banner564

Virüslü hastayı Türkiye alır mı?

Hani çok tartışıyoruz ya şu sıralar Türkiye’yi, aklıma geldi, şu dünyayı sarıp sarmalayan corona virüs bize gelse hastalarımızı Türkiye kabul eder mi?
Hastamızı bilmem ama daha iki gün önce bu virüsün bulaştığını sandığımız kişi için tahliller hemen Türkiye’ye gönderildi. Yani virüs gerçekten var olmuş olsaydı o virüsü biz Türkiye’ye gönderdik tahlil için.
Aynı şeyi İngiltere gönderebilir miydik? Veya her hangi bir Avrupa Birliği üyesi ülkesine? Ya da 5 dakika uzağımızda olan Lefkoşa’daki Rum Hastanesine gönderebilir miydik? 
Bakın bugün ülkeler sınırlarını kapatıyor, Ukraynalılar, Çin’den gelen kendi vatandaşlarını taş yağmuruna tuttular, İsrail yeni tip corona virüs endişesiyle Güney Korelileri ülkeden çıkarma kararı aldı.
Tüm dünya kendi halkının sağlığını düşünürken bir tek Türkiye, KKTC’den gelecek hastalara ve tahlillere kapısını açık tutuyor. Ondan sonrada hala daha “Türkiye öyle, Türkiye böyle” diyebiliyor bazıları utanmadan.
Tamam, Türkiye ile iyi ilişkiler, karşılıklı sevgi ve saygı olmalı ama bazı şeyler var ya onlar her şeyin çok ama çok ötesinde işte… 

Allah kimseyi sınamasın
Galatasaray 20 yıl sonra Feneri yendi ya dünden beri sağ olsun Galatasaraylı dostlarım tek tek aradı, kimisi iş yerine geldi, sosyal medyadan bir sürü komik iletiler gönderdiler falan.
Hepsine “eyvallah” diyorum ama…
Şu Ali Koç’u ve Fenerbahçe gibi bir takımın kaptanlığını yapan Ozan Tufan’ı anlamıyorum. Kadıköy'de alınan tarihi sonucun ardında tansiyon yükseldi ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kendisi için yapılan istifa tezahüratlarının ardından tribünden atladı. Allah kimseyi böyle şeylerle sınamasın. 
Ne diyordu efsane Başkan Aziz Yıldırım “Yarın çok üzüleceksiniz, buradan başınız önde eğilip gideceksiniz.” Vallahi de billahi de öyle oldu, çok üzüldük ve başımız önde çıktık tarihi stattan.
Ali Koç tribünlerden atlamak zorunda kaldı, bu takımın kaptanı bu yenilgi sonrası çıkıp iki kelime edemedi ekranlarda. Rezil bir şekilde hakemlere saldırmakla yetindi. 
Her şeyi boş verinde o pankart neyin nesiydi ya a dostlar. “Seni de seni seveni de sevmiyoruz” Ne münasebet! Benim can dostlarım Galatasaraylılardır.
Maçı Cimbom değil de Fener kazanmış olsaydı bugün bana yapılan o şakaların bin katını ben yapacaktım. Hepsini telefondan arayıp taciz edecektim, Osman Nazlı’yı, Ertan Birinci’yi, Hasan Uzun’u, Yalçın Koçyiğit’i, Ömer Akama’yı, Akın Aktunç’u, Mehmet Ezic’i, Sefa’yı, Ati’yi, Burhan’ı tek tek arayıp şakalar yapacaktım. 
Hatta Tolga Atakan’ın makam odasının dibine akşam araba ile yanaşıp Fener marşı çalacaktım. Olmadı, kısmet değilmiş, artık seneye…
Ama ben bu isimleri ve daha burada adını yazamadığım birçok Galatasaraylı arkadaşımı çok seviyorum. Onlar olmasa benim Fenerli olmamın hiçbir mana ve anlamı olmaz ki.
Ali Koç başarılı bir işadamı olabilir ama Aziz Yıldırım’ın bence gidip elini öpmesi, ondan özür dilemesi ve öğrenmesi gereken şeyleri de biran önce öğrenip hayata geçirmesi gerekir, yoksa bu kafa ile bir şey olmaz, benden söylemesi…

Son görev 
CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın’ın annesini, UBP Gazimağusa eski ilçe Başkanı Güneş Güneşoğlu’nun babasını, DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu’nun kayınpederini, bugün son yolculuklarına uğurlayacağız. 
Her iki aileye de başsağlığı diliyoruz, Allah sabırlar versin, mekânları cennet olsun. Sorakın’ın cenazesi Lefke’de, Güneşoğlu ve Ataoğulu’nun cenazeleri ise Gazimağusa’da olacak. 
Siyasetçilerimizin bir kısmı Lefke’ye bir kısmı Gazimağusa’ya gidecekler son görevlerini yapabilmek adına. 

