Önce “gayrı resmi” bir şekilde bir otelde buluştu Ersin Tatar ile Kudret Özersay. Sonra işler resmileşti ve Ersin Tatar ve beraberindeki heyet tüm partiler gibi HP’yi de ziyaret etti. 
Bu ziyaretin, diğer 5 ziyaretten tek farkı, ayrı ayrı çıktılar basın önüne. HP’liler UBP’nin ziyareti sonrası basına birlikte poz vermek istemediklerini söylediler. Sonra görüşmeleri ilerletmek için yeniden UBP, HP’nin kapısına dayandı. Ve bu sefer kapı önünde “ilk toplu” fotoğraf verildi.
Müzakereler devam etti, hafta sonu Girne’de bir oto elektrikçide buluştular. Görüşmeler halen hazırda devam ediyor UBP ile HP arasında. 
Ama bu işte bir tuhaflık var. Nedense liseli âşıklar gibi hep dışarılarda, gözden uzak yerlerde buluşuyorlar. Bunca yıldır bu işlerin içinde olan birisi olarak “ilk kez” böyle bir şeye şahitlik ediyoruz. 
Ya arkadaş, neden HP’liler bu süreçte UBP’ye gitmezler. Ne olur giderlerse? Madem “ortak hükümet” kuracaklar insan ortağının evine gitmez mi?
HP’nin ta en başından beri UBP’ye vebalı gibi davranması UBP’de artık yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Bu hali ile hükümet pazarlıklarında mutlu sona ulaşılsa bile iddia ediyorum bu ortaklık UBP’nin yetkili organlarından onay almaz.
Zaten Ersin Tatar da böyle bir duruma izin vermez. Ersin Bey hafta sonu partinin önemli isimlerini aradı, ziyaret etti. Bol bol dinledi eski isimleri. Eskiden kurulan hükümetlerde, nelerin, nasıl yapıldığına ilişkin çok ciddi bir birikim elde etti bu birkaç günde.
21 milletvekili olan bir partinin 9 vekilli olan bir partiye ne verip ne vermeyeceğini çok iyi biliyor. Öyle yönetim kurullarında eşitlikmiş, yok spor dairesi falanmış bunlar boş işler. 
Benim tanıdığım ne Ersin Tatar böyle bir protokolün altına imza atar ne de UBP’nin PM’si veya MYK’sı böyle bir anlaşmayı onaylar. Saklayın bu yazımı bir kenarda.

 İftar programında ne oldu? İşte gerçekler? 
İftar programı için ülkemize gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın ziyareti değişik yönleri ile haber oldu. O gece orada olan birisi olarak o gece yaşananları yazmak gerekiyor.
Öncelikle protokol masasını KKTC Dışişleri Bakanlığına bağlı Protokol Dairesi hazırladı. Yani masada kimin oturup oturmayacağına KKTC makamları karar verdi.
LTB başkanından başka belediye başkanları da o iftarda vardı. Hiç birisi iftara alınmamazlık edilmedi. Sadece tek bir protokol masası vardı ve yan masalara oturdu geceye gelen milletvekilleri ve belediye başkanları.
Mehmet Harmancı’nın yaşadığı olayı sosyal medyada okudum. Kuvvetle muhtemel polis arkadaşlar, araç ile cami içindeki park girişine giremeyeceklerini söylemeye çalıştılar. Çünkü cami içine alınan araç sayısı kapasitesinin üstündeydi. 
Hatta Barış Kuvvetleri Komutanı ile GKK Komutanın araçları içeri girmedi, cami dışından içeriye yürüyerek iftar alanına geldi komutanlar. Ve Harmancı’nın masada yeri vardı, bizzat ben gördüm. 
Havalimanında Fuat Oktay’ı karşılayan Başbakan dahil hiçbir bakan geceye katılmadı, bir tek Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu bakan olarak protokoldeki yerini aldı.
UBP 8, HP’den 2, DP ve CTP’den 1 milletvekili vardı. CTP’yi de Meclis Başkanı statüsü nedeni ile Teberrüken Uluçay temsil etti. Ve askeri komutanlar ile diğer yetkililer vardı. 

