Ersan Saner diyor ki “Bir an önce hükümet kurulmalı, gerekirse erken seçime de gideriz.”
Tufan Erhürman diyor ki “Başbakanlık benim için tabu değil. Elimizi taşın altına koyarız. Erken seçime gidebiliriz.”
Cemal Özyiğit diyor ki, “Başka seçenek kalmadı, erken seçim kapıda.”
Serdar Denktaş diyor ki “Ben ve Koral Çağman her türlü hükümet modeline karşılık beklemeden destek vereceğiz.”
Erhan Arıklı diyor ki “En erken zamanda ülke seçime gitmeli, boşa vakit kaybediyoruz.”
Halkın büyük bir çoğunluğu diyor ki “bu Meclis bizim irademizi artık yansıtmıyor. Böyle belirsizlik olacağına erken seçime gidelim.”
Hal böyle iken yeni bir haftaya daha hükümetsiz giriyoruz. Pandemiden ötürü turizm kepenk indirmiş durumda, yükseköğretimde uzak eğitim ile yola devam ediyoruz ama esnaf kan ağlıyor. Esnaf ve çalışanlar hala daha devletin kendine yardım etmesini bekliyor. Maliye Bakanlığı borç batağının içine doğru sürükleniyor. Geçtiğimiz Temmuz ayından bu yana 2 bine yakın kişi çek yasaklısı oldu. Kredi kartlarında da durum hiç de parlak değil.
Özel sektör tefecilerin elinde, narenciyede kesim ekipleri ülkeye gelemiyor. Devlet artık karantinada kalacakların parasını ödeyemeyecek. 
Narenciye ülkesi KKTC’de Allah’ın portakalı 5.5 TL’ye satılıyor. Yeşil sebze ve meyve fiyatları el yakıyor. Hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. Üreticinin elinde ürün kaldı. Hayvancı çaresiz, üretici batıyor. 
Maraş’ı açtık ama Bafra Bölgesi yeni Maraş oldu. Kapalı Bafra bölgesindeki tesislerde milyar dolarlık yatırımlar kaderine terk edildi.
İşsizlik yüzünden millet çatır çatır her gün boşanıyor. Neredeyse evlenen her 10 kişiden 6 tanesi bir iki yılı geçmeden eşinden ayrılıyor. 
Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı giderek artıyor. Mutsuz bir toplum olmaya başladık. Dışarıdaki mutsuzluk eve yansıyor. Yeni nesil içine kapanık olarak yetişiyor. 
Hal böyle iken ve herkes “ortak fikir” iken neden hala daha hükümet kurulamıyor? Eğer Ersan Saner ve Tufan Erhürman söylemlerinde ciddi ise ülkenin en büyük iki partisi olarak bugün otururlar ve bir erken genel seçim hükümeti kurup bu belirsizliği ortadan kaldırırlar. 
Eğer gerçekten samimi ise her iki parti şu üç maddede anlaşırlar:
Bir: Mayıs 2020’de bir erken genel seçim yapılması.
İki: Erken genel seçim öncesi Yüksek Seçim Kurulunun da istediği gibi seçim sistemi değiştirilir. Karma oy ve seçim barajı konusunda gerekli adımlar atılır.
Üç: Bir an önce 2020 bütçesinin Meclis’ten geçirilmesi için gerekli çalışmalar tamamlanır. 

Nasıl bir uygulama bu? 
“2017 yılında Ulaştırma Bakanlığı tarafından geçirilen bu Tüzükler yüzünden 35 gün oldu sürüş ehliyeti sınavları yapılamıyor ve vatandaşımız ise bitmiş ehliyetini yenileyemiyor. Maliyenin kaybı 4-6 milyon TL. 
Peki, bizler Şoför Okulları olarak uyarılarda bulunmadık mı? Defalarca hem yazılı hem de sözlü olarak hem de çok!!!!!
Bizleri ve vatandaşın mağdur edileceğini, çocuklarımızı ehliyetsiz araç kullanmaya teşvik edileceğini yanı başımızda bulunan Avrupa Birliği’nin resmî ülkesi olan Güney Rum Kesimi’nde bile bu şartların olmadığını, olamadığını en önemlisi altyapı yapılmadan bütçe hazırlanmadan bu çalışmaların sağlıklı olamayacağını defalarca söylememize rağmen yetkililer üç maymunu oynadılar.
Onlar şimdi evlerinde bir elleri yağda bir elleri balda keyif sürerlerken bizler Şoför Okulları tamı tamına 35 günden daha çok evimize bir lokma ekmeği götüremez duruma gelmenin yanında hepimizi çıkmaza sokmayı başardılar. Allah hepinizi ama hepinizi bildiği gibi yapsın, amin!!!”
Barış Tilki, KKTC Şoför Okulları Birliği Başkanı