MESAJLAR

Dr. Ali PİLLİ: Corona virüs tahlilleri artık ülkemizde yapılabilecekmiş. Birde şu Güney ile giriş çıkışı olan kapılarda denetimlere başlayabilirsek tam anlamıyla tedbirleri almış olacağız.  

Ali ÇOMUNOĞLU: Yani hem maç sonrası yaptığınız paylaşım hem de dün yaptığınız paylaşım bozulan morallerimizin yeniden yerine gelmesine ziyadesi ile yardımcı oldu. Videoda verdiğiniz taktikleri de aynen uyguladık. 

Zeki ÇELER: “Cumhurbaşkanı da olsam yine parmak arası terliklerimi giyerim” açıklamanız dün sosyal medyada epeyce konuşuldu. Ama Cumhurbaşkanının parmak arası terlik giyemeyeceğine dair bir yasa veya yüzük yok.  Nasıl isterseniz yani. 

Rıza AÇIKGÖZ (Yeşil Işık): Hyundai su arıtma sistemleri ile tüm rekorları biranda kırmışsınız. Zaten yıllardır KKTC’de girip mal satmadığınız ev yok, bu rekorlar size az bile. 

Erhan ARIKLI: Yaptığınız organizasyonların basında yer almamasının suçunu TAK’a yüklemek biraz insafsızlık. Hangi bir aday ile uğraşsın TAK. Siz en iyisi bir basın birimi kurun ve bu işi onlara bırakın.

Mehmet BOLKAN: Derbi öncesi iddiaya girdiğiniz Galatasaraylı dostlarınıza dün Bereket Fırınında bir güzel ziyafet çekmişsiniz. Kesenize bereket diyelim, zaten 20 yıldır hep siz yiyiyordunuz, birazda onlar yesin. 

Şükrü DEMİRBAŞ: 18 Şubat 2020 tarihli çekilişinde 900 Bin TL’lik büyük ikramiye talihlisine teslim edildiği açıklandı. Bu bileti satan bayi olarak siz payınıza düşen kısmı aldınız mı? Aldıysanız siz ne zaman dostlarınıza bir kutlama yapacaksınız? 

Mustafa AKINCI: 2. Cumhurbaşkanı Talat “Her yere küs bir Cumhurbaşkanı yeniden seçilirse, 5 yıl daha hiçbir şey olmayacak, hatta her şey daha da kötüye gidecek”  dedi. Bu yoruma siz ne cevap vereceksiniz? 

Güneş GÜNEŞOĞLU: Pek muhterem babanız hakka yürümüş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun, mekânı cennet olsun. 

Tolga ATAKAN: 20 yıldır çeyiz sandığınızda sakladığınız kravatı dün gece sandıktan çıkarıp ütülemiş sonrada bugün tüm gün boynunuzdan çıkartmamışsınız. Hatta gece pijamaların bile üstünde o kravat ile uyuduğunuz yönde ihbarlar var. Şaka bir yana tebrikler.

Berk EMREGÜL: Kasap Döner’in yeni şubesi Alsancak’ta açılmış. Aman bir tavlada oraya koymayı ihmal etmeyin. Zira bu yaz bedavan bol bol döner yiyeceğiz sayenizde. 

Fırat ATASER: Alsancak bölgesinin ulaşımını büyük ölçüde rahatlatacak köprü ve yolların yapımı için bölgede bir basın toplantısı düzenleyecekmişsiniz. Saat 19.00’da oradayız. 

Hasan SADIKOĞLU: Bölgeye üniversite kazandırma inadınızdan vaz geçmemişiniz. Bu konuda yeni bir girişim başlattığınızı duyduk. Aman bu sefer kimseye söylemeyin de nazar olmasın. 

Gülşah Sanver MANAVOĞLU: Kısa Ankara ziyaretine pek çok şeyi sıkıştırmak ile birlikte kar keyfini de bolca yaşamışsınız. Samanpazarı’na gitseydiniz oradan kızakla kayabilirdiniz. 

Tufan ERHÜRMAN: Dün akşam Beşparmak Düşünce Grubunun karşısına çıkmışsınız, sizi hayli terletmişler ama güzel bir gece geçirmişsiniz.  

YORUM EKLE

banner608

banner474