Tebrikler Deniz, tebrikler KKTOK
3 gün boyunca nefesleri kesen Kuzey Kıbrıs Rallisi'ni Deniz Fahri-Bahadır Gücenmez kazandı. Gülgün Süt ana sponsorluğunda Kuzey Kıbrıs Turing ve Otomobil Kurumu'nun düzenlediği Kuzey Kıbrıs Rallisi gerçekten en başından en sonuna kadar nefes keserek takip ettim, yüzlerce motor sporuna gönül verenlerle birlikte.
Son etaba kadar birinci sürekli değişti. Türkiye’den gelen ekipler ile yerli ekiplerin yarışı son ana kadar sürdü. Burak Çukurova ve Murat Bostancı’ya, Deniz Fahri öyle güzel hamleler ile cevap verdi ki gerçekten nefeslerimi kestiler izlerken. 
Baştan sona muhteşem bir organizasyondu, bu organizasyonu canlı veren BRT’yi de tebrik etmek gerekiyor. 
 
MESAJLAR

Ersin TATAR: Spor Dairesini kaptırmam çıkışı bakalım pazarlık masasında nasıl bir etki yapacak. Bu arada HP’liler ne zaman UBP’nin kapısından içeri girecekler? 

Kudret ÖZERSAY: Bir kere eşit yönetim kurulları olmaz. Herkes boyuna posuna göre temsil edilir bu kurullarda. Ve sonra kimin atanacağını her parti kendisi karar verir. 

Tufan ERHÜRMAN: Şu birkaç gündür anladık ki sivil yaşamı hayli özlemişsiniz ve üstünüzden yük kalkınca da hayli rahatlamışsınız. Eski günlerdeki neşeniz yerine gelmiş. 

Tigin KİŞMİR: Yine muhteşem bir organizasyona imza attınız ve son ana kadar birincinin belli olmaması heyecanı daha da arttırdı. Emeği geçen herkesi kutluyoruz. 

Deniz FAHRİ-Bahadır GÜCENMEZ: Kuzey Kıbrıs Rallisi'ni kazanarak hem kendi evinizde rakiplere göz dağı verdiniz hem de ne kadar iyi olduğunuzu herkese gösterdiniz, tebrik ediyoruz tüm ekibi. 

Cem AYTAÇ: Son etaba kadar iyi gittiniz ama son anda yaşadığınız şansızlık sizin ekibin kürsüye çıkmasına engel oldu. Ama genele baktığımızda gayet güzel bir yarış çıkarttınız. 

Çelen OBEN: 3 günlük canlı yayın maratonunu büyük bir başarı ile tamamladınız. Sizi sürekli ekranda görünce aklıma 2-3 gün süren UBP kurultaylarının canlı yayınları geldi. 

Rauf DENKTAŞ: Yani başınıza gelmeyen kalmadı yarışta. Bence babanızı da alıp bir Lefke’ye gitmekte yarar var. Üstünüzde bu kadar göz var iken iyi bile yarıştınız. 

Murat AŞIK-Ali KİREMİTÇİOĞLU: Ercan Havalimanı’nda kulede görev yapanlar, sizin arabayı radarlarında gördüklerini iddia ediyorlar. Şaka bir tarafa 42 metre ile en uzun atlayışı gerçekleştirdiniz. 

Fikri MACİLA: Eğer bu yarışa WRC ile katılsaydınız bence sonuç daha farklı olabilirdi. Zira topraktaki başarınız asfaltta da taçlandırabilseydiniz sonuç çok farklı olurdu. 

Serdar DENKTAŞ: Kuzey Kıbrıs Turing ve Otomobil Kurumu önümüzdeki günlerde bir master yarışı yapmayı planlıyormuş ve eksi rallicileri bir yarışta yarıştıracakmış. Eh ufaktan idmanlara başlayın. 

Günay OZAN: Evin önündeki bahçeye öyle çok meyve ağacı ve sebze ekmişsiniz ki tüm gününüz bunlara bakmak ile geçiyormuş. Valla en güzelini siz yapıyorsunuz. Hiç gündeme bakmayın ağaçlara bakın en iyisi. 

Mehmet HARMANCI: Sizi engelleyen polis arkadaşın iş güzarlığı veya sizin onu anlamama ihtimali olabilir. Zira yeriniz masada vardı, bizzat gördük. 

Ali Murat BAŞÇERİ: Protokol konusunda bir açıklama yapmadınız ama zaten KKTC Dışişleri Bakanlığının görevlileri oradaydı. Neyse bizim bir fotoğraf alacağımız var sizden. Onu not ettik bir kenara. 

Fikri ATAOĞLU: Dayıcım bakıyorum hiç hız kesmeden ve bakanlık hiç devir olmayacak gibi çalışan ender bakanlardan birisin. Ve hiçbir polemiğe de girmemeniz dikkatlerden kaçmıyor.