banner564

Var mısın bahse?

İddiaya girmeyi ve iddialı olmayı hep sevmişimdir küçüklüğümden beri. Bir havuzu bir başından öbür başına tek nefeste geçmek, en büyük balığı tutmayı veya lisede en güzel kızı tavlamayı gibi pek çok konuda yakın arkadaşlarımla hep iddiaya girerdim.
Sonra büyüdük, işler güçler devreye girdi ama bu iddia tutkusu bizi terk etmedi. Seçimler için iddiaya girdim. Hatta bir defasında Diyalog TV’de canlı yayında girdiğim iddiayı kaybettiğim için bıyıklarımı kesmek zorunda kalmıştım geçmişte.
Pandemi süreci başlamadan önce Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Asbaşkanı ve Casino İşletmecileri Birliği Genel Sekreteri Ercan Turhan sosyal medyada sitem dolu bir mesaj yayınlamıştı. Ben de o mesajın altına bir yorum yazmıştım. Yazdığım yoruma Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner de bir yorum yazmış ve benim yanılacağımı söylemişti. 
Arada geçen zaman içerisinde tüm dünya gibi Kuzey Kıbrıs da Coronavirüs belasını yaşadı ve benim o gün yaptığım yorumun bugün gerçek olduğunu gördüm.
Tam bunu sevgili Dimağ’a hatırlatacak iken dün Dimağ’ın yeni bir paylaşım yaptığını gördüm sosyal medyada. Sevgili Dimağ diyor ki;
“Şimdi hükümetin mazereti kalmadı; Türkiye’den bir şekilde kaynak aktarımı yapılacak (inşallah) önemli olan bu kaynağı en verimli kullanılmasına yönelik ekonomik vizyon var mı? Çok yakın takipçisi olacağız.”
Boşuna takipçisi olma sevgili Dimağ, çünkü o dediğin “vizyon” maalesef bu ülkede karaborsada bile bulunmuyor çok uzun zamandır. 
O yüzden gel ben iddiamı ikiye katlayım ve o takım elbisenin üstüne bir takım elbise daha koyalım. Ben kazanırsam senden iki takım elbise alacağım olur, yok sen kazanırsan ödeşmiş oluruz ve benim ikide bir seni taciz etmemden de kurtulmuş olursun. 
Var mısın? Yok musun Sevgili Dimağ? 

Nere gitti bu paralar?
Ülkede vizyon ve misyon olmadığını söyleyince kızıyorlar bana, kızsınlar, onlar kızıyor diye ben küsecek, kırılacak değilim ya. Bu ülkede rakamları görmek ve devletin bütçesinin nerelere kullanıldığını merak ediyorsanız internete girip Maliye Bakanlığının sitesine bakmanız yeterli.
Bizde öyle yaptık, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü öncesi Maliye Bakanlığının yayınladığı “resmi” rakamlara bir baktık. 
Bir baktık ne görelim, pandemi süresince memur kesiminden kesilen yüzde 25’lik kesinti Maliye Bakanlığının açıkladığı rakamlarda yok. Maliye’ye göre öyle bir kesinti olmamış. İyi de herkes maaşından feragat etmedi mi bu ülkede? Yüzde 25’lik kesinti nereye gitti o zaman? 
Sadece kamu maaşları değil, emeklide de durum aynı. Maliye’nin raporlarına göre onlardan da bir kesinti olmamış!
Hadi buyurun siz yorumlayın bunu da…

2020 Bütçesi Genel Gelir-Gider Raporu: 
Rapora göre; Personel Giderleri kaleminde hiçbir değişiklik olmamış son iki ayda. Yani kamu maaşlarında yüzde 25’lik kesinti gözükmüyor. 
 
MESAJLAR
Kudret ÖZERSAY: Dünkü yazımızda Cumhurbaşkanı adaylarını sıralarken sizi yanlışlıkla unutmuşuz. Demek ki sadece sizi unutan Ersin Tatar değilmiş. Biz de unuttuğumuza göre kesin bir şey var. 

Mustafa BATURALP: Bayram süresince deniz kenarında karavanda hem kafanızı dinlemişsiniz hem de bayram sonrası için bol bol enerji depolamışsınız. Şu protokolü bir incelesek mi acaba? 

Hasan KÜÇÜK: Hükümet maalesef yerli üreticiyi unutmuş durumda. Bu konuda geçmişte verilen tüm sözler de havada kaldı. Ama biz size bunun havada kalacağını zaten söylememiş miydik. 

İbrahim ÇAKIRDAĞ: Bayram süresince elinizden Diyalog gazetesi eksik olmamış. Siz de eksik olmayın Hocam, Allah uzun ömürler nasip etsin. 

Dr. Ali Pilli: 2020 yılının sağlık yılı olması hedefine ulaşmak için yeni protokolün de imzalanması ile yarım kalan hastane yatırımlarının bir an önce tamamlanması için düğmeye basacakmışsınız. 

Akın MANGA: Kurban Bayramı’ndan önce devlet çalışanlarının ödenmesi ve kesintilerin giderilmesi konusunda hükümete çağrıda bulunmuşsunuz. Hazır para geliyorken aldınız aldınız yoksa muhtarın kumbarası işine dönüşür bu iş. 

Mete ÖZMERTER: Birçok iş adamı son günlerde adınızı zikretmeye başladı. Sadece ülkeye ilaç getirmediniz, zorda olan birçok iş adamına da kredi açarak onların rahat bir nefes almasını sağladınız. 

Dimağ ÇAĞINER: Sevgili başkanım ben beklerim sorun değil. Yalnız iki takım elbise olursa senin için de sorun olmazsa birisi yazlık birisi kışlık olsun. Yazlık olan açık renkte, kışlık olan koyu renkte tercihimdir. 

Erhan ARIKLI: Hazır iddia konusu gündeme gelmiş iken şu Hal Yasası için girdiğimiz iddiayı size hatırlatalım ve Dimağ’a yaptığımız gibi isterseniz ikiye katlama şansından size de verelim. Ne dersiniz? 

Suat YELDENER: Son günlerde birilerinin hedefine oturtuldunuz galiba. Ne hikmetse herkes her şey bitti şimdi de sizinle uğraşmaya başladılar. Aman dikkat edin, sağlam basın deriz. 

Erkut ŞAHALİ: Yani valla pes dedik. Biz de okuduk o protokolü ama imza kısmına bakmak hiç aklımıza bile gelmedi. Bu konudaki dikkatinizden ötürü tebrik ediyoruz. Gerçekten ayıplanması gereken bir hata olmuş. 

Ercan İBRAHİMOĞLU: Dün Girne’ye çıkartma yapıp tavlada kendinize güçlü rakipler aramışsınız. İyi de bulabildiniz mi o güçlü rakipleri? Siz en iyisi cumartesi günü gelin tekrar, biz de oralarda olacağız. 

Kemal UTKAN: Pek muhterem dedeniz Hakk’a yürümüş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun. 

Tufan ERHÜRMAN: Har vurup harman savurma lüksümüz yok diyorsunuz ama pastayı büyütmek için de bir şeyler yapmamız gerekmiyor mu sizce?  

YORUM EKLE

banner471

banner473