Aceleye gerek yok
Ersin Tatar Cumhurbaşkanı seçildi. Seçildikten sonra da Saray’da yeni bir oluşum için harekete geçti. İşin içinde ve Ersin Tatar’a yakın olduğum için yaşanan süreçleri çok yakından biliyorum.
Herkes bir şeyler istiyor ve bu taleplerini de baskı haline dönüştürüyor. Hal böyle olunca sağlıklı karar almak zorlaşıyor. Oysa unutulmaması gereken Ersin Tatar’ın Sarayda 5 yılı olduğudur. 
Aceleye gerek yoktur. Ersin Tatar artık Kıbrıs Türk Toplumunun liderdir. Ve basın ile arası her zaman çok iyi olmuştur. Kendisine ulaşabilmek için ne özel kalemlere ne de bir başka makama ihtiyaç yoktur. 
Son 20 yıldır kullandığı telefon numarası aynıdır ve isteyen arar ve ulaşır. O yüzden kimsenin acele etmesine ve Ersin Tatar’a bu konularda baskı yapmasına gerek yoktur. İlerleyen günlerde Ersin Tatar’ın isteği ve arzusunda iyi bir kadro oluşacaktır. 
 

MESAJLAR
Ersan SANER: Bence bugün yukarıda yazdığım 3 taleple CTP’nin kapısını çalın ve basının da önünde bir erken genel seçim hükümeti için fikirlerini sorun. Bakalım gerçekten samimiler mi? 

Tufan ERHÜRMAN: Ersan Bey size gelmezse siz gidin, ne olacak ki, memleketin hayrı için değil mi tüm çaba? Eğer Ersan Bey gelmezse siz gidin ve aynı şeyi siz teklif edin. Kimin samimi olup olmadığı da belli olur.

Tolga ATAKAN: Bugün bir ara Polis Trafik Şube ile görüşün. Vatandaş ehliyetlerini yenileyemiyor. Barı polis bu insanlara bu sorun giderilene kadar ceza yazmasın. 

Barış TİLKİ: Daha ne kadar daha bu millet ehliyet sınavları için bekleyecek? Pek çok kişi çok ciddi şekilde mağdur olmaya başladı. Bari geçici bir çözüm bulunsun. 

Gürkan KARA: Geçtiğimiz cumartesi sabahı sizin ofiste ciğer partisi verilmiş. Hayırdır kutlama mı vardı yoksa yeni bir geleneği başlatmak için mi böyle bir etkinlik düzenlediniz? 

Ramazan KÖSEMEHMETOĞLU: Liman gazinoda ve otelde çok ciddi bir çalışma yapıldığını gözlemliyoruz. Özellikle yeniden dekore edilen restoran Girne Limanı’nın yeni gözde mekanı olacak. 

Hasan UZUN: Tavşandan sonra dün de avdan bir keklik ve bir çanta mantar ile dönmüşsünüz. Eh artık tavşan ve kekliğe mantar da eklendiğine göre yahni için tencere alabiliriz. 

Tevfik AYTEKİN: Yeni çıkan kitabınızı henüz bulamadık. Anlaşılan yayın evi kitabı henüz Kıbrıs’a ulaştırmamış. Neyse artık siz bize bir tane gönderirsiniz, merakla bekliyoruz. 

Serhat İNCİRLİ: O değil de şu pijamalara takıldım. Birkaç kişi daha aynı şeyi sordu, hala daha KKTC’de o pijamaların satıldığı bir dükkân var mı? 

Gülşah Sanver MANAVOĞLU: Valla açık artırma yapılsın, kim ne kadar çok verirse o ülkenin desteklediği hükümet kurulsun. İşi sadece Türkiye ile sınırlandırmayalım. Belki İngiltere de kesenin ağzını açar bize. 

Betül Dizdarlı HASTAN: Güzel ve samimi dilekleriniz için çok teşekkür ediyoruz. Elbette bize verilen görevi en güzel şekilde yapmak için canla başla çalışırız. Ama görev istenmez verilir. 

Erhan ARIKLI: İlçe kongreleri tamamlandı ve sıra artık kurultayda. İlçe seçimlerine baktığımızda çok çekişmeli bir kurultay sürecinin YDP’yi beklediğini çok rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Nazım BURGUL: Hepimizin kıymetli Hocası, pek muhterem babanız Hakk’a yürümüş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun, mekânınız cennet olsun. 

Mehmet SAYDAM: Memlekette herkes 13. Maaşı konuşuyor ama bence bu gidişle normal maaşlar ve Ocak ayından sonraki maaşlar da sıkıntılı gözüküyor, yanılıyor muyum?