zaman sonra keyfinizin yerine geldiğini duyduk. Bakalım bu sene o sene olacak mı ve 4. yıldız hak ettiği yere takılacak mı?